Kimin Camileri?

1 Response

  1. Doğu dedi ki:

    İslamcı bir iktidar ülkeyi 20 yıldır yönetiyor, devletin siyasetine de müslümanlar karar veriyor. Hangi İslam, hangi müslüman muhabbeti geyikten ibaret bana kalırsa. Eğer yapıyorsak da evvela kendi marjinalliğimizle bir yüzleşmeyi tavsiye ederim.

    Bu sebeple devleti müslümanlardan bağımsız yapay bir aygıt gibi düşünmek fikrine katılamıyorum. Burada “milli irade”nin tecessüm şekli tartışılabilir elbette, demokratik veyahut antidemokratik olabilir bu şekil, fakat son noktada karar verici olan yine müslümanlar. “Sentetik devletin sentetik camileri” argümanı Türkiye’nin sömürge vb. bir durumda olmamasından dolayı boşa düşüyor: İslam zaten yüzyıllardır bu topraklarda kurumsallaşmış bir din ve elbette devletin buna müdahalesi tartışılmaz bir gerçek (zaten devlet dine müdahale etmese, devlet olabilir miydi?). Haliyle İslami sembollerin devlet tarafından kullanılması, üzerinde politik saikler ile belli değişiklikler yapılması bana normal görünüyor. Zaten yazarın da -camileri kimden kurtaracağını anlayamamakla birlikte- son cümlede “camilerimiz-marşlarımız” diyerek aslında devlet paradigmasından çok da uzağa düşmediğini ifade ettiğini görüyoruz. Yazarın iktidarına meşru olan güncel iktidara neden gayrimeşru olsun ki.

    Belki bu konuya ilişkin ifade özgürlüğü tartışması yapılabilir, fakat onun da çok makul olduğunu düşünmüyorum. Bir cemevi söz konusu olsaydı 180 derece farklı düşünecek insanların camide çav bella muhabbetine İHAM standartlarında yaklaşması memleketin her zamanki iki yüzlü halinden ibaret (geçtiğimiz günlerde cemevi esprisi yaptı diye linç edilen Alevi standupçı ablayı hatırlayalım). Bana kalırsa provakatif bir politik eylem tertiplenmiş, gündem olunmuş, amaca ulaşılmış. Savcılık marifetiyle büyük ihtimalle olay ile alakasız insanların özgürlüğünden mahrum bırakılması ise üzücü, fakat memleket şartlarında “deveye sormuşlar” muhabbetinden ibaret.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir