Kanalistanbul ve Bonzai
“Kanalistanbul manzaralı mahallede”… Radikal, haberi bu vurguyla vermiş. Uyuşturucu ve Kanalistanbul. İlginç mi? Pek sayılmaz. Bakalım;
Bayramtepe?
Bayramtepe, Şahintepe, Güvercintepe gibi tepelerden oluşuyor İstanbul’un müstakbel kanalının çevresi. Olay da bu tepelerden Bayramtepe’de geçiyor. Kanalistanbul projesine ayrılan toprakların önemli bir kısmı burada. Özellikle yeni kanalın geçişinden sonra aşırı değerlenerek şu anda sakinlerinin oradan ayrılmak zorunda kalacağı bir mahalle. Bir süredir, devletin ekonomiyi yürütme şekli ağırlıklı olarak böyle işliyor. Ucuza el konan tarlalar -veya zaten hali hazırda müşterek olan orman ve mera arazileri- üzerine yapılan alt yapı yatırımları ve fırlayıp giden spekülatif bir rant, arada kaynayan gecekondu sakinleri.
Bonzai?
Bonzai denen, kimi zaman esrar(ot) gibi görünen, kimi zaman toz olarak bulunan, düz otların üzerinde oynanan ucuz kimyasal oyunlarla elde edilen bu uyuşturucu tahmin edilenden çok daha ucuz ve dolayısıyla çok daha tehlikeli. Haberde görüldüğü üzere, 18-20 yaşlarında uyuşturucudan kalp krizi geçirmek bildiğim kadarıyla, aslında çok da rastlanan bir durum değil. Bu bize bonzainin internette hayli yaygın şekilde, uzun süreden beri anlatılan tehlikesinin boyutlarını gösteriyor; ucuz ve ölümcül.
Kanalistanbul?
Başlığın seçimine geri dönelim. “Kanalistanbul”un prestijli imajıyla, kenar mahallede evlatlarını uyuşturucuya kurban veren halkımızın yarattığı tezatlık, “okuyucuyu çeker” diye düşünmüş olacaklar, başlık sıcak-kuru-yapışkan bir egzoz bulutu gibi vuruyor suratımıza. Elimizi yelpaze yapsak da dağılmıyor lanet duman.
Bu başlığın bölgenin “soylulaştırılma” sürecinde oynadığı fiili ideolojik bir rol var. Bunu şimdilik bir kenara bırakıp, asıl yere gelelim.
Devletin uyuşturucu ile mücadele etme yöntemi büyük projelerle insanları bölgeden sürüp, ne yapacaklarsa başka bir yerlerde devam etmelerini sağlamak mı? “Mesele ekonomik” diyen sol anlayışı aşağılamaya meyilli hükümet zihniyeti, soylulaştırma ve mega projeleri kökten ekonomik bir çözüm olarak görüyor. Yanlış anlamayın, uyuşturucu için değil elbette, genel olarak bir kenar mahallelinin yaşayabileceği tüm problemlerin coğrafi ve zamansal ertelenmesi olarak. Yani Kanalistanbul’da 1 koyup 1000 almak varken, oraları komple temizlemek varken… Üstelik uyuşturucu, fuhuş gibi meseleler, bu tip bölgelerin dönüşümünde söylemsel meşruluk sağlamalarıyla biliniyor. En iyi örnekleri Tarlabaşı ve Sulukule, ama sayısız başka örnek vermek de mümkün.
Son olarak, Gülsuyu – Gülensu’da yaşanan benzer bir süreci hatırlamakta, hatırlatmakta fayda var. Bilindiği gibi, Gülsuyu-Gülensu’da uyuşturucuya karşı örgütlenen mahallelinin evlatlarından bir kardeşimiz, Halk Cepheli Hasan Ferit Gedik mücadele esnasında boynundan vurularak öldürüldü. Üstelik mafyanın uzun süreden beri fuhuşla ve uyuşturucuyla iştigal ettiği, silah külah işine girdiği biliniyordu. Sürecin bir kısmı “tapelere” de yansımıştı. Oradaki çeteyle ilgili çok daha derin bağlantılardan bahsedildi. Bir çoğumuzun bildiği veya tahmin ettiği gibi, 80 sonrasında mahallelerde uyuşturucu işini gören ekipler tamamen tasfiye olmadılar, tersine 90’lar ve 2000’ler boyunca bir çok defa kılık değiştirerek, bugünlere kadar geldiler. Güçlünün yanında olma felsefesiyle ilerlediklerini ve hayatta kaldıklarını düşünürsek, şimdiki siyasi konumlarının yerini anlamak zor olmayacaktır.
