Tüketim Hutbesi
İSTANBUL MÜFTÜLÜĞÜ
OKUMA TARİHİ : 23.03.2012
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
إِنَّ الْمُبَذِّرِينَ كَانوُا إِخْوَانَ الشَّيَاطِينِ وَكَانَ الشَّيْطَانُ
لِرَبِّهِ كَفُورًا
أَنَّ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّم مَرَّ بِسَعْدٍ وَهُوَ يَتَوَضَّأُ فَقَالَ ماَ هَذَا الْإِسْرَافُ ؟ فَقَالَ أَفيِ الْوُضُوءِ إِسْرَافٌ ؟ قاَلَ نَعَمْ وَإِنْ كُنْتَ عَلَى نَهْرٍ جَارٍ
BİLİNÇLİ TÜKETİM
Muhterem Müminler!
Yaşadığımız dünyada tüketim anlayışı çok farklı mânâlar kazanarak farklı boyutlara ulaşmıştır. Hemen hemen her alanda ölçüsüz harcamaya rastlayabiliyoruz. Öyle ki tüketim, ihtiyacı ölçülü bir şekilde karşılamaktan ziyade, ihtiyaç dışı, güdülenmiş istek ve arzular doğrultusunda yapılmaya başlanmıştır. Maalesef bugün insanlar, farkında olarak ya da olmayarak zamanı, malı, emeği, kaynakları ve kabiliyetleri israf etme, hatta hoyratça heba etme yarışına girmişlerdir. Sınırsız tüketme alışkanlığı bizlere tüketim esasına dayalı bir hayat anlayışından sirayet etmiştir. Bu hastalık maalesef her geçen gün giderek artmaktadır.
Değerli Müminler!
Kaynaklarımız sınır tanımayan bir tüketim anlayışıyla bilinçsizce kullanılmakta, bunun sonucunda yer altı ve yer üstü zenginliklerimiz birer birer tükenmektedir.
Başta televizyon ve diğer kitle iletişim araçlarından yapılan reklamlarla, aşırı tüketim teşvik edilerek kişilerin gösteriş amaçlı harcama yapması özendirilmektedir. Böylece “Ne kadar harcarsan ve konforlu bir hayat yaşarsan o kadar mutlu olursun” gibi yanlış bir algı topluma empoze edilmektedir. Bilinçaltına hitap eden bu anlayış ve düşüncenin sonucu olarak da ihtiyaç dışı tüketim artmakta ve bu konudaki hassasiyet zayıflamaktadır.
Yüce Kitabımızda ölçüsüzce harcamak ve saçıp savurarak israf etmek şöyle buyrularak yasaklanmıştır: “Akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma. Zira böylesine saçıp savuranlar şeytanların dostlarıdır. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür.”[1] Ayrıca şu âyette de müslümanın harcamalarında orta yolu takip etmesi tavsiye edilmiş ve böyleleri övülmüştür: “(O kullar), harcadıklarında ne israf ne de cimrilik ederler; ikisi arasında orta bir yol tutarlar.”[2] Unutmayalım ki bu ilâhî ikazlara göre hayatımızı tanzim etmenin hem dünya hem de âhirette mükafâtı olacaktır.
Aziz Cemaat!
“Akarsudan abdest alırken bile suyun israf edilmemesini emreden”[3] bir peygamberin ümmeti olarak, Dünyada her an yüzlerce çocuk açlıktan ölürken milyonlarca ekmeğin çöpe atılmasını nasıl izah edeceğiz. Peki, ya ihtiyacını gördüğü halde ev eşyasını, cep telefonunu, elbisesini, otomobilini özenti ve gösteriş sebebiyle değiştirmenin neresi doğrudur? Elbette ki bunların yanlış olduğunu biliyoruz. O halde yapılması gereken, tüketirken ve harcarken yüce dinimizin bizden istediği hususlara uymak, bu konuda bir hassasiyet sahibi olmaktır. Reklamların, çevrenin, özenti ve göz kamaştıran vitrinlerin cazibesine kapılarak ihtiyaç fazlası harcamalarda bulunmanın bir hesabı olduğu unutulmamalıdır.
Müminler olarak Yüce Rabbimizin “ثُمَّ لَتُسْأَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعِيمِ “Sonra, yemin olsun ki, o gün (size verilen) her nimetten sorulacaksınız”[4] uyarısını asla ve asla göz ardı etmeyelim.
Ahmet ÇELİK
Sultan Selim Mescidi İmam-Hatibi/Kağıthane
[1] İsrâ, 17/26-27.
[2] Furkân, 25/67.
[3] İbn Mâce, “Tahâret”, 48.
[4] Tekâsür, 102/8.
Kaynak: http://