Ülker Direnişi Sona Erdi
Sendika değiştirdikleri için işten çıkarılan Ülker işçilerinin direnişi 140 günün ardından sona erdi. Ülker, işçilere kıdem ve ihbar tazminatlarını ve bunlara ek olarak 16 maaş tutarında sendikal tazminat ve direnişte geçen 4 ayın sigorta primlerini ödemeyi kabul etti. 12 yıl boyunca Ülker’de çalışan Murat Topal işe iadenin gerçekleşmediğini çünkü yasadaki boşluğun işçiyi geri adım atmaya zorladığını ifade etti. Bilal Cansu ise bu kazanımlarının çalışan tüm işçilere cesaret vermesi gerektiğini vurguladı. Gıda-İş Temsilcisi İbrahim Kızılyer’in okuduğu basın açıklamasının ardından işçiler desteğe gelenlerle vedalaşıp, çadırı kaldırdılar.
Yolları açık olsun.
BASINA ve KAMUOYUNA
8 işçi arkadaşla başlattığımız bu direnişe son noktayı koymuş durumdayız. Genel olarak bunun gibi direnişlerde işe başlama veya maddi kazanç (tazminatlar) üzerinde durulur.
Biz DİSK-Gıda İş olarak;
Atılan işçilerin işe alınması meselesini direnişin en büyük kazanımı olacağını düşünüyorduk. Ülker’de dört ayı aşan çeşitli mücadele biçimlerinin sloganlarımızın temelini ‘atılan işçiler geri alınsın’ oluşturdu. Murat Ülker ile görüştük üç ay boyunca. Dördüncü ayın içinde Yıldız Holding Ülker avukatları eliyle bizimle görüşmek istedi ve soruna çözüm bulma amaçlı görüşmelerde bulunduk. Direnişçi arkadaşlarla bu durumu değerlendirdik ve görüşme masasına ilk olarak atılan işçiler geri alınsın talebi ile gittik. Atılan işçilerin geri alınması ve Gıda-İş üyesi olarak çalışması sendika olarak bizim en büyük kazanımımız olacaktı. Fakat Yıldız Holding yönetimi tam bir sınıf düşmanlığı sergiledi. DİSK’i ve Gıda-İş’in 80 öncesi Ülker fabrikasındaki mücadelesine kızgınlıklarını ilan ederek ‘neden DİSK’ sorusunu direnişteki arkadaşlarımıza sorarak gösterdiler.
Dört aydan fazla süren bu direnişte işçi arkadaşlarımızla el ele uyum içinde birlikte yürüdük. DİSK Gıda-İş üyesi olarak işe başlayamadık ama pırıltılı Ülker düzeninin foyasını açığa çıkardık. Baskıcı ve uzun çalışma koşullarını kuralsız ve hukuksuz uygulamaları deşifre ettik. İşbirlikçi patrondan çok patroncu ÖZ GIDA sendikasının işçiler üzerindeki baskı ve saltanatını açığa çıkardık. Dayanışma aidatı ödeyerek ikinci bir sendikaya üye olunur, sendikasız da kalınır meselesini pratik olarak hayata geçirdik. Direnerek işçilere ve emekçilere gerçekleri anlatarak kamuoyunun desteğiyle dünya devi Ülker’e geri adım attırdık. Tüm provokasyonlara, baskı ve şantajlara rağmen üretimdeki arkadaşlarla bağlantı kurduk. Fabrikada birçok işçi arkadaşımız sendikamızı tanıdı ve bize üye oldu.
İşsizlik parasından mahrum bırakılarak amire itaatsizlik ve ahlaksızlık gibi gerekçelerle işten atılan 8 işçinin kararlılığının neler yapabildiğini Ülker Topkapı’daki fabrikasının önünde hayata geçirdik ve gösterdik.
– Öncelikli olarak amire itaatsizlik, verilen görevi yapmama, ahlaksızlık gibi gerekçelerin bulunduğu 25/2 maddesini değiştirilerek işveren tüm haklarını vererek kendisinin işten çıkarttığını belirten 04. maddeden attığını kabul etti.
– Kıdem ve ihbar tazminatlarımızın ödenmesini kabul etti.
– İşçi arkadaşlarımızı sendikal nedenle işten attığını kabul eden Ülker 16 maaş sendikal tazminat ödemeyi kabul etti.
– Direnişte geçen 4 ayın sigorta primlerinin yatırılmasını ve maduriyetin giderilmesini de kabul etti.
Direnişimizi bu kazanımlarla sonuçlandırarak çadırımızı kaldırıyoruz. Çadırı kaldırmamız Ülker’i rahat bırakacağımız anlamına gelmez. İçeride üyelerimiz ve bize gönül vermiş, direnişimize değişik biçimlerde destek olmuş, olmaya çalışan işçi arkadaşlarımız var. İçeride kısmen bir rahatlama sağlanmış durumda ancak ağır ve kötü çalışma koşulları devam ediyor. Taşeron sistemi kangren olarak duruyor. Bütün bu koşulları değiştirmek için işçi arkadaşlarımızın yanındayız. Sekiz arkadaşla yaktığımız bu ateşi bütün Yıldız Holding Ülker fabrikalarına yayacağız. Çadırımızı kaldırsak da biz buradayız ve burada olmaya devam edeceğiz.
Yaşasın işçilerin birliği. Yaşasın iş ekmek özgürlük mücadelemiz. Birleşen işçiler asla yenilmez.
DİSK GIDA-İŞ SENDİKASI