Deniz Yücel’in Alelacele Salınması Üzerine Bir Kaç Kelam
Tanpınar, “Şark oturup beklemenin yeridir.” der. İliklerimize işlemiş olan ahesteliğin olumlu tarafları elbette var lakin mesele yargıdan bahsettiğimizde başka bir şeye dönüşüyor. İlhan Sami Çomak örneği mesela, “adil yargılama yapılmadığından” hakkında verilen müebbet cezası Türkiye yargısı için de bağlayıcı olan AİHM tarafından bozulmuş olmasına rağmen 24 yıldır içerde ve tutuklu olarak yargılanmayı bekliyor. Eğer hapiste iseniz, sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı iseniz, devlet ile aranız pekiyi değilse, size sahip çıkan bir otoriteye ya da baskı aracına sahip değilseniz, Türkiye, hapishanelerde uzun süre anlamsızca beklemelerin de yeridir ayrıca. Muhtemelen hapishane hatıraları/edebiyatı külliyatımızın bu kadar geniş olması pek de rastlantı değil.
Bildiğimiz üzere olaylar çok daha önce başladı, Deniz Yücel casusluk suçlamasıyla iddianamesiz tutuklanır tutuklanmaz… Ancak yaşadığımız garabeti hissetmek için son dönemde olanlara bakmakta faide var.
06 Ocak 2018’de Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel ile Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Alman Bakanın eliyle çay ikram ederken Çavuşoğlu’nun mahçup ve müteşekkir bakışlarının arka fonda gösterilerek medyaya sunulduğu bir buluşma gerçekleştirmişti. Gabriel, o buluşmadan sonra nedense “Deniz Yücel vakasını savunma konularıyla hiçbir şekilde birbirine karıştırmadım.” şeklinde bir açıklama yapma ihtiyacı hissetmişti. 17 Ocak 2018’de ise Deniz Yücel, avukatı aracılığıyla bir Alman ajansına verdiği mülakatta, bir yıldır anlamsız şekilde mağdur olmasına rağmen tank ticareti anlaşmalarını kastederek hiçbir şekilde kirli bir değiş tokuşun tarafı olmak istemediğini açık şekilde beyan etmişti. [1]http://www.dw.com/tr/deniz-y%C3%BCcel-kirli-anla%C5%9Fmayla-tahliye-istemiyorum/a-42174432
Olayların tetikleyicisi olarak ise AKP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakçı Kan’ın 07 Şubat 2018 tarihli Deutsche Welle’deki bir programda Deniz Yücel sorusuna kem küm cevaplar vermek durumunda kaldığı utanç verici röportaj anlamlı oldu diyebiliriz. [2]http://www.dw.com/en/ravza-kavakci-kan-on-conflict-zone/av-42501433 Ravza Hanım, mülakatı yapan zatın “Deniz Yücel neden içerde?” sorusuna “Türkiye bir hukuk devletidir” ifadesinden fazlasını diyememiş ve bütün dünya ne kadar güvenilir ve işler bir hukuk mekanizmasına sahip olduğumuza ikna olmuştu! Ülkecek utandık, gazetecilik mesleğinin nasıl yapıldığına dair hafızamız bir nebze tazelenir oldu.
14 Şubat 2018’de Başbakan Binali Yıldırım Almanya’daki bir televizyona verdiği demeçte Deniz Yücel olayı ile ilgili “Ben onun kısa zaman içinde serbest kalacağını umuyorum. Kısa bir sürede gelişme olacağı görüşündeyim.” ifadelerini kullandı. [3]http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/926456/Binali_Yildirim__Deniz_Yucel_in_kisa_sure_icinde_serbest_kalacagini_umuyorum.html
Bu açıklamadan çok kısa süre sonra 16 Şubat’ta sürpriz şekilde Deniz Yücel hangi hukuka göre olduğu anlaşılmadan alelacele tahliye edildi. [4]http://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-43084331 Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung‘un haberine göre ise Almanya Dışişleri bakanı Deniz Yücel tahliyesini ilişkilerin normalleşmesi için ön koşul olarak sunmuş ve hızlandırmak için Erdoğan ile ikili görüşmeler yapmış. [5]https://odatv.com/deniz-yucelin-tahliye-edilmesinin-perde-arkasi–17021814.html Binali Yıldırım’ın dünkü beyanları ise Almanya ile soğuyan ilişkilerin düzelme aşamasına girdiğini söylüyor ve “yerli ve milli” lansmanıyla yapılması planlanan Altay tankları için bir müjdeyi de barındırıyordu. Binali bey şu ifadelerle yerli ve milli tankımızın içeriğine dair ciddi ipuçlarını paylaşmış oldu: “Daha fazla Almanya’ya getirir çünkü makineler Almanya’dan geliyor. Önemli aksamlar Almanya’dan geliyor. Daha basit parçalar Türkiye’de yapılıyor.” [6]http://www.diken.com.tr/basbakandan-altay-cagrisi-basit-parca-turkiyede-yapiliyor-makine-almanyadan/
Şimdi bütün bu olanlarla birlikte özetin özetini yapalım. Deniz Yücel, ilişkilerin normalleşmesi ve “yerli ve milli” tank üretmek için gerekli olan ve sadece Almanların üretebildiği tank malzemesinin alınabilmesi için bırakılmış durumda. İşlemediği suçlardan dolayı içerde tutulan diğer birçok gazeteci ise Almanya gibi güçlü bir ülkeyle pazarlık konusu olamadıklarından hala içerdeler. Bu önermede çokça saçmalık var:
