25 KASIM’A TAKSİM’E; ERKEK ve DEVLET ŞİDDETİNE KARŞI İSYANI BÜYÜTMEYE!

Bu yıl da 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü’nde kadınlar olarak sokaklara dökülüyor, erkek ve devlet şiddetine isyan ediyoruz!

Bu şiddet, patriyarka ve kapitalizm tarafından evde, sokakta, iş yerinde, üniversitede bütün kadınlara sistematik olarak uygulanıyor: Yemeğin tuzu az olduğu için dövülüyoruz, eşimizden boşanmak istediğimiz için canımızdan oluyoruz, sevgilimizden ayrıldığımız için surlardan aşağı atılıyoruz, Türkiyeli olmadığımız için Geri Gönderme Merkezleri’nde işkenceye maruz bırakılıyoruz. Katledilen kızkardeşlerimizin hesabını sormak için, GGM’lerde işkenceye karşı direnen göçmen kadınların öfkesiyle gidiyoruz 25 Kasım’a!

Kadınlar olarak işyerinde de tacize, mobbinge, şiddete maruz kalıyoruz, sendikalaşmak istediğimizde işten atılıyoruz. Fabrika önünde direnişe başladığımızda devlet şiddetiyle karşılaşıyoruz. Agrobay direnişinde, Polonez direnişinde, özel sektör öğretmenlerinin taban maaş mücadelesinde ve diğer birçok işçi direnişinde kadın işçiler, polise, jandarmaya karşı direndi, defalarca gözaltına alındı ama direnmekten vazgeçmedi. Direnişleriyle tüm kadınlara güç veren, polis barikatlarını deviren kadın işçilerin öfkesiyle gidiyoruz 25 Kasım’a!

Devlet şiddetine direnmeyi Filistin’de ve Kürdistan’da direnen kadınların direnişinden öğrendik, öğreniyoruz. Siyonist işgale ve soykırıma karşı aylardır direnen Filistinli kadınların öfkesiyle gidiyoruz 25 Kasım’a! Filistinli kadınlar özgür olana kadar, hiçbir kadının özgür olmadığını biliyoruz. Kayyımlarla iradesi gasp edilen, sistematik devlet şiddetine her gün maruz kalan Kürt kadınların öfkesiyle gidiyoruz 25 Kasım’a. Türkiye’de onurlu bir barış mümkün olmadıkça, tüm kadınların bu şiddetin hedefi olduğunu biliyoruz.

Öfkemizle, direncimizle, birbirimizden aldığımız güçle gidiyoruz 25 Kasım’a. Hayatta kalabilmek için kızkardeşliğimizi güçlendirmekten, birbirimize sahip çıkmaktan başka yolumuz yok. İkbal Uzuner’in, Ayşenur Halil’in, 2024 yılında erkekler tarafından katledilen 399 kadının hesabını sormak için, işyerlerinde direnen kadınların, Filistin’de ve Kürdistan’da direnen kadınların sesi olmak için, isyanımızı ve mücadelemizi meydanlara taşımak için, erkek ve devlet şiddetinin sonunu getirmek için bütün kızkardeşlerimizi mücadeleye çağırıyoruz!

Erkeklerin, ailenin ve devletin kulu değiliz!

25 Kasım’da saat 19.30’da Taksim Tünel’deyiz!