Ehli Sünneti Anlamak / Halklaşmak

5 Responses

  1. Ali dedi ki:

    Dilaver Demirağ’ın 2 Ağustos 2012’de Adil Medya’da yazdığı “Üçüncü Yolun Olanakları” başlıklı cevabi yazısı için bkz. http://www.adilmedya.com/sifir-baslangic-mi-gelenege-itaat-mi-ucuncu-yolun-olanaklari-h31785.haber

    Eğer Demirağ’ın yaptığı gibi, ilk yol “sıfır başlangıç”, ikinci yol ise “geleneğe itaat” olarak konursa, ikisinin dışında “üçüncü bir yol” tutmak gerektiğini kabul etmek gerekir. Bu aslında “üçüncü yolcu”luktan ziyade bir “ortayolcu”luktur. İki aşırılığın ortasını bulma şeklindeki bu düşünce tarzına mezhepler tarihinde de sıkça rastlarız. “Fiili yaratan insan” ile “iradesiz insan”ın arasına “kesbeden insan”ı, bir anlamda “cüzi iradesiyle niyeti ortaya koyan insan”ı koymak, Türkiye’de büyük ölçüde benimsenen Maturidi akaidinin temel “ortayolcu” yaklaşımlarından biri sayılabilir. İsmet Özel’in Üç Mesele‘ye sonradan eklediği “Radikalizm ve Ütopya” başlıklı yazıda geliştirdiği, hem “geleneğe düşünsel eleştirel mesafe”yi (düşüncede radikalizmin kabulü) hem de “gelenekten hareket etmenin kaçınılmazlığı”nı (eylemde radikalizmin ve ütopyacılığın reddi) savunma tavrı da benzer bir “ortayolcu”luk olarak düşünülebilir.

    Bu konunun çağrıştırdığı bir yazı daha var. Melek Arslanbenzer’in 23 Eylül 2010 tarihli Popülist Kültür’de yazdığı “Üçüncü Bir Yol yahut Zokayı Yutmak” başlıklı yazısı (http://www.populistkultur.com/ucuncu-bir-yol-yahut-zokayi-yutmak). İki sene kadar önce yazılmış bu yazının içeriği Sünnilikle ilgili değil. Ama genel olarak “üçüncü yolcu” düşüncenin barındırabileceği bir bulanıklığı eleştirmesi açısından önemli. Bu yazıya göre, halkçılığı reddetmek birinci yol. Halkçılığı savunmak ikinci yol. Üçüncü yol ise halkçılığı reddederken bu reddediş sonucunda payına düşen muhalif rolün sertliğini ve keskinliğini üstüne almayıp topu taca atmak anlamına gelebiliyor. Bu “üçüncü yolcu” düşünce, somut olayları felsefi zemine çekerek orada bırakmanın sonucu gibi de okunabilir.

  2. Alperen Gençosmanoğlu dedi ki:

    Valla ben hem halk, hem halka kelimelerini bir arada görünce şu marşı dinlemeden dayanamıyorum, aklıma ilk bu geldi
    http://www.dailymotion.com/video/xf7qmv_yolunda-yslamyn-kardeyleri-olalym_creation

    Bu da canlı performans, 90larda islamcılar, tam Bosna savaşı sırasında
    http://www.youtube.com/watch?v=K6axgcPjANk

    Ya birileri İslamcılar şunu yapamadı, bunu yapamadı gibi cümleler görünce dayanamıyorum, peki yazıyı yazan o zaman kim olarak konuşuyor?

    • alp dedi ki:

      Alperen ya, yazıdaki “islamcılar şunu yapamadı” muhabbeti epey tali değil mi? Ben de doğrusu bu tip büyük genellemelerden rahatsız oluyorum. Sonuç adalet için özveriyle mücadele ettiği düşüncesindeki bu tip büyük hareketlere dair böyle hafif tepeden bir lafla genellemeler yapılınca epey bir haksızlık yapılmış oluyor evet. Ama yazıyı bi daha okudum şimdi de o muhabbet epey tali sanki, yani sinema muhabbeti, ki onu da epey kişi dillendirir, ben sinemadan anlamam ama çok duyduğum bir laf. Velhasıl oraya gıcık olup yazıyı harcamış mısın acaba diye bir dürteyim dedim kardeş, asıl içeriğe ne diyorsun doğrusu merak ediyorum.

  3. Sabahattin Gökalp dedi ki:

    Hariciler zamanında “Allah’ın hükmü”nü hakim kılmak için mücadele ettiler ve gerçek şu ki herkesi kafir ilan edip, Müslümanlara düşman oldular. Bugün yeniden bize haricileşin, Müslümanların hepsini kafir ilan edin deniyor. Geleneğe düşman olun, halktan umudunuz kesin deniyor. Yok artık, buraya kadar. Müslüman diğer Müslümanları anlamak durumundadır.

  4. tuba dedi ki:

    “islamcı abiler bize emek diyen adalet diyen bir dil bırakmadı ki mirası reddettik diyelim, niye çemkirirler bize sol söylem diye ” demiştiniz bir zamanlar, kafam karıştı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir