Roboski’deki Şahitliğimiz Devam Ediyor
“Sakın ola ki, ALLAH’ı, zâlimlerin yaptıklarından habersiz sanmayın!” İbrahim 4
“ALLAH o zâlimlerin kimler olduklarını ve neler yaptıklarını elbette bilendir.” Bakara 95, 246; En’am 58
28 Aralık 2011 günü Türk savaş uçakları sınırın sıfır noktasında 35 Kürt vatandaşını bombalayarak öldürmüştür. Yapılan açıklamada bu vatandaşların “kaçakçı” olduğu, ancak “terörist zannıyla bombalandıkları açıklanmış ve devlet olarak bir özür dahi dilenmemiş, bunun yerine ailelerin deyimiyle hesaplara “kan parası” yatırılmıştı. Roboski’ye girildiği zaman, insanın ilk yüzüne vuran şey bu coğrafyanın birçok yerinde olduğu gibi yokluk ve fukaralıktır. Buna rağmen bu aileler oğullarının kanını paraya değişmemiş, çocuklarının kanını her mahfilde sormaya devam etmişlerdir. 28 Aralık 2011 günü bu çocuklar öldüğünde kaçakçı başlığı atan anlı şanlı entelijansiyamız, inşallah 17 Aralık operasyonlarında kaçakçılığın ne demek olduğunu görmüşlerdir. 2. Senesini devrettiğimiz bu vahim meselede ise bir arpa boyu yol alınamamış, üstelik de dava dosyası, askeri mahkemeye devredilmiştir. Son günlerde bütün emniyette herkesi yerinden oynatırken ve yargı ile ilgili kararlar alırken bu kadar cevval davranan hükümet, ne yazık ki bu davadaki ataleti ve vurdumduymazlığı ile sınıfta kalmıştır. İnanıyoruz ki bu masumların kanı yerde kaldığı sürece bu memlekette hiç birimizin yüzü gülmeyecektir. Hiçbir iktidar rahat nefes alamayacaktır. Üstelik komşularının taziyesi varken, çılgın gibi yılbaşı kutlayan memleketin diğer yerlerinde yaşayanların sorumluluğu da en az hükümet kadar vardır.