Taksim’de Divan Toplandı
53 gündür direnen Divan işçileri bugün Taksim Divan Otel önündeydi. TRT İstanbul Radyosu önünde toplanan grup slogan atarak, dertlerini dillendirerek yola koyuldular. İmza kampanyası yapmak ve çadır kurmak için divana doğru yürüyen grup ‘Atılan işçiler geri alınsın’, ‘Divan’a sendika girecek’, ‘Açlıktan ölmeyiz biz bu yoldan dönmeyiz’ şeklinde sloganlar atarak uğradıkları haksızlığı duyurmaya çalıştılar.
Yol üstü Starbucks önünde biraz soluklanıp, Starbucks’ta oturanlara yedikleri o güzel tatlıların bu güzel ellerden çıktığını, bu güzel ellerin onuruyla üretmek ve çalışmak istediğini, ama sendikaya üye oldukları için işten atıldıklarını anlattılar. Yoluna devam edip Divan otel önüne kadar yürüyen grubu burada iki otobüs polis bekliyordu. Otel önünde slogan atmaya, kendilerini mağdur etmeye çalışanların neler ettiklerini anlatmaya devam ettiler. İmza topladılar, yoldan geçenlere dertlerini anlatan bildiriler dağıttılar. Zenginlikte dünya ile yarışan Koç’a bağlı şirkette ne şartlar altında çalıştıklarını ve nasıl haksız yere işten atıldıklarını, amaçlarını anlattılar, destek istediler.
Disk Gıda-İş Sendikası üyesi direnen Divan işçileri adıyla dağıttıkları bildiride değerli İstanbul halkına, Divan Turizm işletmelerinin pastane bölümü işçileri olduklarını, yıllardır anlatılması güç şartlar altında çalıştıklarını, ücretlerinin günden güne eridiğini, sekiz saat çalışanların asgari ücret aldıklarını, bu zulme tek tek karşı koymak yerine tek yumruk olmayı seçtiklerini ve bunun sonucu olarak işten atıldıklarını anlattılar.
Divan’da Neler Olmuştu?
Koç Holding’e bağlı Divan Turizm işletmelerinin pastane bölümünde çalışan işçiler, iş koşullarından bireysel olarak şikayetçi olmak yerine sendikada birleşme kararı aldılar. Disk-Gıda İş’te örgütlenen işçilerden önce üçü sonra dokuzu işten atıldı. Bunun üzerine işçiler arkadaşlarına destek olmak için fabrikayı terk etmediler. Bundan sonra 43 işçi daha işten atıldı. Bunun üzerine işçiler Taşdelen’deki fabrika önünde çadır kurarak direnişe devam ettiler.
Düzmece nedenlerle işten atıldıklarını söyleyen işçiler, asıl nedenin sendika olduğunu, bu kılıflarla mücadelenin boşa çıkarılmaya çalışıldığını söylediler. Yönetimin başka işyerimizde de sendikamız var diyerek işçilerin haklı şikâyet sebeplerini sümenaltı etmeye çalıştığını söylediler. İmza kampanyası sürerken de bu argümanın kullanıldığına şahit olduk. Yoldan geçen bir vatandaş, Koç’a bağlı iş yerlerinde sendikaya üye olmak isteyenlere sıkıntı çıkarılmadığını, sendikal haklara saygı gösterildiğini söyledi. İşçiler buna itiraz ettiler, o da işçilere bakarak, tabi siz daha iyi bilirsiniz deyip gitti.
İşyerinin sendikal geçmişini sorduğumuz işçilerden biri iş yerinde yıllardır herhangi bir sendikanın olmadığını, 15 sene kadar önce var olan sendikanın da bir şekilde ortadan kaldırıldığını, durumlarının gitgide kötüleştiğini, ikramiyelerinin ellerinden alındığını, ücretin gitgide düştüğünü söyledi.