Neden Müslüman Olmak Bugün Büyük Sermayeyle, Devletle, Egemen Irkçılıkla ve Ataerkiyle Hesaplaşmayı Gerektirir?

1 Response

  1. Kayhan tanrıverir dedi ki:

    Bu güzel yazıya katkı sunmak maksadıyla ben de bir kaç kelam etmek isterim.
    Sahte ilahlar, sahte “din adamları”nı kiralayıp, para karşılığında kendi isteklerine göre konuşturuyorlar. Hem kendi ideolojilerini İslâm’a uygun gösterip Müslümanların dostluğunu kazanıyorlar, hem de kiralık din adamları kanalıyla Allah’ın indirdiği açık hükümleri Müslümanlardan gizliyor, İslâm’ı sadece ibadet dini olarak gösteriyorlar. Camide namaz kıldığı, arada bir mevlit dinlediği zaman dindar bir Müslüman olacağına inandırdıkları toplumun başına geçen bu sahte ilahlar, yeryüzündeki mülkün idaresini kendi ellerinde tutmak için halkı gruplara bölüyorlar: zengin-fakir, işçi-işveren, kadın-erkek, ilerici-gerici, sivil-asker-polis.
    Dünyanın her yanında, iktidarı elinde bulunduran Firavun kafalı politikacılar, Haman ve Karun’un izinden giden zengin sanayici ve işadamlarını, bir de Bel’am kılıklı din adamlarını yanına alarak halkı köleleştirirler; ama bunu yaparken de sürekli olarak onların dostu olduklarını vurgularlar.
    Sevimli politikacıların arkasına gizlenen Karun’lar Allah’ın insanlar için yarattığı zenginlikleri, kurdukları hileli düzenleriyle kasalarına doldururlar. Kiraladıkları din adamları ise ahiret karşısında bu dünya nimetlerinin ne kadar değersiz olduğunu anlatarak bu sömürü çarkının daha güçlü dönmesine katkıda bulunurlar.
    Medyen halkına da Şuayb gönderildi ki, tek Allah’a kul olsunlar, ölçü ve tartıda bencil davranarak insanların mallarını haksız yere yemesinler. Fakat onlar atalarının izinden gitmekte vahşi kapitalizmi uygulamakta kararlı idiler; ama Allah’a inandıklarını söylüyorlardı devamlı. Onlar serveti Allah’ın verdiği bir nimet olarak değil, istedikleri gibi tasarruf hakkına sahip oldukları kendi mülkleri olarak görüyor, her türlü hile ile artırıyorlardı. Irkçılık yaparak, kendi kabilelerinin daha güçlü olmasından da yararlanarak Şuayb’a zulmettiler, Allah’ın Şuayb (a.s) tarafında olduğunu ise unutmalarının cezası olarak, Allah’ın emri gelince “…. Şuayb’ı ve onunla beraber olanları bizden bir rahmetle kurtardık; zulmedenleri de o korkunç ses yakaladı, yurtlarında çöküp kaldılar. Sanki orada hiç Şenlik kurmamışlardı. İyi bilin, Semud kavmi nasıl uzaklaşıp gittiyse Medyen halkı da öyle uzaklaşıp gitti” (Hud, 11/94, 95).

    Kur’ân’da ibret olarak zikredilen azaba çarptırılmış kavimlerin yaptıklarıyla bu günkü insanların yaptıkları arasında hiç bir fark yoktur. Helak edilen milletlerin bütün özelliklerini bir arada toplayan günümüz toplumları cezalandırılmaya onlardan daha layık değil midir?
    Medyen halkının benimsediği kapitalizm tüm dünyada en acımasız bir şekilde yürürlüktedir. Güçlülerin güçsüzleri ezmesi için kanûnlar vardır. Bel’am kılıklı din adamları bütün İslâm dünyasında iktidarı elinde bulunduran çağdaş Firavunlara destek olmakta ve Müslüman halka onların şirk düzenlerinin İslâm’a uygun olduğunu anlatmaktadırlar.

    selam ve saygılarımla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir