Kardeşlik İftarları 2: İşçi Buluşması İftarı’nın Ardından

11 Responses

  1. alp dedi ki:

    önce bişi yazayım beni etkileyen. programı bitirmişiz, ben ana caddeye bakan tarafa koyduğumuz dövizleri topluyorum. orada bulunmam en fazla 3 dakka sürmüştür. 3 dakka içinde iki tane aile babası, eşi ve çocuklarıyla iftar sonrası gezmesinde, ben dövizleri toplarken gelip bana “şu güzel olmuş, şu çok doğru söylemiş” gibi şeyler dedi. dedim hoppala noluyoruz. daha orta yaşlıca abi “terim kurudu hakkım patronda kaldı” dövizini beğenmişti, hususiyetle beni aldı gösterdi, şunu beğendim diye, hatta “dur ben unutmayım bunu” diye ezberlemeye çalıştı. daha genç olanı, iki üç tanesine baktı, ben “beğendiniz mi” deyince, “doğru olmuş, kimlerde hakkımız hep kalmadı ki, benim son çalıştığım yerde bi maaşım içerde kaldı” dedi. uzatamadım muhabbeti, yorgundum ve arkadan çağrılıyordum, ama kardeş çok muhabbetle bakıyordu. vay be dedim ne güzel sözlerin karşılık bulması.

    bizi kırmayıp oraya kadar gelen roseteksten meral abla ve hey tekstilden zeki abi etkinliği çok beğendiklerini söylediler. davutpaşa’da kardeşini kaybeden vicdan nöbetlerinden tanıdığımız hakkı abi çok çok etkilendiğini söyledi, allah kolaylık versin dedi. tekstilci abilerimiz, onlarla muhabbetimiz zaten baki, beğendiklerini söylediler. keşke biraz daha uzun konuşsalardı heyecan yaptılar, bi dahaki sefere. adnan abimiz çok kalite ve bilgi ve deneyim dolu bir konuşma yaptı, ağzına sağlık. kağıtçı abiler aceleyle ayrıldılar çok konuşamadık ama mutlulardı. onları ilk fırsatta ziyaret edelim inşallah.

    benim açımdan en etkileyici iftarımız bu oldu. gelenlerde nasıl bir iz bıraktığını kestirmek zor. inşallah konuşmaları duyabilmişlerdir ve inşallah bizim kadar heyecanlanmışlardır anlatılanlardan.

    • mualla kavuncu dedi ki:

      duyduk tüm konuşmaları. broşürleri okuduk. çorbamızı içip ekmeğimizi bölüştük. çok heyecanlandık. çok güzeldi. Allah razı olsun emeği geçenlerden, özellikle de genç ve güzel insanlardan. hep böyle kalın. fazla büyümeyin bence.

  2. mustafa emin dedi ki:

    ben en çok, yoldan geçerken panoları görüp sofraya oturuveren. sonra cesaretlenip mikrofonu alan ali kemal abiyi sevdim. demek hakkaten sözü duyulmayanlara bir imkan, kulak kesilmeyenlere bir fırsat olabilirmiş bu iftarlar. iyibirşey

  3. Ali dedi ki:

    “Bir Eylem Tipolojisine Doğru” metninde ana hatları çizilen “halkçı eylem tipi”nin şimdiye kadarki en iyi örneklerinden biri oldu bence. Kıvılcımlı’nın Eyüp Konuşması’ndan kat be kat “halkçı”, hatta hatta daha “tarihi” bir durum var ortada.

    “Aşırı politik” ya da “angaje” olmayan sıradan insanlar, kendi dertlerini, tecrübelerini, yaşadıklarını soyut kavramlarla değil günlük dilimiz, kendi kelimelerimizle, tanıdık bir atmosfer (park, piknik, yer sofrası, özellikle de iftar) içinde dile getirdiler. Konuşmaları dinleyen insanlar da duyduklarına bir anlam verebildiler. Konuşanların sadece kelimelerini değil, duygularını da tanıdılar.

    Amaç halkın taleplerinin, bizzat halkın inançlarına, kelimelerine, diline, adabına, usûlüne, görgüsüne uygun, yadırgamayacağı, yabancılamayacağı bir biçimde, bizzat sorunun muhatapları tarafından veya en azından sorunun muhataplarının katılımıyla dile getirilmesi ise, İşçi Buluşması İftarı bu amaca gayet mütevazı bir katkıdır bence.

