“Kadınların Aklı Yargılanıyor!” / Fatma Yavuz’un Duruşması Görüldü
Dün İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nde Fatma Yavuz’un duruşması görüldü. Kendisi Nisan 2019’da Diyanet’te sürdürdüğü Kur’an öğretimi görevinden “İslami törelere aykırılık” gerekçesi ile ihraç edilmişti. İşinden edildikten sonra Diyanet artık kendi bünyesinde bile çalışmayan bir insana kınama cezası vermişti.
Kadınların Aklı Yargılanıyor kampanyasının çağrısı ile kadınlar 13 Ekim saat 10:00’da Fatma Yavuz’a destek için İdare Mahkemesi’nde toplandılar.
Duruşmada Fatma Yavuz’un avukatı: “Dosyada kınama cezası için bir sürü fiil sayılmış. Bunların hangisinin disiplin cezası gerektirdiği belirtilmiş değil. Hukuka aykırılık mevcut. Tek gerekçe sosyal medya paylaşımları, ve bunlar cezaya dahil edilirken aşırı yorumlamayla sunulmuştur, bu hukuka aykırıdır” ifadelerini kullandı.
Avukatın ardından söz alan Fatma Yavuz şu şekilde konuştu:
“Ben bir insan hakları aktivistiyim. İnandığımı savunduğum için bu durumdayım. Yalnızca bazı insanların haklarını savunmak insan haklarını savunmak değildir. Ben diyanet içerisinde çalışırken farklı insanların haklarını da savundum. İnsanların günah işleme özgürlüğü vardır. Dinen günah olabilir ancak bunları yapmakta özgürdür.
Bir sinagogun kapısı tekmelendiğinde buna karşı çıktığım için saldırdılar bana. Ha caminin kapısı tekmelenmiş ha sinagogun. Ben bir müslüman olarak bu insanların da hakkını savunmakla mükellefim. Bize ilahiyat fakültelerinde bunları öğrettiler, ben uygulayınca suç işlemiş oldum. Ben ‘Kadınların aklı yarımdır’ şeklinde geçen rivayete karşı çıktığım için, İslam alimlerini ve hadisleri itibarsızlaştırdığım gerekçesiyle suçlanıyorum. Ben hiçbir şeyi itibarsızlaştırmıyorum, bana yarım akıllı denmesini kabul etmiyorum. Bu ifadenin önce peygambere bir iftira içerdiğini düşünüyorum. Karşı çıktığım tecavüzün, cinayet fıkhının İslam’da yeri yoktur, bu kınamaları kabul etmiyor ve bu görüşleri savunanları asıl ben kınıyorum.”
Görülen duruşmanın ardından mahkeme kararın ertelenmesine hükmetti.
Fatma Yavuz “Kadının aklı yarımdır” rivayetinin peygambere bir iftira içerdiğini, Allah’ın kullarına böyle bir yaklaşımı olamayacağını savunduğu için, belli hususlarda din içerisinde var olan genel kabullere inanmadığı ve başka türlü bir inanmanın mümkün olduğunu savunduğu için yargılanıyor.
Ancak işinden ihraç edilme süreci ve sonrası dava süreci gösteriyor ki, Fatma Yavuz yalnızca bu düşünceleri savunduğu için yargılanmıyor. Benzer fikirleri, dine yaklaşımın bu örneğini popüler televizyon kanallarında her gün savunan, uzun uzun tartışmaya açan ilahiyatçıları, felsefecileri izlemekteyiz. Bu insanlar da aynı şekilde resmi dinin yahut geleneksel sünni fıkhın saldırılarıyla karşılaşabiliyorlar. Ancak bütün bunlara rağmen Türkiye’de yıllardır biz bu insanları izlemeye, okumaya, ilahiyat fakültelerinde verdikleri dersleri almaya devam ediyoruz.
Fatma Yavuz’u bu insanlardan ayıran çok büyük bir fark var ki Diyanet kendisini işinden atmakla yetinmiyor, kinini daha iyi tahkim etmek için üzerine kınama cezası veriyor. Sosyal medya üzerinden şeytanlaştırmalar, dini tahrip etme yaftaları ve tehditler sıralanıyor.
Burada kadınlar konuştuğunda söz konusu olan, değişmeyen, ıskalamayan bir varoluş ile karşı karşıya kalıyoruz. Allah’ın eşit kullarından olan kadınların, inançları hususunda akletmelerinin önüne bir duvar gibi dikilen, erkeklerin imtiyaz alanlarını Allah’ın dilinden tekrar inşa etmeye çabalayan bir sistem bu. Fatma Yavuz tam da buna karşı çıktığı için yargılanıyor. Ancak duruşma günü fotoğrafını çok net gördüğümüz bir şey var. Kadınlar birbirlerine sahip çıkıyor ve bu atalar dini zihniyetinin karşısında dayanışmayı örmeye devam ediyorlar. Biz de bu dayanışmanın bir parçası olarak ne Fatma Yavuz’u ne de çok benzer bir yargılamayla muhatap olan Zeynep Algı’yı yalnız bırakmayacağımızı bu vesileyle bir kez daha tekrar ediyoruz. Kadınların aklına ve hayatına muktedir olmaya çalışan bu erkek şiddetini teşhir ediyoruz.