Tagged: mustafa emin büyükcoşkun

Yerli ve Milli bir Boğaziçi Hikayesi

2010 yılında Başbakan Erdoğan Teknopark açılışı vesilesiyle Boğaziçi Üniversitesi’ni ziyaret ettiğinde talebelerce pek hoş karşılanmamıştı. Çevik kuvvet, korumalar, güvenlik şube kampüsü adeta muhasara altına aldığında Güney Meydan’ı dolduran Sosyalistinden kemalistine, İslamcısından ülkücüsüne farklı kimliklerden...

Semih Özakça’nın Siyasi Savunması

Altı ay boyunca Yüksel Caddesi’nde oturdular. İşkence gördüler, yerlerde süründüler, her gün polis şiddetine maruz kaldılar. Yılmadılar, orada oturmaya devam ettiler. Kırtasiyeden alınmış 1 liralık kartoran, titrekçe yazılmış bir el yazısıyla “Açığa Alındım. İşimi...

Michal Rozworski – Bunu Demokratikleştirelim!

Michal Rozworski tarafından yazılan bu makale 4 Haziran’da ABD’de basılan Jacobin Mecmuası’nda neşredilmiştir.  Çeviren: Mustafa Emin Büyükcoşkun MICHAL ROZWORSKI İşçi Partisi’nin 2017 seçim kampanyasındaki pek çok şey çok yüreklendirici idi: Kampanyanın enerjisi, ikna kabiliyeti,...

Hayırda Buluşanlar

Öyleyse üzülmeyin, cesaretinizi yitirmeyin. Eğer gerçekten inanıyorsanız, üstün olan sizlersiniz Âl-i İmrân: 139 Türkiye 20 Temmuz 2015’ten bu yana uzun bir sonbaharın içinde. Bitmek bilmeyen, her felaketle daha da katmerlenen bir sonbahar bu. Kış...

Vasatlıkta Eşitlenmek

“Asıl reformu kültürde yapmamız lazım, kültür ihtilaline, kültür devrimine şiddetle ihtiyacımız var.” Recep Tayyip Erdoğan, 15.10.2016   Ahmet İnsel, geçtiğimiz haftalarda bir yazısında AKP’nin İslami söylemi hegemonik bir aygıt olarak toplum mühendisliğindeki ikmalini tartışırken...

Korku Değil Umut

AKP iktidarı, Türkiye tarihinin makro ve mikro düzeyde yaşadığı en radikal dönüşümün de icracısı konumunda. Bu cihetle Türkiye’nin tarihsel sürekliliğinden bir kopuş metaforu olarak kullanılan parantezin 15 Temmuz’da gerçekten de kapandığını söylemek mümkün. Bunun...

Taziye Evinden Yazmak

Ancak üç gün sonra yazabiliyorum. Kırk yıldır, koca bir taziye evi olan Kürdistan’dan yazıyorum. Yazmak istemiyorum, toparlanamıyorum, ağzımı açmaya takatim yok ama gene de yazıyorum. Ne sükuttan ne de kelamdan ümidim kalmasa da “belki”...