  4. tuba dedi ki:

    “calışmışım onbeş saat
    tükenmişim onbeş saat
    yorulmuşum, acıkmışım, uykusamışım
    anama sövmüs patron
    sıkmışım dişlerimi
    islıkla söylemişim umutlarımı ”

    uslüp tartışmalarına selam olsun.

  5. zera dedi ki:

    ben biraz fazla olumlu konuşucam galiba iftar hakkında çünkü gerçekten çok ama çok güzel olduğunu düşünüyorum.
    mutfakta hazırlıklar sırasında biraz zorlandık tabi 500 sandöviçin yapımı aslında o kadar da kolay değilmiş ama ben yine de çok memnun kaldım ya.herkesin ellerine sağlık.sandöviç gerçekten iftar alanında acayip pratik oldu tabi ki geçen menü kadar sofrada güzel durmadı ama çok da önemi yok benim için.hiç olmazsa artan ve dökülen bir şey olmadı.bu çok daha önemli.
    iftardan önce bazı arkadaşlar ilk iftardan daha az kişinin geleceğini söylemişlerdi ama tam da tahmin ettiğim gibi fatih olması dolayısıyla katılım çok daha iyiydi.bu da ayrı bir memnun olma sebebim.
    bir de gelenler gözlemlediğim kadarıyla tanıdıklar haricinde baya farklı yüzlerdi.
    sofra kurulan yeri ilkten pek fazla sevememiştim ama sonradan çok da sorun olmadı.
    bunların dışında eksikler olmadı mı muhakkak olmuştur ama bence bu güzel işin ardından eksiklerin çok da fazla önemi yok benim için.he nedir bir dahaki iftara tamamlamaya çalışırız o kadar.
    şimdilik aklıma gelenler bunlar,emeği geçen bütün arkadaşların hepsinin ellerine sağlık.inşallah önümüzdeki iftarımız bu iftarımızdan çok daha güzel geçer.

  6. Alperen Gençosmanoğlu dedi ki:

    Bu iftarda da geçen iftarda da bu işi benim için kıymetli kılan en önemli durumlardan biri; gelen insanların bir yabancı gibi değil, gerçekten alabildiğine rahat, o sofrayı sahiplenen bir halet-i ruhiye ile orada bulunduklarını görmemdi. Bu bence bir yandan soframızın bereketlenmesinin vesilesi. Hesapsızca yapılan işlere, Allah nimetini indiriyor.

    Buna dair küçük bir anektod aktarmak gerekirse; bu hafta için arkadaşlarımızın evlerinden yapıp getirdiği çorbalar tam bitme durumuna gelmişken, bir baktık ki
    Mazlum-der’den Cüneyt abi ailesiyle birlikte gelmiş, eşi de sağ olsun çorba yapıp getirmiş ve tam çorbamız bitti derken kimse çorbasız kalmadı.

    Ha bir de kıymetli bir hal şu ki; bu yaptığımız iş acaba nelere vesile oluyor; nereye çağırıyor, neyi hatırlatıyor diye düşünürken şunu gördüm ki; şuan 40lı yaşlarında olan ve gençliğinden beri aktif olarak İslamcı bir hayat algısının derdini taşıyan tanıdığım bir abla yanıma gelerek; bu yaptığınız şey çok güzel ama neden bizim yaşlarımızdan hiç kimse burada değil diye bir serzenişte bulundu. Tabi ben çok bir cevap üretemedim.

    Ama dedim ki kendi kendime; bazı insanların geriye baktığında bugün için yokluğuna hayıflandığı bazı şeylerin burada ve şuan canlı ve şahid olarak hatırlanmasına vesile olabiliyorsak devam edilesi bir iş yapıyoruz.

  1. 8 Ağustos 2012

    […] da sofralarımıza bölüştürdük. Önceki hafta hazırlık sürecimize dair mutfağımızı buradan paylaşmıştık, bu hafta da biraz sonrasından bahsetmek gerekiyor. İftardan sonra […]

  2. 12 Ağustos 2012
  3. 16 Eylül 2012
  4. 14 Temmuz 2013

    […]   Geçen yıl yine bu vakitlerdi. Bu sözlerle bitiyordu kardeşlik iftarları serimizdeki “işçi buluşması iftarı“na yaptığımız çağrı. On farklı işyerinden/meslekten gelen emekçi kardeşlerimiz, […]

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir