Ev Sahiplerine Çağrı
EMİR FARUK SEVİM
Fakat o, sarp yokuşu aşamadı.
sarp yokuş nedir bilir misin?
Köle azat etmek
veya açlık gününde yakını olan bir yetimi
yahut aç-açık bir yoksulu doyurmaktır.
(Beled Suresi, 11, 12, 13, 14, 15, 16)
7. yüzyıl Mekke’sinde bir köle olarak dünyaya geldiğinizi hayal edin. Özgürlük size miras kalmamış, yaşıyor olduğunuzdan dolayı borçlusunuz. Hayatınız hakkındaki kararlar verilirken size danışılmaz. Bir sabah kalktığınızda kendinizi apar topar bir eşeğin sırtına yerleştirilmiş olarak bulabilirsiniz. Yeni sahibinizin peşinde yeni evinize doğru yoldasınız. Karnınızın tokluğu dışında size bir faydası olmamış birine borçlusunuz. Öyle ya, kimi zaman karnınız tok da değil. Kendi kararlarınızı verebilmek için, karnınızı dilediğinizce doyurabilmek için borcunuzu ödemelisiniz. Çok çalışmalısınız, ölene kadar. Evet, çalışırken ölebilirsiniz ve bunun için kimse yaygara koparmaz. Arkanızdan yas tutulması için, ölüm saatinizin borcunuzu ödemiş olduğunuz uzak zamanlara ertelenmiş olması gerekir.
21. yüzyıl İstanbul’unda bir kiracı mısınız yoksa? Muhtemelen öylesiniz. Demek ki size başınızı sokabileceğiniz bir ev miras kalmamış, yaşıyor olduğunuzdan dolayı borçlusunuz. En temel ihtiyaçlarınızdan biri olan yuvanız hakkındaki kararlar verilirken size danışılmaz. Bir sabah kalktığınızda evi boşaltmanız istenebilir. Her an kendinize başka bir ev, hatta başka bir mahalle bulmak zorunda kalabilirsiniz. Komşularınızla iyi geçiniyor olmanız, evinizi seviyor olmanız, çocuklarınızın mahalle okulundaki arkadaşlarına çok alışmış olması hiçbir anlam ifade etmez. Barınma hakkınızı elde etmek için aylık gelirinizin önemli bir kısmını gözden çıkarmanız gerekir. Size hiçbir faydası olmamış birine borçlusunuzdur. Eviniz hakkında kendi kararlarınızı alabilmek için borcunuzu ödemelisiniz. Çok çalışmalısınız, ölene kadar. Evet, çalışırken ölebilirsiniz ve bunun için kimse yaygara koparmaz. Neyse ki tefecilere köle olma hakkınız da vardır. Kira ödemek yerine kredi taksiti ödemeyi tercih edebilirsiniz, kendinize sahip beğenebilirsiniz. Ne lütuf!
Bir düşünün: Allah’ın tüm kulları kendi hayatlarının sahibi olsa (ne de olsa herkese yetecek kadar hayat var dünyada). Kimse bu dünyada yaşıyor olmasından dolayı kula kulluk etmek zorunda kalmasa. Hepimiz özgür olsak ve hiçbirimiz başkasının özgürlüğüne sahip olmasak. Köleliğin normal görüldüğü bir zamanda -7. yüzyılda- yaşadığınız için bu fikir size gerçek dışı görünebilir. Ama bir kez olsun bu açıdan bakın ve ne kadar güzel göründüğünü hissedin. Bu gözlüğü taktığınızda günümüzün normali yüreklerinizi yakacak.
Bir daha düşünün: Allah’ın tüm kulları kendi evlerinin sahibi olsa (ne de olsa herkese yetecek kadar ev var dünyada). Kimse bu dünyada yaşıyor olmasından dolayı kula kulluk etmek zorunda kalmasa. Hepimiz ev sahibi olsak ve hiçbirimiz başkasının evine sahip olmasak. Kiracılığın normal görüldüğü bir zamanda -21. yüzyılda- yaşadığınız için bu fikir size gerçek dışı görünebilir. Ama bir kez olsun bu açıdan bakın ve ne kadar güzel göründüğünü hissedin. Bu gözlüğü taktığınızda günümüzün normali yüreklerinizi yakacak.
Köle sahiplerine bir teklif yaptı Allah: “Kölelerinizi azat edin ve benim rızamı kazanın.” Bir köle azat etmek hiç de azımsanmayacak maddi bir yüktür kölenin sahibine. Bu maddi yükün dünyeviliği ve geçiciliğinin karşısında, bir insanı özgürlüğüne kavuşturmanın, kula kulluğu normalleştiren kalleş düzene başkaldırmanın kalıcı bahtiyarlığı duruyordu. Herkes seçimini yaptı. Herkes yaptığı seçimin karşılığını eksiksiz görecek.
Allah’ın tekliflerinin eskimez olduğuna inanan biriyim. Bir kölelik biçimi olan kiracılık da bu tekliften nasiplenebilir. Bir kiracıyı azat etmenin ev sahibine hiç de azımsanmayacak bir maddi yük getireceğinin farkındayım. Bir evi bilabedel gerçek sahibine teslim etmekten bahsediyorum, bu ağır bir yük. Bu maddi yükün dünyeviliği ve geçiciliğinin karşısında, bir insanı veya aileyi özgürlüğüne kavuşturmanın, kula kulluğu normalleştiren kalleş düzene başkaldırmanın kalıcı bahtiyarlığı duruyor. Herkes seçimini yapacak. Ve muhakkak ki herkes yaptığı seçimin karşılığını eksiksiz görecek.
Biz kiracılar olarak yuvarlanıp gidiyoruz evelallah. Bize köleliği reva görenleri gün geçtikçe daha iyi fark ediyoruz. Bir yandan umudumuzu kaybetmeyip hayata tutunmaya çabalıyoruz; öbür yandan ufak ufak bilinçleniyoruz. Bize yuvamızı çok görenlerin sonu için elimizi taşın altına koyuyoruz. Seçtik tarafımızı!
Ey ev sahipleri!
Biliyoruz ki birçoğunuz olup bitenlerin pek farkında değilsiniz. Yanlış anlaşılmasın, sizden dileniyor değiliz. Kula minnet edenlerden değiliz. Yalnızca sizin iyiliğinizi istiyoruz. Gözlüğünüzü değiştirin artık. Bu bizden çok size fayda sağlayacak. Başkalarının evine sahip olmanın vebalinden kurtulun istiyoruz. Yalnız kendi evinizin sahibi olmanın saadetine erin. Elbette bununla beraber bir kiracıyı ev sahibi yapmanın gururunu yaşayın istiyoruz. Seçin tarafınızı!