Son bir kaç soru atalım ortaya; acaba Bayramtepe’de uyuşturucu işini yürütenlerin mahalledeki arsa spekülasyonunda oynadıkları rol nedir? Arsaların ne kadarına sahipler? Başka hangi işlerle iştigal ediyorlar? Durumla yakından ilgilenenlerin ilk sorması gereken sorular bunlar.
Buyrun:
KANALİSTANBUL MANZARALI MAHALLE SAKİNLERİ UYUŞTURUCUYA SAVAŞ AÇTI
24/06/2014
Kanalistanbul’un rotasında bulunan Başakşehir’in Bayramtepe Mahallesi’nde oturanlar, son 1 yılda 3 genci bonzaiye kurban verince uyuşturucuya karşı savaş başlattı.
Radikal.com.tr- İstanbul Başakşehir’e bağlı Bayramtepe Mahallesi’nde oturanlar, son 1 yılda 3 genci bonzaiye kurban verince uyuşturucuya karşı savaş başlattı. Aralarında 2 bin imza toplayan mahalleli, önceki gün de uyuşturucu satıcılarına karşı yürüdü ancak üzerlerine pompalı tüfeklerle ateş açıldı. Ancak uyuşturucuyu mahalleden silmekte kararlılar. Sıkça duyduğumuz söz, “Biz bu işe baş koyduk.”
Hürriyet’ten Eyüp Serbest ve Fırat Alkaç’ın haberine göre Bir zamanların gecekondu mahallesi Bayramtepe, Kanalistanbul’un rotasının açıklanmasından sonra cazibe merkezi haline geldi. Mahallede arsa ve bina fiyatları neredeyse 5 katına çıktı. Ancak her gelişen mahalle gibi Bayramtepe’nin de başına uyuşturucu belası musallat oldu. Hatta öyle bir bela ki, mahallede Kanalistanbul’dan çok bonzai satan çetelerle mücadele konuşulur oldu.
BONZAİDEN KALP KRİZİ
Mahallede uzun yıllardır problem olan uyuşturucu yaklaşık 1 yıl önce kabusa dönüştü. İlk olarak 20’li yaşlarda bir genç uyuşturucudan hayatını kaybetti. Ancak her zaman olan şeyler olarak kabul edildiği için pek önemsenmedi. 3 ay önce ise 18 yaşındaki Emrah Aytekin boş bir arsada ölü bulundu. Adli Tıp Kurumu kimyasal zehirlenmeye bağlı kalp krizi geçirdiğini tespit etti. Sebebi bonzaiydi.
HAVA DEĞİŞİMİNDE ÖLDÜ
Sadullah Şenyurt Bayramtepe’nin eskilerindendi. Emrah Aytekin’in öldüğü ay 20 yaşındaki oğlu Volkan Şenyurt’u askere gönderdi. Volkan bir hafta önce hava değişimi için eve geldi. Gece çalışan Sadullah Şenyurt’a göre bir sorun olmasa da, mahalleliye göre Emrah son dönemlerde biraz durgundu. Askerde sıkılmıştır diye düşündüler. Ancak 3 gün önce Emrah Şenyurt Kanalistanbul manzaralı bir arsada ölü bulundu. Ölüm nedeni Emrah Aytekin’in ölümüyle aynıydı. Bonzai kullanmış ve kalp krizi geçirmişti. Emrah’ın cenazesi memleketi Ordu’ya götürüldüğünde mahalleli de uyuşturucuya karşı bileşme kararı aldı. Aslında kulaktan kulağa yayılan ve bir avuç insanın içinde bulunduğu dayanışma bir anda dillendirilmeye başlandı.
POMPALI TÜFEKLE ATEŞ AÇTILAR
Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yaklaşık 500 mahalleli önceki gün yürüyüş düzenleme kararı aldı. Uyuşturucu karşıtı sloganlarla yürürken, Cuma pazarı denilen yerde üzerlerine pompalı tüfeklerle ateş açıldı. Herkes panikle bir yana kaçıştı. Bu sırada polis de oradaydı. Bir kişi gözaltına alındı. Ancak mahalleliye göre polis gerçekten ateş edenleri değil, onlarla ilgili olmayan bir kişiyi gözaltına almıştı.
DUVARLARDA DA MÜCADELE
Mahallelinin uyuşturucu satıcılarıyla ilgili kararlılığı aslında mahalleye ilk girişte bile anlaşılabiliyor. Boş duvarların neredeyse hepsinde, “Uyuşturucuya son”, “Uyuşturucuya hayır”, “Uyuşturucuya izin verme, senin de çocuğun var” ve “Uyuşturucu satıcılarına ölüm” gibi sloganlar yazılı.