1-) Yerli ve milli diye pazarlanacak olan yeni tankların Alman teknolojisi olmadan yapılamaması ve buna rağmen tanklar için sürekli yerli ve milli denmeye devam edilmesi…
2-) Yalanla üretilecek olan bir şeyin savaş amacıyla kullanılacak olması ve insanların ölümüne hizmet edecek olması. Üretilecek şeyin gerçek anlamda yerli ve milli olsa bile anlamsız ve kirli bir şey olduğunun hiç tartışılamaması/tartışılmaması…
3-) Kim olduğundan bağımsız olarak suçu ve neden suçlandığı bilinmeyen, bir yıldır nedensiz yere içerde tutulmuş bir gazetecinin hayatı ve özgürlüğü pahasına böyle bir anlaşmanın yapılabiliyor olmasından asla utanılmaması…
4-) Beyanatlara göre, Deniz Yücel’in Alman vatandaşı da olmasına rağmen öz yurdunda baskı görüp Almanya hükümeti tarafında ısrarla ve inatla korunmasına rağmen Türkiye Hükumeti için bir pazarlık malzemesi olarak görülmesi ve ispat gerektiren çokça iddiaya rağmen ne kişilik haklarının ne de özgürlüğünün saygı görmemesi…
5-) Deniz Yücel gibi çifte vatandaşlığı olmayan ve sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu için uluslararası bir krize neden olmadıklarından ve bir tank malzemesi ticaretinde asla köstek olamayacak olmalarından, bazı gazetecilerin ise keyfi olarak hala içeride tutulabilmeleri ve uçuk kaçık cezalar alabilmeleri…
6-) Uygulanan keyfiliğin herhangi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşında yarattığı özgüvensizliğin ve tedirginliğin asla dikkate alınmaması ve vatandaşını koruması beklenen bir hükumetin işine gelmediği müddetçe vatandaşlarını asla korumayacağının resmen tescillenmesi…
7-) Köken olarak Türkiyeli olmasına rağmen vatandaşı olduğundan, iç hukukunun gereği olarak bir vatandaşını muhafaza etmek için elinden geleni yapan Alman hükumetinin, bu muhafaza etme işini vatandaşının ciddi uyarısına rağmen gayet gayrı insani bir işle, yani silah ve dolayısıyla savaş ticareti ile yapmasının göze batmaması ve tartışılmaması…
8 ) Almanlar tarafından kendi ilkelerine uygun bir hukuk devleti olarak görülmemesine rağmen bir ülke ile silah anlaşması yapılarak o ülkeyi yöneten gayrı hukuki işlere imza atan unsurların içine düştükleri ekonomik darboğazdan çıkabilmeleri için dolaylı destek sağlanmış olması…
Devlet adı verilin mekanizmayı anlamlı yapan birinci unsur vatandaşın gücünün yetemeyeceği yerde devreye girebilen bir yapı olmasıdır. Bununla birlikte vatandaşları için hukukun tarafsız ve adil şekilde işletilmesi için var olması gereken kurumları, devlet mekanizmasını yöneten unsurların aleyhine olmak ve vatandaşının lehine olmak kaidesiyle koruması ve güçlendirmesidir. Devletler bu iddiayla varlıklarını anlamlı kılarlar, bu iddia çoğu kere lafta kalsa bile yöneticiler tarafından bolca ve cesaretle terennüm edilir. Ancak günün sonunda devlet mekanizmalarının istenmeyen bir şekilde savaşla beslenen ve hikâyesinde her dönemde katliamları barındıran unsurlar olduklarını biliyoruz. Deniz Yücel örneği sadece bir devlet mekanizmasının hukuklu ya da hukuksuz, bir şekilde vatandaşını korumak noktasında ne kadar düşebileceğini göstermesi bakımından değil, ayrıca hukuk adını verdiği mekanizmanın ne kadar zayıflatılabileceğini göstermesi açısından da ibretlik bir örnek olarak olanca şeffaflığıyla karşımızda duruyor.
Yöneticilerin çıkarlarının, savaş ticaretinin, kapalı kapılar ardındaki kirli ticaretlerin, aparatlaşmış bir yargının değil emeğin, adaletin, hukukun, fikir özgürlüğünün, bireye duyulan saygının bir kerteriz olarak anlam kazanacağı günlere ulaşırız temennisiyle…
Dipnotlar
↑1 | http://www.dw.com/tr/deniz-y%C3%BCcel-kirli-anla%C5%9Fmayla-tahliye-istemiyorum/a-42174432 |
---|---|
↑2 | http://www.dw.com/en/ravza-kavakci-kan-on-conflict-zone/av-42501433 |
↑3 | http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/926456/Binali_Yildirim__Deniz_Yucel_in_kisa_sure_icinde_serbest_kalacagini_umuyorum.html |
↑4 | http://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-43084331 |
↑5 | https://odatv.com/deniz-yucelin-tahliye-edilmesinin-perde-arkasi–17021814.html |
↑6 | http://www.diken.com.tr/basbakandan-altay-cagrisi-basit-parca-turkiyede-yapiliyor-makine-almanyadan/ |