Emek ve Adalet Paltformu olarak katıldığımız, Meşveret ve Hasbihal toplantılarının 3.sü Sakarya’da gerçekleştirildi. İslami Analiz’nin bu etkinlik ile ilgili haberini ilginize sunuyoruz:
.
İlki 2014 yılında Ankara’da, ikincisi 2015 yılında Antep’te gerçekleştirilen Meşveret ve Hasbihal Buluşmaları’nın üçüncüsü, 6-7 Şubat tarihlerinde Sakarya’da gerçekleştirildi. Farklı illerde faaliyet gösteren çeşitli sivil inisiyatiflerin temsilcilerinin ve mensuplarının katıldığı buluşmada, iki gün süresince gerçekleştirilen beş oturumun ana teması; 7 Haziran seçimleri sonrası Türkiye’de ve bölgede yaşanan gelişmeler ile bundan sonraki aşamalarda alınabilecek hem grup bazında hem de ortaklaşarak alınabilecek sorumluluklar oldu.
.
Oturumlar boyunca katılımcıların kendi görüşlerini ifade ederek, fikir alışverişinde bulundukları buluşmada, İslam temelinde bir adaletin tesisi noktasında sağlanan ortak paydanın nasıl geliştirilebileceği sorusuna da cevap arandı. Sakarya Dayanışma Derneği’nin evsahipliğinde gerçekleştirilen buluşmanın ilk oturumunda, hem dernek hem de Sakarya’da 10 yıldır sürdürülen adalet ve özgürlük mücadelesi hakkında kısa bir bilgi verildikten sonra, buluşmaya katılanlar, kendilerini ve birlikte hareket ettikleri grupları, inisiyatifleri ve dernekleri tanıtarak, bulundukları yerlerde neler yaptıklarını, neyi amaçladıklarını ve neler yapmayı planladıklarını anlattılar.
.
İlk oturumdan sonra Meşveret ve Hasbihal Buluşmaları katılımcıları, Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu’nun 543. hafta basın açıklamasına destek verdiler. Platform adına Sacide Uras’ın okuduğu açıklamada, ülkede ve bölgede süregiden çatışma ortamlarından bir an önce çıkılması için barış odaklı siyasal çözümlerin geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. İskilipli Atıf Hoca’nın idam yıldönümü vesilesiyle anıldığı açıklamada, “Halkın kendi siyasetini geliştireceği imkânların oluşturulması zaruriyet arz etmektedir. İnsanların beklentilerinin istismarını önleyecek, halkın taleplerinin yönetimde karşılık bulmasını sağlayacak, sorumluluğu vekâleten değil asaleten yerine getirecek bir mücadelenin gerekliliği bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır… Bizim açımızdan ise Hakk’ı ve Adalet’i gözeten, İslam’ın özgürleştirici ilkelerinin hiç bir makam, mevki ya da iktidar odağı için peşkeş çekilmesine müsaade etmeyen, mazlumun yoldaşı; müstağninin, müstekbirin ve zalimlerin düşmanı bir tecrübeyi örgütlemek her zamankinden daha hayatidir. Platformumuz, 10 yıldır, kamusal mücadelenin ilkeli bir dayanışmayla mümkün olduğunu vurgulamaktadır. Bugün, bir kez daha, emekçisinden öğrencisine kadar herkesi, kendi durduğu yerden ve kendisi olarak kalmaya devam ederek, herkesin hakkını gözeten bir toplumsal muhalefete, siyasal mücadeleye, kardeşçe dayanışmaya davet ediyoruz.” çağrısı yapıldı. Açıklamanın sonunda Meşveret ve HasbihalBuluşması için Sakarya’da bulunan ve eyleme destek verenlere teşekkür edilerek, platformun bu anlamlı çabayı selamladığı ifade edildi.
.
İlk günün diğer oturumlarında ise üzerinde istişare ve müzakere edilen ana konu, “7 Haziran seçimleri sonrası Türkiye’nin Kürdistan ve Ortadoğu’da izlediği politikalar” oldu. Öncelikle çatışma yaşanan yerlerde ikamet eden ya da buralarda gözlem yapma imkânı bulan katılımcıların izlenimlerini ve tanıklıklarını anlattığı ikinci oturumun ardından, bu başlık altında seçim sonrası sona eren Çözüm Süreci ve akabinde yaşanan gelişmeler farklı açılardan tartışıldı. Katılımcıların kendi görüşlerini ve değerlendirmelerini paylaştıkları oturumlar boyunca, mevcut gidişat karşısında ne tür sorumluluklar alınabileceği konusunda da çeşitli fikirler ileri sürüldü. Gün boyu süren oturumlar, bölgedeki gelişmelerin Ortadoğu’daki son yıllardaki süreçler bağlamında değerlendirilmesinin ardından yapılan sohbetlerle son buldu.
.
Programın ikinci günü, iki oturum şeklinde gerçekleştirilirken, bu oturumlarda daha çok buluşmaların daha iyi bir zeminde, ne şekilde sürdürülebileceği konusu, ‘Yaşadığımız dönem ve içinde bulunduğumuz durumda nasıl bir örgütlülük ve mücadele geliştirmeliyiz?’ başlığı altında değerlendirildi. Farklı şehirlerde, aynı İslami hassasiyetlerden ve ortak dertlerden yola çıkarak mücadele geliştirmeye çalışan kişilerin ve grupların, kendi çabalarının dışında, nasıl bir beraberlikle ortak eylemler gerçekleştirebilecekleri üzerinde de duruldu. Meşveret ve Hasbihal Buluşmaları’nın işleyişine dair özeleştiriler yapılırken, bundan sonraki sürecin nasıl işletilmesi gerektiğine dair dikkat edilmesi gereken hususlar ve öneriler de sunuldu. Birebir tanışıklıkların geliştirildiği, farklı da olsa görüşlerin aynı masa etrafında konuşulabildiği ve dinlenebildiği bu tür buluşmaların anlamlı ve değerli olduğu, dolayısıyla devam ettirilmesi yönündeki kanaat ve temennilerin ağırlık kazandığı buluşma, bir sonrakinin gerçekleştirilmesi kararıyla son buldu.