Taşeron İşçileri Yürüdü
Giderek yaygınlaşan taşeronlaşmanın doğurduğu sorunlara dikkat çekmek amacıyla Taş-iş Der ve İşçi-Der ile birlikte Çapa Tıp Fakültesi’nden başlayıp İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde sonlanan bir yürüyüş gerçekleştirdik. Çapa Tıp Fakültesi önünde başlayan yürüyüşümüzde ilk olarak İşçi-Der’den Adnan Kondak bir ülkede iki ayrı çalışma yasasının yarattığı ayrımcılığa ve esnek çalışma adı altında güvencesizliğe dikkat çekti. Taşeronluğun yoğun bir emek sömürüsüne yol açtığını dile getirdi. Ardından Taş-iş Der’den Güneş Cengiz taşeron uygulamasının yol açtığı güvencesizlik ve kadrosuzluk endişesine ve buna yönelik tüm hak arama mücadelelerin işten çıkarılma tehdidiyle engellenmesine değindi.
Yürüyüşümüz sırasında maaşlarını ve sosyal haklarını alamayan ve işten çıkarılan işçilerine sessiz kalan PTT Genel Müdürlüğü’ne ve taşeron çalıştıran bir diğer kurum olan Haseki Hastanesi’nin önüne pankartlarımızı bıraktık.
”Birleşe birleşe kazanacağız”, ”direne direne kazanacağız”, ”taşeron demek ölüm demektir”, ”güvenceli iş güvenceli gelecek istiyoruz” sloganlarıyla yürüyüşümüzü sürdürdük. Yol boyunca 29 Aralık 2013 Pazar günü saat 14:00’de Eminönü Nimet Abla önünde gerçekleştireceğimiz ”Taşeron Piyangosu” çekiliş biletlerini dağıttık. İSKİ’nin önüne geldiğimizde, İSKİ taşeron işçilerinin sorunlarını içeren raporu ve görüşme talebini reddeden kurumu protesto ederek, taşeron işçilerinin sorunlarına olan duyarsızlığı bir kere daha dile getirdik.
Taşeronun merkez üssü İBB son durağımızdı. Tüm Bel-Sen Genel Başkanı Ömer Salih Erol son 10 yıllık taşeron uygulamalarıyla ülkenin ucuz emek piyasası haline getirildiğine, taşeronlaşmanın özel ve kamu fark etmeksizin güvencesiz, esnek ve kuralsız çalışmaya yol açtığına ve sigortasız ve sendikasız çalışma zemini yarattığına dikkat çekti. Konuşmanın ardından, 29 Aralık’ta gerçekleştirilecek olan ”Taşeron Piyangosu” çekilişine çağrı yapıldı.
görüntüler de fotoğraflar kadar iyi:
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=oyYvicnsAOg