Plazada Tiyatro Üzerine
Şirket dediğimiz şey esasında bir “menfaatler organizasyonu”dur fakat bu soğuk gerçeği gizlemek adına plazalarda bir dünya tiyatro sahnelenir durur her gün. Esasında herkes bir şirketle, gerçek bir kişi arasında maddi bir motivasyondan bağımsız ciddi ciddi duygusal bir ilişkinin tesis edilemeyeceğinin farkındadır, fakat yine “şirketini çok seviyor”muş gibi yapması beklenir plaza çalışanından. Bu noktada sanıyorum kişinin yalan-dolan’dan örülü iş dünyasına uyum kabiliyeti bir teste tabi tutuluyor. Doğrusunu herkesin bildiği, herkesin bildiğini de herkesin bildiği fakat formel olarak söylenmesi yasak nice plaza yalanı; şirket dışına adım atıldığı an ancak türlü geyiğin konusu olabiliyor. Zaytung’un aşağıdaki haberinde de bir örneği görülen bu “tiye almalar”, umut edilir ki kapitalizme içten içe direnişin bir işareti olsunlar..
Şirket İçi Motivasyon Eğitiminde Gerçekten Motive Olan Cem Üstünkor’la İlgili Tartışmalar Sürüyor: Terfi Peşinde mi Yoksa Bildiğin Gerizekalı mı?
Türkiye’nin önde gelen firmalarından Rüzgarcılar Holding’in çalışanlarına verdiği zorunlu şirket içi motivasyon eğitiminde gerçekten motive olan Cem Üstünkor’la ilgili spekülasyonlar hız kesmiyor. Tam olarak nasıl gerçekleştiği kimse tarafından anlaşılamayan olayla ilgili olarak Üstünkor, “Eğitim ilk açıklandığında ben de herkes gibi ‘Ooh 3 gün yatış’ şeklinde bakıyordum olaya ama nasıl olduysa kendimi bir anda motive olmuş olarak buldum. Şu an şirket için öl deseler ölecek durumdayım” şeklinde konuşurken, eğitimi veren danışmanlık şirketinin uzmanlarıysa oldukça endişeli: “Ne söyledik de bu kadar gaza geldi hiçbir fikrimiz yok.”
“Kendime geldiğimde motiveydim”
Spekülasyonların ardından motivasyon eğitiminde yaşananlara ilişkin olarak bugün Rüzgarcılar Holding’de basın mensuplarının karşısına geçen Üstünkor, seminerlerin ilk iki gününde her çalışan gibi önündeki kağıda kuş, ev falan çizip yeni imza teknikleri üzerinde çalıştığını, arada içi çok geçtiğinde ise uyukladığını belirtirken, kimsenin beklemediği bir anda aniden motive oluşuna herkes kadar kendisinin de şaşırdığını ifade etti.
“Nasıl oldu hiçbir fikrim yok. Belki uyuklarken o ara bilinçaltıma işledi söylenenler, belki boş bir anıma denk geldi bilmiyorum. Kendime geldiğimde gerçekten de son derece motive olmuş bir haldeydim. Şu anda kendimi Rüzgarcılar Holding’in sadık bir neferi gibi hissediyorum. Hayatımın 40 yılını şirketin sahipleri zengin olsun diye bir masa başında çürütmek fikri beni gerçekten heyecanlandırıyor. Zaten masa başında durmayıp da napıcam? İyi kötü bi para bile veriyorlar…” diyen Üstünkor, yıl sonuna kadar şirkete en azından 8 milyon dolar daha para kazandırması gerektiğini belirttikten sonra koşarak masasına doğru uzaklaştı.
Eğitimi veren şirket: “Olayı araştırıyoruz…”
Olayın taraflarından Eğitim Uzmanı Didem Uzgan ise, bu tip eğitimlerin beyaz yakalıların biraz işten kaytarabilmesi, biraz da oyalanabilmesi için önemli olduğunu belirtirken, böyle bir vaka ile kez karşılaştıklarını ifade etti. Normal şartlarda katılımcılarda yüzde 25’lik bir uyanık kalma oranı yakalandığında o eğitimin başarılı olduğunu, bunun dışında eğitimden herhangi bir sonuç beklenmediğini net bir şekilde ifade eden Uzgan, temel prensiplerinin insanları saatler süren içi boş seminerler ile bayıltana kadar sıkarak “Çalışmak bile daha zevkli bundan” noktasına getirmek olduğunu dile getirdi.
Olayın günü hakkında da açıklamalarda bulunan Uzgan, “İyi hatırlıyorum eğitimin son günüydü. Cem Bey ilk saatin sonunda tatlı tatlı kıpırdanmaya başladı, ‘canı sıkılmıştır’ dedik. Ancak üçüncü saatin sonuna doğru ‘Yeter artık ne zaman bitecek bu eğitim, benim çalışmam lazım’ diyerek ağlamaya başladığında gerçeği fark edebildik” sözleriyle, durumun nasıl bu hale geldiği hakkında herhangi bir fikirleri olmadığını kaydetti.
“İşin içinde başka işler var”
Cem Üstünkor ile birlikte seminere katılan, olayın görgü tanıklarından F.G (32) ise işin aslının başka türlü olduğu konusunda gündemi sarsacak açıklamalarda bulundu. “Bazı arkadaşlar Cem’in zaten gerizekalı olduğunu, bu kadar boktan bir eğitimle motive olabileceğini iddia ediyorlar ama ben yemem bu numaraları…” diyen F. G, seminer öncesi Cem’in şefi ile yaptığı sohbete dikkat çekerek şunları kaydetti: “Eğitimden önce proje şefi ile bi köşede kahve içip kıkırdaşıyordu. Artık ordan bir terfi sözü mü aldı, ikramiye, zam mam bir şey mi oldu bilmiyorum ama kesin bi pislik var…”
F.G, olayın önümüzdeki günlerde muhasebe departmanıyla yapılacak bilgi alıverişinin ardından aydınlanacağını belirtirken, Cem Üstünkor’un şirket içi verimli çalışma çıtasını iyice yukarı çekmeden bir an evvel kovulması için gerekli altyapı çalışmalarını başlattıklarının da müjdesini verdi.