Suruç’ta Ölenler Yoldaşımızdır
Kobane kuşatmasında halka karşı işlenen suçların açtığı yaraları sarmaya giden yoldaşlarımız kahpece katledildi. İnandığı değerler uğruna mazlumun yarasını sarmak için canını ortaya koyan insanlar yoldaşımızdır, dua edelim ki Allah bizi de o maneviyata ulaştırsın. Ölenler arasında tanıdığım olmadığı için mutluyum, kendimi çok ikiyüzlü hissediyorum fakat sahiden mutluyum. Allah öcünü alamayacağımız, hesabını soramayacağımız kahpe saldırılara sevdiklerimizin kurban gitmesini engellesin.
Adil bir dünyada yaşamıyoruz. Yanıbaşımızdaki ateş elbette bizi de saracaktı. Suriye’nin hali ortada, 12 milyon mülteci, binlerce ölü. Bunun haricinde Türkiye’deki hâl, güllük gülistanlık değildi elbette. Diyarbakır mitingi patlamasından bu yana bir buçuk ay geçti, failler belli değil. Roboski katliamı üzerinden 4 yıl geçti, davanın durumu ortada. Bu sebeple “her şey iyiydi artık her şey kötü” edebiyatının bir kenara bırakılmasını tavsiye ederim. Her şey zaten yeterince kötüydü.
Dünya adil değil, çünkü temel adalet anlayışına göre bir yerde haksız biçimde ateş yakanlar cezalandırılır, ateşi söndürmeye gidenler değil.
Evet, dünya adil değil. Çünkü bu katliamı, bu şiddeti övenlerin övdükleri şiddete kurban gitmesi adil olurdu. Kendi adıma böyle düşündüğümü inkar etmeyeceğim.
Roboski’de üzerine füze yollanan insanların ardından sövüp sayanların nasıl acılar içinde ölmesini istediysem, bu saldırının ardından direkt komplolara girişip kendi putunu aklamaya çalışan ve ölenlerin hatırasına küfür eden, küfür etmekten çekinmeyenler için de aynısını istiyorum.
Allah’ın sizi de aynı acıyla sınaması dileğiyle.