Lise Öğrencisine Sıfır Delille Müebbet Hapis
Daha önce İsmail Saymaz ile yaptığımız söyleşide artık hukukun işletilmesi uğruna işkencenin yerine sahte delil ve gizli tanıkla kanıt-bilgi elde edildiğini konuşmuştuk. Haksızlığın dört nala koştuğu izlenimi veren davalardan biri de “lise öğrencisine ömür boyu hapis” haberi oldu. Şaşkınlığımız yerini giderek hukuka dair büsbütün umutsuzluğa bırakadursun, zulmü elimizle değiştiremedikçe dilimizle itiraz etmeye devam ediyoruz.
Yargıtay 9′uncu Ceza Dairesi, 3 yıl önce Bingöl’de polis aracına düzenlenen saldırıya katıldığı iddiasıyla yargılanan ve ömür boyu hapis ile 26 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan lise öğrencisi Gülsüm Koç’un cezasını onadı. Ancak Gülsüm’ün yargılanmasına neden olan suçlamalar sadece gizli tanık ifadesine dayanıyor.
Bingöl’de 15 Mayıs 2011 tarihinde polis aracına düzenlenen silahlı saldırıya katıldığı iddiasıyla yargılanan lise öğrencisi Gülsüm Koç, gizli tanık ifadesiyle Diyarbakır 4′üncü Ağır Ceza Mahkemesince ömür boyu ve 26 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Gerekçeli kararın açıklanmasının ardından Gülsüm Koç’un avukatı Yargıtay’a başvurdu. Temyiz dilekçesinde yerel mahkemenin sadece gizli tanık ifadesiyle verdiği cezanın yasal dayanağının olmadığı ifade edildi.
Yargıtay 9′uncu Ceza Dairesi, temyiz için gönderilen dosyayı görüşünü açıklamak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Dosya ile ilgili görüş açıklayan Başsavcı Yardımcısı Osman Turan Şahin, temyiz itirazlarının gerekçe göstermeden reddini isteyerek Gülsüm Koç hakkında ‘Devletin Birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak’ ve ‘Örgüt faaliyeti çerçevesinde kamu görevlisini öldürmeye teşebbüs’ suçlarından verilen cezanın onanmasını istedi.
Yargıtay savcısının görüşünü açıklamasının ardından Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi, Gülsüm Koç hakkındaki kararını dün açıklayarak, ömür boyu ve 26 yıl 8 ay hapis cezasını onadı.
Dosya ile ilgili delilleri, eksiklikleri ve hukuksuzlukları tartışıp değerlendirdiklerini belirten Gülsüm Koç’un avukatı Rehşan Bataray, “Özel yetkili mahkemelerin verdikleri kararların hukukiliği ve adilliği, mahkemelerin tarafsızlığı ve bağımsızlığı, gerek toplum nezdinde gerekse iktidar çevrelerinde çokça tartışılıp eleştirildi ve bu sürecin akabinde bu mahkemeler kapatıldı. Mahkemelerin kapatıldığı süreçte dosya Yargıtay aşamasındaydı. Bu mahkemelerin kapatılması ve yaşanan süreç, dosyanın tarafsız ve adil bir şekilde değerlendirileceği konusunda bizlerde umut yaratmıştı. Çünkü olayı Gülsüm’ün gerçekleştirdiği konusunda somut ve tartışmasız delillerin olmayışı dışında, dinlenmesini talep ettiğimiz tanıklar ve olay ile bağlantılı oldukları iddia edilen tanıklar dinlenmedi. Dosyada bir çok eksiklik vardı. En azından bu eksikliklerin giderilmesi yönünden bile kararın bozulacağı düşüncesindeydik. Onama kararı ile sadece Gülsüm’ün ve ailesinin hayatı kararmadı, Türk yargı ve adalet sistemine olan güven de bu kararlar ile yok ediliyor. Dosyadaki bariz hukuka aykırılıklar açısından Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunacağız. Anayasa Mahkemesi’nden de sonuç alamazsam, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğiz” dedi.
Bingöl’de 15 Mayıs 2011′de, saat 21.20 sıralarında polis aracına silahlı saldırı oldu ve Hasan Hüseyin K. isimli polis ayağından yaralandı. Olaydan 2 saat 25 dakika sonra “Avcı” kodunu kullanan gizli tanık saldırıyla ilgili ifade verdi. “Avcı” ifadesinde, saldırıyı gördüğünü öne sürerek, “Erkek şahsı tam göremedim ama bayan olanı gördüm. Araçtan inip elektrik direğinin altında beklediler. Bir süre sonra gürültü koptu. İki şahıs araçlarına binerek gittiler” dedi.
Gizli tanık “Avcı”ya, HDP’li vekil İdris Baluken’in seçim bürosu önünde çekilen 4 kadının fotoğrafları da gösterildi. Gizli tanık, Gülsüm Koç’un silahlı saldırıya katılan kadın olduğunu iddia etti. Koç, evinde ders çalışırken gözaltına alındı. Gülsüm Koç’un parmak izlerinde baruta rastlanmadı. Gizli tanığın ifadesiyle tutuklanan Koç, Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istenen Koç, yargılandığı, Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde saldırıda kullandığı iddia edilen silahla ilgili beraat ederken, “Devletin birliği ve ülkenin bütünlüğünü bozmak” suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, sanığın iyi halini göz önünde bulundurularak cezasını müebbet hapse çevirdi. Mahkeme Koç’u “Kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs” ve “Kamu malına zarar verme” suçlarından ise 26 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırmıştı.
Kaynak: Sendika.Org, ANF