1 Mayıs’ta Zulme Karşı Omuz Omuza, Meydanlara!
Devlet eliyle katliama çevrilen depremin enkazları hala daha kaldırılmamışken, yasımız taze, depremzedeler ilk günkü kadar zor durumda iken; acılarımıza sessiz kalan iktidar ve muhalefet partileri sandığı bir çözüm olarak sunuyorlar. Oy devşirme gayretiyle gündemlerimizi seçimle kilitlediler, 14 Mayıs’ta yeni bir Türkiye’ye uyanacağımız sanrısını yarattılar. İktidarın değişmesi elbette emekçi halkların hayatlarında ve ülke ekonomisinde bir nebze değişime sebep olabilir, fakat biliyoruz ki muhalefetin vaad ettiği yeni Türkiye, sermayenin el değiştirdiği, işçilerin daha ‘normal’ şartlarda sömürüldüğü bir Türkiye. Kula kulluğa ve sömürüye karşı verdiğimiz mücadele, seçim sandıklarına sığmaz, sığdırılamaz. Bu mücadelenin yeri fabrikalardır, direniş alanlarıdır, meydanlardır.
İktidar eliyle rant malzemesine çevrilen emeğimiz, yine aynı ellerle sermayenin eline peşkeş çekiliyor. Deprem bölgesine yardım ulaştıramayan devlet, işçinin ve göçmenin emeğinin üzerine konmaya çalışıyor. Halk sömürülür iken, sermayedarların imdadına ise ilk muktedirler yetişiyor.
İktidarıyla muhalefetiyle, emeğin patronlar tarafından sömürülmesine sırtlarını dönüyorlar. İşçilerin haklı mücadelesinin, güvencesiz göçmen emeğinin, yükselen ırkçılığın üstüne bir siyaset perdesi çekerek varlığımızı ve öfkemizi görünmez hale getirmeye çalışıyorlar.
İçinde bulunduğumuz seçim atmosferinden faydalanarak acılarımızı, yoksulluğumuzu görmezden gelmeyi; depremlerin, sellerin ve doğal afetlerin doğal olmayan sonuçlarını gölgelemeyi, hayatlarımızı, haklarımızı yok saymayı marifet biliyorlar.
Bir yandan televizyon yayınlarında milyonlar bağışlayan sermayedarlar, diğer yandan kanımızı emiyor, bizleri sömürüyor; halkın gözünü boyamak için ‘infak ettiklerini’ ihalelerde misliyle alıyorlar.
Bu durum ve şartlar içerisinde, işçi ve emekçiler haklarını ancak meydanlara dolup taşarak, örgütlü mücadele saflarına katılarak kazanabilir. Öyle ki her felakette bir kere daha görüyoruz ki mücadelemizden ve dayanışmamızdan başka yurdumuz yok.
Ülkemizin yaşadığı acı depremi ranta, emek sömürüsüne çevirme gayretinde olanlar ile o alanlara sermayeyi sokan iktidar yan yana iken, bugün bizler meydanlarda toplanmalı, öfkemizi bu düzene karşı kol kola haykırmalıyız.
Rab karşısında ufacık kullar, göçmen emeğini sömürerek, işçilerin haklarını gasbederek Rezzak’lık taslıyorlar. Bayramda aynı safta yan yana ve omuz omuza olduğumuz gibi, bugün de 1 Mayıs’ı haklı kinimizi ifade etmek için vesile kılmaya çağırıyoruz.
Halklar kardeş iken, hepimiz Adem’in çocukları iken, yeryüzünü parselleyenler halkların arasını bozmaya çalışarak emeğimizi ve mücadelemizi baskılamaya çalışıyor. Halklar arası savaşa, sınıflar arası barışa hayır demek için 1 Mayıs’ta alanlara!
1 Mayıs’ta saat 11:00’de İdealtepe Marmaray çıkışında toplanıyor, Maltepe Miting Alanı’na geçmek üzere hareket ediyoruz. Kula kulluğa ve sömürüye karşı yürüttüğümüz mücadelemize omuz veren tüm dostlarımızı Maltepe’de buluşmaya çağırıyoruz.