Kadına Şiddete Karşı Müslümanlar İnisiyatifinin çağrısıyla Özgecan Arslan için 15 Şubat günü Fatih Camii’nde gıyabi cenaze namazı kılındı. Namazın ardından dua edildi ve inisiyatifin kaleme aldığı metin okundu. Boğulduğumuz bir anda en azından bir söz söyleyebileceğimiz bir imkan sağlandı. Allah razı olsun.

Özgecan Arslan için adalet istiyoruz!

Özgecan Arslan, Mersin Çağ Üniversitesi’nde Psikoloji lisans öğrencisi olan 20 yaşında genç bir kadın idi. İdi çünkü artık Özgecan aramızda değil. 11 Şubat’da okuldan çıktıktan sonra eve dönmek üzere bindiği minübüs ona korkunç bir ölüm getirdi. Özgecan bindiği minübüsün şoförünün tecavüzüne direnince, bıçaklanarak öldürüldü. Katilin babasının ve arkadaşının yardımı ile cesedi yakıldı ve bir dere yatağına atıldı.

Özgecan Arslan’ın annesi Songül Arslan, “Bir dolmuşa binip de evine gelirken bu katliamın olmasına benim aklım ermiyor, akıl sır erdiremiyorum. Kızımın tek hatası dolmuşa binip evine gelmek mi?” diye soruyor. Bu soru bizlere “Diri diri gömülen kız çocuğuna; hangi günahtan öldürüldüğü sorulduğu zaman” ayetini hatırlatıyor. Özgecan’lar bize dönüp hangi suçlarından dolayı öldürüldüklerini sorduklarında vereceğimiz hiçbir cevabımız yok. Çünkü ne Özgecan’ın ne de bir başka kadının öldürülmesinin bahanesi olamaz.

Biz biliyoruz ki Özgecan’ a yapılan katliam, kendinde karşısındakine zulmetme gücü görenlerin durdurulamamasıyla ilgilidir. Nitekim bu ülkede Özgecan ilk öldürülen kadın değildir. Ve maalesef biliyoruz ki son da olmayacak. Çünkü zulüm sistemi sürüyor.

Devlet yetkililerinin kadınlarla ilgili söylemlerinin ürettiği ve etkilediği algının kadına yönelik şiddeti meşrulaştırmaya yönelik olduğunu düşünmekteyiz. Yazarların, din âlimlerinin, basın yayın organlarının kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüzü normalleştiren söylemlerinin toplumsal olarak şiddetin kabul edilebilirliğini etkilediğini ve failin değil şiddete uğrayanın suçlandığı bir zemin oluşturduğunu üzülerek ve öfkelenerek izlemekteyiz.

Yapılan bazı haberlerde Özgecan’ın katilinin daha önceden geçirdiği kaza sebebiyle başından ağır hasar aldığı ve sonucunda sakinleştirici, uyuşturucu kullandığı söylenmekte. Öte yandan kimi haberlerde ise tecavüz kadınların kıyafetleriyle ilişkilendirilmekte ve yapılan zulüm zalimler lehine meşrulaştırılmaya çalışılmakta. Biz zalimleri korumaya ve mazlumu suçlu göstermeye yönelik olan bu söylemleri kabul etmiyoruz.

Hukuk sistemindeki iyi hal ve tahrik indirimlerinin katil ve tecavüzcüleri koruduğu gün gibi ortadadır. Biz Kadına Şiddete Karşı Müslümanlar İnisiyatifi olarak kadınların insanca yaşama hakkı için acil önlemlerin alınması, taciz ve tecavüz olaylarında caydırıcı cezaların verilmesini istiyor ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi için meclisi olağanüstü toplanmaya çağırıyoruz.

Özgecan’ın suçlularına verilen hiçbir cezanın aslında Özgecan’ın ölümüne karşılık adil bir ceza olmayacağını biliyoruz fakat bu suça yeltenenler için engelleyici bir emsal olması açısından en ağır cezanın verilmesini istiyoruz. Bu davanın takipçisi olacağımızı hatırlatıyoruz. Özgecan’ın ailesine, arkadaşlarına ve sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyor acılarını paylaştığımızı bildiriyoruz.

Allah’ın “İster erkek ister kadın olsun, (benim yolumda) çaba gösterenlerden hiç kimsenin çabasını boşa çıkarmayacağım.” (Ali-İmran,195) hitabının muhatapları olan bizler, ister erkek ister kadın olsun herkesi bu adaletsizliğe ve zulme karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.

Kadına Şiddete Karşı Müslümanlar İnisiyatifi