İşçi İttifakı Beyazıt Meydanı’nda 1 Mayıs’a çağrı yaptı
İşçi İttifakı bugün öğlenleyin Beyazıt Meydanı’nda toplandı. “Dünyanın bütün işçileri ve ezilen halkları birleşin” pankartıyla toplanan ittifak 1 Mayıs’ta alanlara çağrı yaptı.
Eylemde farklı sektörlerden işçiler samimi bir dille yaşadıkları sorunları ve hislerini paylaştı. Ardından sloganlar eşliğinde basın açıklaması okundu. Meydan’dan gelen geçen ahaliden ilgiliyle dinleyen bir dinleci kitlesi oluştu.
İlk olarak reklam sektöründen bir işçi söz alıp sektörde yaşadıkları sorunları paylaştı.
Ardından inşaat sektöründe makine teknikeri olarak çalışan Derya söz aldı. Konuşmasında beyaz yakalı kadınların çalışma koşullarına dair önemli vurgular yapan Derya şunları söyledi:
“Kadın makine teknikeri iseniz asla erkek teknikerler kadar ücret alamazsınız. Kadın olduğunuz için sizden sekreter ve temizlik işleri yapmanız da beklenir. İnşaat sektöründe ancak erkek gibi davranırsak, işçilere bağırırsak iş bulabiliyor, işe devam edebiliyoruz. Yöneticiymişiz gibi muamele ediliyoruz, haklarımızı savununca siz yöneticisiniz siz bir şey isteyemezsiniz deniyor. Ama işe yeni başlayan birinin aldığı ücret sadece 2.900 lira. Ofis işlerinin ilanlarında hep 35 yaşın altında presantable eleman aranıyor. Biz nasıl iş bulacağız belli bir yaştan sonra?”
Daha sonra söz alan Cemal Bilgin “burada bulunmak benim için çok anlamlı, çünkü İstanbul Çapa Tıp Hastanesinde benim işime son verildi ve şu anda İstanbul Üniversitesinin önünde toplanmış bulunuyoruz” diyerek sözlerine başladı. Ardından mahkeme sürecine değinen Bilgin mahkemeyi kazanmasına rağmen işime dönmesine izin verilmediğini söyledi ve şunları kaydetti:
“Bir besin zehirlenmesi yaşandı hastanede, ben de işçi sağlığı sorumlusu olarak ben bunu araştırdım ve sorumluları ortaya çıkardım. Bu, idarenin hoşuna gitmedi. Hastane zehirlenen arkadaşlara sahte sağlık raporu verdiler. Ben bunu da ortaya çıkardım. Hakkımda 20 dava açıldı. Hakkınızı arayınca böyle oluyor, hakkını arayan işçi işsiz kalıyor, hakkını arayan işçiye nefes aldırılmıyor. Bugün burada direniş yapıyoruz. Yapmak zorundayız çünkü çalıştığımız kurumlarda haksızlığa hukuksuzluğa uğruyoruz. İnsanlar korkuyor, çalışanların hakları güvence altında değil çünkü. Hakkımızı aramak istiyoruz, bize bunu yaptırmıyorlar. Bugün buradayız, çünkü valilik başka bir yerde eylem yapmamıza müsade edilmiyor. Şimdi kıdem tazminatınızı da almak istiyorlar. Yedirmeyelim.”
Yaklaşık 40 kişinin katıldığı eylemde sık sık “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek,” “Yaşasın Sınıf Dayanışması,” “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz,” “Yaşasın 1 Mayıs,” sloganları atıldı.
Eylemin sonunda okunan basın açıklamasında şu vurgular yapıldı:
Tabandan komiteler oluşturarak örgütlenmeye çalışan, farklı inanış ve görüşlerden işçiler olarak, etnik ve dinsel farklılıklarımızın bizi bölmesine izin vermeyen, eşit söz hakkına sahip, demokratik merkeziyetçilik ilkesine göre hareket eden işçiler olarak bizler İşçi İttifakı’nı oluşturma görevini önümüze koyduk.
İşçi İttifakı, patronların talep ve ihtiyaçlarını daha iyi uygulamak için birbirleriyle yarışan, her seçim öncesi TÜSİAD’dan icazet alan “Cumhur” ve “Millet” ittifaklarına karşı, biz işçilerin haklı talep ve çıkarlarını savunacak bağımsız bir işçi cephesidir.
Biz işçileri politika dışında tutan, yaşadığımız sorunlarla ilgisi olmayan sahte ve sanal gündemlerini bize dayatan, bizleri sağlı “sollu” patron partilerinin peşine takan anlayıştan kurtulup haklı taleplerimizi öne çıkarmanın zamanı gelmiştir. Kendi talep ve ihtiyaçlarımızı savunmak için işçilerin kendi ittifakını oluşturması gerekir.
İşçilerin kurtuluşu yine kendi eserleri olacaktır. Üreten bizsek, yöneten de biz olmalıyız.
İşçi ittifakı olarak, işçi sınıfının ortak mirası olan 1 Mayıs’ı işçi sınıfının birlikte mücadelesinde bir köşe taşı olarak görüyoruz. Tüm işçileri, sözünü, eylemini ve geleceğini örgütlemeye 1 Mayıs’ta alanlara davet ediyoruz.