İsmail Saymaz – İş kazasında müdüre hapis cezası çıktı
Erzurum’daki bir çimento fabrikasında 2012 Şubat ayında yaşanan kazada ölen üç işçiden birinin açtığı dava sonuçlanmış ve mahkeme şirketin genel müdürüne 2 yıl hapis cezası vermiş.
İsmail Saymaz güzel bir habercilikle bu kararı gazetesinin sayfalarına taşımış. ‘İşverene niye dokunulmamış, asıl sorumlu o değil mi, genel müdürün aldığı kararlardan habersiz mi?’ diye düşünmeden edemiyor insan. Ama her halükarda güzel ve örnek bir karar. İş cinayetlerinin engellenmesi için bu netlikte onlarca, yüzlerce karara ihtiyacımız var. Ki işverenler ve yöneticiler iş güvenliği önlemlerini kârlarından üç kuruş zarar etme pahasına dört dörtlük bir şekilde alsın. Kan parasına muhtaç durumuna düşen ailenin mahkemeye gidemediği noktada da kamu davası açılmasına ihtiyaç var. O da ayrı bir konu.
Yakınlarını iş cinayetlerinde kaybeden ve açtıkları davalar ve gerçekleştirdikleri Vicdan ve Adalet Nöbetleri’yle haklarını arayan ailelerin, onlara destek veren Bir Umut Derneği’nin ve meseleyi akademik düzeyde sahiplenen İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi gibi gayretlerin ağır ağır da olsa yankı bulması güzel. 2008 yılında Davutpaşa yaşanan ve 21 kişinin öldüğü patlamada yakınlarını kaybeden aileler 5 yıllık mücadelenin ardından mahkeme sürecini biraz olsun lehlerine çevirebilmiş ve Zeytinburnu Belediye Başkanı’nı en azından sanık sandalyesine oturtabilmişlerdi.
Velhasıl hak yerini er geç bulacaktır. Kimsenin hakkı kimsede kalmaz. Biz üzerimize düşeni yapalım, bu haklı mücadelelere destek olalım yeter.
Haber: İSMAİL SAYMAZ / RADİKAL
İş kazasında müdüre hapis cezası çıktı
Aşkale Çimento’da, geçen yıl çimento üretilen fırın içerisinde tuğla söküm ve yerleştirme işlemi yapılırken, tuğlaların çökmesi üzerine iki işçinin ölümü, birinin de yaralanmasıyla biten kazada örnek karar çıktı. Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi , emniyetli bir yol varken, söküm işleminin daha hızlı tamamlanması için Hilti (delici) kullandıran, çökme ihtimaline karşılık ağ ve iskele kurdurmayan, tuğlalar yeterince soğumadan sökümü başlatan fabrikanın Genel Müdürü Nihat Kılıç’a ‘taksirle adam öldürme’ suçundan iki yıl hapis cezası verdi. Mahkeme, ‘sanığın bir daha suç işlemeyeceğine dair yeterli kanaat oluşmadığı için’ cezayı ertelemedi ve paraya çevirmedi.
Erzurum’un en büyük şirketlerinden biri olan ve beş fabrikası bulunan Aşkale Çimento’da, geçen yıl 16 Şubat’ta üretim fabrikanın fırınlarından birinde yapılacak tuğla tamiratı için durduruldu. Her biri 7 kiloluk ve 20 sahtimetre kalınlığındaki tuğlalardan oluşan fırının içinde hasar gören taşların yenilenmesi gerekiyordu. Bu işlem ‘Hilti’ adı verilen delici makineyle yapılıyordu. İşin yaklaşık bir hafta sürmesi bekleniyordu.
4.5 ton üzerlerine çöktü
16 Şubat’ta, işçiler beşli ve altışarlı gruplar halinde fırına girip bu işi yapıyordu. İş Güvenlik Mühendisi Serkan Türkoğlu ile Kadir Şen ve Fetullah Güzel adlı iki işçi birlikte içeri girdi. Güzel zemini deliyor, Şen ise eski tuğlaları alıp yenilerini koyuyordu. Türkoğlu ise işe nezaret ediyordu. Hilti’nin yol açtığı titreşimden ötürü tavandaki tuğlalar çöktü. Dört buçuk tonu bulan, henüz sıcaklığı geçmemiş 630 civarında tuğla, üç işçinin üzerine yığıldı. 22 yaşındaki Şen oracıkta, 31 yaşındaki Türkoğlu ise hastanede öldü. Güzel ise yaralandı. Türkoğlu’nun eşi Özden Papila Türkoğlu’nun şikâyetiyle Genel Müdür Nihat Kılıç, İşletme Müdürü Bünyamin Eroğlu ve Üretim Şefi Ali Kont hakkında ‘taksirle adam öldürmek’ten Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Yargılama sırasında mahkeme Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan müfettiş atadı. İnceleme sonucu; söküm işleminin yıllardır Hilti’yle yapıldığı, bunun da işin kısa sürede bitirilmesi için tercih edildiği tespit edildi. Oysa müfettişlere göre, daha güvenli yol tuğlaları şişle vurarak, tek tek çıkarmaktı. Hilti’yle sökümde tavanın çökme ihtimali bulunduğu halde, ‘tuğla parçalarına karşı üstte ağlar veya çelik çatılı iskeleler’ kurulmamıştı. İşyerindeki talimatnamede bulunan, “söküm yapılırken üstten gelebilecek parçalara karşı çalışma alanının üzerine muhafaza yapınız” kuralına da uyulmamıştı ve işyeri doktoru yoktu. İşçi sağlığı ve iş güvenliği eğitimleri kazadan sonra verilmişti. Müfettiş Osman Başbuğ Çalım’a göre 366 işçinin çalıştığı fabrikadaki hukuka aykırılıklar teftişin yapılırken de sürüyordu.
