Maltepe Hastanesi İşçilerinin Çağrısı: Bu Cumartesi
Taşeronluk güvencesiz çalışmak demek. Bir aydan bu yana Maltepe Hastanesi’nin önünde direnen 98 işçinin bir gecede kapının önüne konmasına imkan veren işte bu düzenin çarkı. Üniversite yönetiminin 98 işçiyi kapı dışarı etmesinin gerçek sebebi işçilerin haklarını aramak, insanca yaşamak için sendikaya üye olmaları. Rektörün açıkladığı gerekçesi ise bu işleri taşeronlara verecek olması! Temizlikten yemeğe, hasta bakımından refakate, hastanelerin ağır iş yükünü omuzlarında taşıyan, doktor ve hemşirelerin tenezzül etmediği işleri üstlenen, hastalara hizmet veren sağlık işçileri emeklerinin hakkını almak şöyle dursun en temel insani hak ve güvencelerden yoksun. Daha dün Çapa’da Zafer Açıkgözoğlu kardeşimiz zorla kanalizasyon temizletilirken enfeksiyon kaparak can verdiğinde işte bu öldüren güvencesizliğin kurbanıydı. Bugün de Maltepe’li işçiler, hükümetin pek övündüğü sağlık hizmetinin esas yapıcıları, güvenceli , insanca bir yaşam için direnişteler. Onlar analarının ak sütü gibi helal haklarını arıyorlar, bunun yolunu da sendikada bulmuşlar. Hastanelerde aldığımız sağlık hizmeti işçilerin alınterinden çalınarak veriliyor, hız daha çok çalıştırarak sağlanıyor, sağlık bütçesi emekçilerin rızkından çalınarak denkleştiriliyorda oradan bize şifa gelmez! Hayat bize rahatken başkasına zulüm oluyorsa ondan sıhhat bulmayız. Kendimiz için istediğimizi başkası için de istemek, ben ve başkası değil yanyana hepimiz olmak için 10 Ocak Cumartesi saat 14’te Maltepe Bölge Hastanesi işçilerinin yanında saf tutuyoruz. Kardeşine sahip çık, sıhhat bul!
Arkadaşlar işçi abilerin/ablaların yanında olmaya elbette bir lafım Yok. Mümkünse elden geldiği kadar destek olmak ve yaygınlaştırmak lazım.
Ancak metindeki şu ifade fazlasıyla iğreti geldi: “Kardeşine sahip çık, sıhhat bul!” Okurken ilk aklıma gelen, yazan arkadaş değerlerle direniş kültürünü bağdaştırma noktasında bayağı fırın ekmek yemeli oldu. “Namaz kıl, sıhhat bul” ile yoldaşına destek olmayı birbirine benzetmeye çalışmış. Bu dil ile halka ulaşılmaz. Ortalama vatandaşın rahatlıkla burun bükebileceği çok reklam ve gereksiz bir bağdaştırma gayreti. Eğer halkla aynı frekansa sahip olmak gibi bir maksat varsa (ki bu cümlenin başka bir kullanım amacı bu bağlamda hemen hiç yok gibi) eklektik ifadelerden uzak durmak lazım. Alevi deyişleri bile kullanılsaydı çok daha etkili bir metin olabilirdi. Acizane fikrim budur.