2 LİRA VEREN İÇER
Mahalle sakinlerinden fotoğrafçı Yılmaz Macit mahallede yaşananları şöyle anlattı: “Mahallede en çok bonzai satılıyor. Sonra da eroin var. Uyuşturucu ilkokullara kadar indi. 8-9 yaşında çocuklar bile içiyor. 2 lira veren bir içimlik bonzai alabilir. Sonucunda kalp krizi geçiriyorlar. Sokaklardan çocuklarımızı topluyoruz. Satanların her zaman sattıkları yer belli. Biz bunu defalarca karakola söyledik ama ilgilenmediler. Hatta karakol buraya yapıldıktan sonra bunlar daha da arttı. Satanlar da bu mahallede oturuyor. Amacımız onları da bu işten uzaklaştırmak. Para bulmak için satıcı olmuşlar. Biz bu işe baş koyduk. Mahalleyi satıcılardan, uyuşturucudan temizleyeceğiz.”
OĞLUM TAŞINDI AMA KURTULAMADI
Mahallede sakinlerinden Neyriye Demir’in 38 yaşındaki oğlu da uyuşturucu bağımlısı. Mahallede uyuşturucuyu çok kolay bulduğu için Sefaköy’de bir ev kiralamışlar. Neyriye Demir oğlunun yaşadıklarını şöyle anlatıyor:“ Aslan gibi çocuk. Çok iyi bir mermer ustası. Bu mahalleden uzaklaşsın diye başka bir ev tuttuk. Orada olunca içmiyor ama Bayramtepe’de iki dakika içinde uyuşturucu bulabiliyor. Benim yanıma bile gelmesini istemiyorum. Doktora da götürdüm. 3 çeşit ilaç verip gönderdiler. Çocuk bir gün ilaçları içti, ikinci gün yine uyuşturucuya döndü.”
POLİS BİR ŞEY YAPMIYOR
“Çocuklar uyuşturucuyu her yerde içiyorlar. Benim arka bahçemde içiyorlardı. Polisi aradım. ‘Abla biz alsak ne olacak. Hemen serbest kalıyorlar’ dedi. Gelen bile olmadı. Köşe başlarında çocuklar bekleşiyor. Hepsi de uyuşturucu satıyor. Herkes biliyor.”
İÇENE DE CEZA VERİLSİN
“İçicilere de 3 yıl ceza verilecek diye duydum. Bence ceza versinler. Çocuklarımızı uyuşturucudan uzak tutatım. Benim oğlumun çocukları var ama ben hepsine bakmaya hazırım. Yeter ki bu uyuşturucu illetinden kurtulsun.”
UYUŞTURUCU KULLANDIĞINDAN HABERİMİZ OLMADI
Oğlu Volkan Şenyurt’u bonzaiye kurban veren Sadullah Şenyurt bugüne kadar oğlunun uyuşturucu kullandığın anlamamış. Sadullah Şenyurt oğlunun cesedini boş arsada bulduğu günü ve öncesini şöyle anlattı: “Volkan askerden gelmişti. Ben gece çalıştığım için akşam 7 gibi işe giderken oğlum evde olmuyordu. Arkadaşlarıyla birlikte olduğunu düşünürdüm. Gece eşim aradı. Eve gelmediğini söyledi. Endişelenmeye başladım. O gece de boş bir arsada cenazesini buldum. Askerden yeni gelmişti. Parayı nereden bulduğunu bilmiyorum. Kardeşi bana birkaç sefer kullandığını, başka da bir şey bilmediğini söyledi. Uyuşturucu kullandığından annesinin de hiç haberi yokmuş.”
İNTERNETTEN BİLE SATILIYOR
Uyuşturucuyla mücadele etmek için “Bir Kereden Çok Şey Olur”, “Kod Adı Beyaz Ölüm” adında iki kitap yazan ve gönüllü olarak seminerler veren polis memuru İsa Altun, bonzai olarak bilenen uyuşturucunun internet siteleri üzerinden satıldığını belirtti. Genellikle yurt dışından siparişle getirilen uyuşturucu maddesini kullanan kişilerin 3 yıl kadar yaşayabildiğini anlatan İsa Altun “İçerisinde yavşan otu ve birçok kimyasalın bulunduğu bu maddeyi kullanan kişiler bağımlı hale geliyor. Günde 2-3 gram kullanarak başlayan kişiler bağımlı olduktan sonra en fazla üç yıl yaşayabiliyor. Kullanan kişilerde ölüm tribi, duygu durum bozukluğu ve kişilik bozuklukları görülüyor. Kullanan kişi 3 saat kadar baygın yatıyor. Şuanda benim tespitlerime göre yurt dışından ihraç edilen bu uyuşturucu maddesi internet üzerinden siparişle alınıyor. 182 tane internet sitesi bu ürünü pazarlıyor. Kullanım yaşı gençler arasında her geçen gün düşüyor” dedi.