Ahvalimiz Nece?
Geçenlerde camigor.tumblr.com adresinde “Erzurum MNG Residence – MNG Mall AVM – Yanına da garnitür niyetine bir Selimiye” başlığıyla görmüştüm bu resmi, projeyi artık ne haltsa. Kaç vakittir bunun üzerine kelam etmek niyetindeydim ama bir türlü fırsat bulamamıştım, bugüneymiş.Bu resmin ne anlattığı insandan insana muhakkak ki değişecektir, hatta saçma bir şekilde neo-osmanlıcık üzerinden okuyanlar bile olabilir. Eee, başkan sen ne anlıyorsun, derseniz…
Bu resim bana kalırsa “ahvalimiz”in mekan üzerinden açık bir şekilde tecessüm etmiş hali. Yani şunu demeye çalışıyorum ki, İslam artık bir Müslüman için hayatının merkezinden çıkıp, onun sadece formel ibadet şekilleriyle bir parçası olabiliyor. İslam artık hayatın bütününü hem mekansal hem de zihinsel olarak ihata etmiyor, merkezini teşkil etmiyor.
Genellemeci konuşmak cidden sıkıntılı bir durum, fakat bu projeler, rezidanslar, güvenlikli siteler, koca koca AVMler de istisna değil. Müslüman hiç rahatsız olmadan o tüketim ilişkilerine, sosyal ilişkilere girip, ardından da Allah’ın huzuruna çıkabiliyor. Sonra da aynı şekilde, hiç bir şey değişmemiş gibi hayatına geri dönüp, o ilişkilere girebiliyor.
Geçenlerde Mehmet Mahfuz Söylemez’in çok ufuk açıcı olmasa da güzel nüanslara sahip İslam Şehirleri kitabı elime geçmişti. Kitap ilk dönem Müslüman şehirlerinde, mekana, camiiye, şehre verilen manalar üzerine önemli örnekler içeriyordu. Söylemez’e göre Müslümanın zihin yapısında ve hayatında İslam o kadar merkezi bir konuma sahipti ki, bu onun mekana ve şehre verdiği manada da aynı şekilde tezahür ediyordu. Mesela, Müslümanın hem ibadetlerini gerçekleştirebildiği hem de farklı sosyal-ahlaki ilişkilere girebildiği cami, şehrin, hayatın, mekanın merkezini kapsıyordu. Adeta, Kabe etrafında tavaf eden hacılar gibi şehir, o ibadethanenin etrafında adeta dönüyor, tavaf ediyordu. Hiç bir bina ondan daha merkezi bir konumda ve dahi büyüklükte olamazdı. (Burada, Çamlıca Camii saçmalığını meşrulaştırmaya çalışmıyorum tabi ki de. Sembol ve mimari üzerinden, İslam’ın hayata ve mekana ne mana verdiğini anlamaya çalışıyorum.)
Halbuki günümüzde, gördüğümüz ve benzerleriyle sıklıkça karşılaştığımız bu projeler, AVMler vs.ler bize şunu gösteriyor: Müslümanın, toplumun, ferdin, şehrin merkezini artık İslam ve Adalet değil de pazar, iktidar, kapitalizm vs. kapsıyor. Cami bile o koca gökdelenlerin, plazaların, AVMlerin yanında küçücük bir Selimiyecik olabiliyor. Ne diyelim, Allah bunların altında helak etmesin.
kent okuma grubunun ilk meyvesine ve ahmet yusuf kardeşimizin sahnelere çıkışına selam olsun. arkası gelsin inşallah.