Tagged: Muhammed Gazali Kılınç
Her gün, her taraftan yeni bir dünyanın sırrı açılıp dökülürken yüzümüze, kimi zaman da kendimize dönüp bu sırra nasıl vakıf olduğumuzu görmemiz gerekir. Dostumuz Gazali Kılınç tüm sırlı yolculuğunda nasıl dünyayı değiştirmenin sırrına ulaşmaya...
Uyuyamıyoruz, vaktimizi gönlümüzce tasarruf edemiyoruz. Bunu bir önceki yazıda konuştuk. Uyuyamıyoruz, çünkü çalışmak zorundayız. Nedeni de biraz bariz: başka türlü geçinmemiz mümkün değil. Nasıl olursa olsun, geçinmemiz için gereken ücreti kazanmak için çalışmamız gerekiyor....
Yüzde 52’ye 48 bitti cumhurbaşkanlığı seçimleri. Sancılı ve sıkıntılı bir süreçti, muhalefet kanadında uzun zamandır ilk kez sahici bir kazanma umudu baş göstermişti. Ancak umutlar boşa çıktı. İktidar taraftarları eğlencelere başladı. Ben bu yazıyı...
Arkadaşımız Gazali’nin bu kısa yazısını devamı gelecek bir yazı dizisinin ilk parçası olarak önden yayınlıyoruz. Çalışıyor musunuz? Çalışmadığınızı, işinizin olmadığını düşünün. Öğrenci misiniz? Derslerin iptal edildiğini hayal edin. Bir sabah, saat kaçta uyanacağınıza nasıl...
Geçen yazıda Afgan göçü üzerine odaklanmıştık. Bu yazıda Afganlarla sınırlı olmayarak Türkiye’deki göçmen tartışmalarıyla ilintili olan iki meseleyi ele alacağız: i) Göçmen emeğinin Türkiye ekonomisindeki genel görünümü ve ii) göçmenlerin ülke ekonomisine zarar verdiği...
Arkadaşımız Muhammed Gazali Kılınç bir yazı dizisi olarak planladığı çalışmasının ilk parçası olan bu yazısında, yükselen ırkçılık karşısında Afgan mültecilerin toplumun kıyısındaki gerçekliğini ele alıyor ve çözüm yollarına ışık tutuyor. İlginize sunuyoruz… Türkiye’de...
Arkadaşımız Muhammed Gazali, 4 Şubat günü Üsküdar Mihrimah Sultan Camii önünde gerçekleştirdiğimiz “İşçilerle Dayanışma Eylemi“nde hissettiklerini, düşündüklerini, koşullara rağmen koşulları askıya alarak mücadeleye katılmanın ne demek olduğunu yazdı. İlginize sunuyoruz. Cuma günü işyerinden korku...
Bu yazıda, 90’lı yıllarda doğmuş olan, 90’larda “İslamcı hareket”in içinde, kıyısında yahut bir tarafında bulunanların evlatlarının, bu İslamcı hareketin bir uzantısı/sonucu olarak nerelerde “toplandıklarına” dair bir tasvire yelteneceğim. Bu tasvirin önemi, yıllardır yapılagelen durum...