Bu yazıyı bir süredir devam ettiğimiz Anadolu’nun/Diyar-ı Rum’un/Buraların tarihçiler tarafından da anlaşılması zor kabul edilen bir dönemini anlamak için birkaç yıl önce başlattığımız okuma grubu ve çıkarımlarıyla ilgili yaptığımız bir toplantıda bir arkadaşın sorusu üzerine yazma...
“Bir Müslümanın adı ne olursa olsun herhangi bir kralı ve hükümdarı, bir milliyeti, partiyi yüceltmek ve ona benzer bir şey uğruna kendini feda etmesi düşünülemez. Zira en güçlü İslami bilinçaltı düşüncesine göre o burada,...
Öncelikle bir durum tespiti yapalım, Türkiye için laiklik/sekülerlik olmazsa olmazdır diyen ve “fikri namus” akademisyenlerin taleplerini tutarlı şekilde ifade ettiklerini söyleyebiliriz ama halihazırda laikliğe karşı olanların ortaya koyabildikleri ayakları yere basan ve baskın bir argüman...
“Herkese şefkat gözü ile bakmalısın. Yetmiş iki millete bir gözle bakmayan halka müderris olsa da; Hakk’a asidir.”* Birkaç yıl önce şimdi adını hatırlayamadığım meşhur düşünürlerden birisi İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin davetlisi olarak gelmişti. Santral kampüsündeki...
Ey yeşil sarıklı ulu hocalar bunu bana öğretmediniz Bu kesik dansa karşı bana bir şey öğretmediniz Kadının üstün olduğu ama mutlu olmadığı Günlere geldim bunu bana öğretmediniz Hükümdarın hükümdarlığı için halka yalvardığı Ama yine...
“Çeşme var, kurnası murdar yazgım kendi avucumda seyretmek kırgın aksimi.” Öncelikle belirtmek gerekir hiçbir halkın direngenliği ve sistemle problemi nedeniyle ortaya koyduğu tepki küçümsenemez. 15 Temmuz’da halkın tanklara karşı göstermiş olduğu direniş sol jargonla...
Merhabalar, ben Bedri. Otostopçu ÜMÜT’ün arkadaşı olan Bedri. Hani kitabında ehliyet sahibi olma tedirginliği ile tek başına yüzleşmemek için ehliyet kursuna beraber gittiği arkadaşlarından Bedri. Belki sadece daha çok indirim için bizi ortak etmişti...
İlk karşılaştığımızda bulaşık yıkıyordu. İhsan Eliaçık’ın Kıztaşı’ndaki eski ve ciddi bir bakıma ihtiyaç duyan dar bürosuna uğramıştık. Eliaçık’ın herkesin bir şeylerin ucundan tutarak varlığını devam ettiren eski ofisiydi. Banka şubelerini andıran üç katlı yeni...
James Joyce, Dublinliler kitabındaki Suretler hikayesinde Farrington adında birinden bahseder. Müellif, bir öğlenden sonrasından sonraki günün sabahında eve dönüş vaktine kadar yaşadıklarını ve hissettiklerini resmetmeye çalışır. Bütün Joyce metinleri gibi bohem ve kasvetli bir hava...
İnsan haysiyetinin yerlere serilmeye çalışıldığı fitne zamanlarında dünyaya gelen her bir birey gibi dünyaya hınçla daldık. “İslamcı”, “solcu”, “anarşist”, “devrimci”, “komünist” gibi birçok şey olduk. Okuduğumuz metinlerde korku kelimesini çıkarmıştık. Gözümüzün önünde büyük puntolarla fark...
