Kardeşlik İftarı’nın Ardından
Geçen yıl haftalık toplantımızdan birinde, arkadaşlarımızdan Özgür’ün önerisiydi otel önü iftarları. Bizi bu etkinliğe yönelten, pahalı ve lüks iftar sofralarından duyduğumuz rahatsızlıktı. Geçen sene gerçekleştirdiğimiz üç iftar, dostlarımız tarafından teveccüh gördü. Lüks, şatafatlı ve kapalı sofralara bir eleştiri, hakkı ve adaleti arayanlara bir alternatif olsun diye ve bütün mustazaflara, madunlara “kral çıplak” demek için sade ve açık iftar soframızı bu sene de kurmaya karar verdik. İlk iftar soframızı 21 Temmuz 2012 Cumartesi akşamı kurduk. Etkinliğimiz bu sene de geçen seneki gibi teveccüh gördü. Yaklaşık 600 kişi hep beraber oruç açtık.
İftar günü ile ilgili gözlemlerimizi anlatacak olursak… Cuma akşamından dövizlerimizi hazırladık. Cumartesi günü ise yaptığımız iş bölümüne göre mutfak malzemeleri, pide, su, hurma, domates, salatalık, ayran aşı çorbası vb. hazırladık. Kimimiz 5, kimimiz 10, kimimiz de 20 litre ayran aşını evlerimizde pişirip getirdik. Saat 18:00’de malzemelerimiz ile beraber Taksim Gezi Parkı’na toplandık. İlk önce hasırlarımızı serdik. Ancak rüzgar hasırlarımızı uçurduğu için taş toplayıp hasırların üzerine koyduk. Lakin rüzgar ile baş etmeye imkan yoktu. Ta ki dostlarımız icabet edinceye kadar. Kalabalık geldikçe herkese bir hasır emanet etmeye başladık, kalabalık arttıkça rüzgarı yenmeye başladık. İnsanlar birlik oldukça en sert rüzgarlara bile göğüs geriyormuş. Kalabalık 400 oldu, 500 oldu, 600 oldu. Kazanlar doldu boşaldı, gelenler gidenler hep paylaştı, dolu gelen boş gelene verdi, boş gelen dolu dolu gitti. Soframızda ağırlıkta genç insanlar vardı. Genç dostlar dışında ailecek katılanlar da mevcuttu. Gezi Parkı’nın temizlik ve güvenlik işlerinden sorumlu emekçileri de sofralarında yerlerini aldılar, evsiz komşularımız da evlerine kuruldular. Ünlü ve ünsüz yüzlerce dost, sofralarına icabet etti. Ümit’in basın metnini okumasından sonra, daha önceden bir konuşma rica ettiğimiz Ümit Aktaş abi bizi kırmayarak bir konuşma yaptı. Ardından açık iftara katılan Yeşilay Başkanı Muharrem Balcı ve Mazlum-Der İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar ağabeyler de birer konuşma yaptılar. Zehra’nın dua okumasından sonra, Cengiz’in okuduğu ezan ile oruçlarımızı açtık.
Bir sonraki iftarımız Fatih Saraçhane Parkı’nda olacak. Bu iftar, önceki iftarlarımızdan farklı olarak tematik olacak. 28 Temmuz 2012 tarihli iftarımız, güvencesiz çalışan işçileri, taşeron işçilerini, iş kazalarında hayatlarını kaybeden işçilerin yakınlarını ve genel olarak emeği ile geçinen emekçileri buluşturacak, konuşturacak, konu alacak. “İnsana kendi emeğinden başkası yoktur”* Ayetinden ilham alarak, dünya nimetlerinden alıkonulan mustazaflarla, madunlarla beraber, dünya nimetlerini bölüşmenin aşkı ile oruçlarımızı açacağız.
Ramazan-ı şeriflerimiz hayırlı olsun.
*[Necm; 39]
İftar alanındaki dövizlere yazdığımız sloganlardan bazıları:
Dünya nimetlerini parselleyenlere inat, yeryüzü sofrasını açmaya geldik.
Ekmeğimizi bölüşüyoruz, iftarda buluşuyoruz.
Ağzı açık gözü toklar buyursunlar baş köşeye
Kula kulluk edenlerse ömür boyu taş döşeye
Hepimiz Kardeşiz – Afrika Dahil
“Her ümmetin bir fitnesi vardır, benim ümmetiminki maldır.” Hadis-i şerif
Oruç kapitalizmi, kapitalizm orucu bozar.
İşçinden arttırma, dişinden arttır.
Kapını kapatırsın, oy zamanı çıkarsın.
Fakiri aldatırsın, hep gösteriş yaparsın.
Ramazanda gidersin yoksulların semtine.
Hemen kimlik sorarsın yoksul gelse semtine.
Hemzemin İftar
İftar Birlikte Güzel
Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar
Ekmeğimizi bölüşüyoruz, iftarda buluşuyoruz
Liberalizm fıtrat, kapitalizm Allah’ın emri değildir.
Dünya nimetlerini parselleyenlere davet: Allah’ın arzı herkes yeter
Kardeşlik iftarlarının Ankara’da da düzenlenmesini çok isterim bu işte yardımcı olmak isterim.Lüten Ankara’da da bu güzel iftardan olsun.saygılar
olsa ne kadar güzel olur. ankarada irtibatlı olduğumuz dostlarımız var aslında ama öyle etraflıca düşünmedik. oradan da öyle bir haber gelmedi an itibariyle. seneye kotarılabilir inşallah.