Genel Müdür Kılıç, döner fırından maktul Türkoğlu’nun sorumlu olduğunu belirterek onu suçladı. Diğer iki sanık tedbirlerin alındığını ve önlenemeyecek bir kaza olduğunu savundu. Mahkeme 2 Nisan 2013’te, Kılıç hakkında, ‘taksirle adam öldürme’ iddiasıyla 2 yıl hapis cezası verdi. Cezanın paraya çevrilmesi veya ertelenmesi talebini de, ‘suçun işlenmesinden ve sanığın bir daha suç işlemeyeceğine dair yeterli kanaat oluşmadığı için’ reddetti. Diğer iki sanığa ise birer yıl sekiz ay hapis cezası verdi bunlar paraya çevirdi.
Avukat Cengiz Kesici, Serkan Türkoğlu’nun vücudunda yanık izlerinin bulunduğunu ifade ederek, “Fırın yeterince soğutulmadan, şirketin ekonomik menfaatleri doğrultusunda hızlı ve güvensiz çalışma yöntemleri uygulatılarak iki işçinin ölümüne ve bir işçinin yaralanmasına sebebiyet verilmiştir” dedi. Mahkumiyet kararının örnek oluşturacağını anlatan Kesici, “ Türkiye ’de her yıl 1500 kişi iş kazalarında hayatını kaybetmektedir. Bu rakamlarla Türkiye, Avrupa’da en fazla işçi ölümünün yaşandığı ülke konumundadır. Cezanın alt sınırdan verilmemesi gerektiği kanaatini taşımakla beraber, karar bu haliyle kesinleşirse, gerekli önlemleri almayan iş verenin hapis cezası ile karşılaşacak olması, ülkemizde iş güvenliğine verilen önemin artmasına ve işçi ölümlerinin asgariye inmesine vesile olacaktır” dedi.
İki yıl önce aldığı ceza ertelendi
Aynı fabrikada 28 Nisan 2003’te iş kazası yaşandı. Kazada işçiler Şerafettin Kaban, Orhan Yöney ve Hanifi Kılci’nin üzerine farin tozu çöktü. Kaban ve Yöney solunum yetmezliğinden ölürken, Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava 2009’da bitti. Son fırın kazasında mahküm edilen Genel Müdür Kılıç ile Uğur Çalı ve Bekir Adıgüzel hakkında ‘tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek’ suçundan dörder yıl hapse hükmedildi. Ancak onar ay hapis ve 70’er TL para cezası kesildi ve cezalar da ertelendi. Fabrikadaki bir diğer iş kazası 12 Ağustos 2010’da yaşandı. Döner Fırın’daki sökümde iskele çökünce tuğlalar işçilerin üzerine düştü. 47 yaşındaki Hayati Özmen ve 30 yaşındaki Yahya Koçak hayatını kaybetti, Adem Turan yaralandı. İşçiler şikâyette bulunmadığından bu kaza yargıya taşınmadı.
Nihat Kılıç denen kerameti kendinden menkul bu adam şimdi Burdur Bucak’ta bulunan AS ÇİMENTO A.Ş.’de genel müdürlük yapıyor. Fabrikada hiçbir iş güvenliği kuralı uygulanmamakta. İş güvenliği kendilerine hatırlatıldığında “ben burada iş güvenliğine uysam burada üretim yapamam” diyor. Hijyen, temizlik hiç yok. Elektrik tasarrufu yapacağım diye filtre sistemini çalıştırmayıp bacadan çıkan toz ve dumanı fabrikada çalışanlara ve çevre köylere yutturuyor. İnternette bu adamın genel müdür olduğu zamandan bu güne kadar çevre köylerde özellikle de “Badem Ağacı” köyünde yaşayanların şikayetlerini bulabilirsiniz.
Fabrikayı adeta bitirdi heryer pislik, heryer hurdalık. Hiçbir konuda kendisiyle oturup bir konu konuşamazsınız agresif, küfürbaz, terbiyesiz bir adam.