İtirazım Var Kimlerin Filmidir?
Onur Ünlü’nün son filmi, kadronun popülerliği ve filmin +18 damgası yemesi sayesinde epey ilgi görüyor. Filmin bu kadar beğenilmesi elbette sadece bunlara bağlı değil, kimler bu filmi sahipleniyor, bence kilit nokta burası: İtirazım Var, ezcümle, iktidarın işleyişine itirazı olan orta sınıfın vicdanına sesleniyor. Ama daha kötüsü bu ses henüz iç edilmemiş bir talebi, talebimizi bir çırpıda tüketme tehlikesi taşıyor.
İtirazım Var, iyi bir sinema filmi değil, bir propaganda filmi de sayılmaz. Ama siyasetin de, sinemanın da, Türkiye’de nasıl bir vasata mahkum olduğunu, popülaritenin ve birkaç güzel karakterin, bütün ilgiyi kuşatabileceğini gösteriyor. Vicdanlarımıza seslenen birkaç doğru söz olduğu doğru ama “doğru söze ne denir” diyip geçersek, bu ilerde, şimdiki (tövbe estağfurullah) Eyub el-Ensari House tüketimine kadar kapı aralar.
AKP gerçeği, mazlumun sesi olmanın, Müslümanların temsilcisi olmanın her nasıl olursa olsun mühim olduğu bir vasatta büyümüştü. Sonunda iktidarın dolaşımı, biz neler çektik söylemiyle at başı güçlü Türkiye ve sağlam irade martavalına… Uzatmayalım, bir muhalif söylemin böyle sorgusuz sualsiz mahvına –bu kez- nasıl engel oluruz, onu konuşalım.
Sosyal adalet talebimiz, polis şiddetine, Ermenilerin ve Alevilerin sadece bazı dönemler çektiklerine değil her daim yaşadıklarına karşı duruşumuz, “bir duruş göstermeden” ibaret olmasın. Olmasın ki “oh be ne güzel söyledi adam” diyip filmden çıkarken tatmin olmayalım. Sosyal adalet öyle bir taleptir ki onu dillendiren hiçbir şey bizi doyurmamalı.
İtirazım Var, daha çok bir televizyon filmi ya da dizisi olabilirmiş. Bunu aşağılamak için söylemiyorum. Çünkü hakikaten, Polis’ten Sen Aydınlatırsın Geceyi’ye kadar yönetmenin yeteneğine dair beklentimiz, artık boşa çıkıyor. Sonunda film yapmak, bir mecraya söz taşıdığı ölçüde yankı bulur olacak. Onur Ünlü, yankı bulmayı önemsemeden film yapıyor belki ama bu yankılar, festivalde vicdanları serinleten ödüllerle süsleniyor. Oscar ödülü nasıl zaman zaman Zenciler ve Filistinliler üstündeki vebali unutmaya kapı aralıyor, bu filmin de öyle bir potansiyeli taşıması tesadüf değil.
Tesadüf değil, çünkü bu film, Gezi’den Berkin’in cenazesine büyüyen bir itirazın sahipleri tarafından seviliyor. Bu filmin sözünü, başka bir Müslüman siyaset mümkündü diyenler ile başka bir Türkiye mümkün diyen herkes benimseyebilir. Ama bir AKP taraftarı asla benimsemez. Neresinden bakarsanız bakın kitlesi çok belli bir endüstriyel ürünle karşı karşıyayız. Muhalefet, böyle filmlere mi kaldı, benim soru(nu)m bu.
buradan iktidarın kucağına anlı şanlı bir yol gider.