Hugo Boss Direnişi Devam Ediyor
Sendikalı oldukları gerekçesiyle çalıştıkları Hugo Boss tarafından işten çıkartılan işçilerin direnişi devam ediyor.
Fabrika önünde başlattıkları direnişi Türkiye geneline yayan işçiler, direnişin 88. gününde haklarını uluslararası boyutta devam ettirme kararını açıklamıştı.
Direniş 100. günü devirmek üzereyken, işçiler blog sitelerinde işten çıkarmaların devam ettiğini duyurdu.
“HUGO BOSS’TA İŞTEN ÇIKARMALAR SÜRÜYOR”
Çalışanların hala çeşitli sebeplerle işten çıkarıldığını ifade eden işçiler, Hugo Boss şirketinin %40 küçülmeye gidildiği yolundaki açıklamalarına rağmen, gazete sütunlarında yeralan “Boss İzmir’de Büyüyor” ilanlarının, açıklamalarla çeliştiğini ve arkadaşlarının haklarının ihlal edilerek kapı önüne konulduğunu dile getiriyor.
“SENDİKALI OLMA MÜCADELEMİZ SÜRECEK”
Direnişteki işçiler, sendikalı oldukları için işverenler tarafından kendilerine yöneltilen ithamlara rağmen, işten çıkarılan diğer arkadaşlarıyla birlikte mücadelelerine devam edeceklerini belirtiyor: “Hugo Boss direnişindeki işçiler olarak başlattığımız, sendikalı olma mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi dosta düşmana duyururuz.”
TEKSİF SENDİKASI İZMİR İL TEMSİLCİLİĞİ DUYURU
EMEK VE ADALET
Dünyada değişmeyen çatışmanın adı, hak emek mücadelesi olmuştur, olacaktır. Anayasa, yasa bütün tartışmaların gelip düğümlendiği, taraflar arasındaki yumuşak karın bölgesi tam burasıdır. Farklı çıkar grupları, söz konusu üretim ve bölüşüm ilişkileri olunca burada bütün tartışmaları, yasa çalışmalarını durdururlar. Hatta böyle bir tartışmanın başlamasına bile izin vermezler.
Kendisini ‘Dünya Moda Devi’ olarak tanımlayan Hugo Boss, Ege Serbest Bölgede 3500 çalışanıyla üretim yapmaktadır.
Çalışanlar anayasal ve yasal haklarını kullanarak, Teksif Sendikamıza üye oldular.
Teksif Sendikamız tarafından örgütlenme sürecinin başlatılması ile birlikte, içeride neredeyse nefes aldırılmayacak baskılar giderek arttırılmaktadır.
İnsanlara sürekli hata yaptıkları söylenip, savunmaları alınıp ihtar verilmektedir. Çıkardıkları işçiye ihbar ve kıdem tazminatı ödememektedirler. İşçiler adeta robotlaştırılmış, deprasyon ilacı kullanan sayısının her geçen gün çoğalmakta olduğu söylenmektedir.
Teksif Sendikası kişi hak ve özgürlüklerine yönelik engellemelerin, kişiler değil, devlet eliyle önlendiği hukuk devletine saygılıdır… Üyelerimizin Anayasal hakları olan sendikaya üye olma özgürlüğünü, işverenin aksine illegal yollardan değil, yasal yollarla korumaya çalışmaktayız. Adalete güveniyoruz ve hukukun yolundan ayrılmamaya kararlıyız.
Bu haksız uygulamaları önlemek adına işveren hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmaya devam edeceğiz.
Protesto metinlerinde, işverenin Hugo Boss işçilerine yönelik gerçekleştirdiği baskı ve şiddet ile işten çıkarmaların, insan haklarına saygı duyulan bir toplumda kabul edilemez eylemler olduğuna ve işçilerin sendika üyesi olması ile, sendikal temsiliyetinin Uluslararası yasalarca kabul edilmiş bir temel insan hakkı olmasına vurgu yapılmaktadır.
Hugo Boss yetkililerinin, Teksif Sendikası ile bir an önce diyaloğa girmesi ve tüm işletme çalışanlarına haklarını özgürce kullanmalarını sağlaması için çağrı yapmaktayız.
Bu güne kadar sendikamız ve üyelerimiz, soğukkanlı ve sabırlı bir şekilde işveren yetkililerinin hukuka saygı noktasına yaklaşacağını ve yaptığı haksızlığı gidereceğini bekledik.
Ancak son gelişmeler göstermektedir ki, Hugo Boss işvereni yasa tanımazlığını sürdürmek ve hatta hukuku katletmek konusunda ısrarlıdır. Sendikamız, sadece fabrika binası önünde sürdürdüğü eylemliliğini, artık genişletme ve bir kampanyaya dönüştürme kararındadır.
Eylemlerimizin 93. Gününde, Hugo Boss’da yaşanan her anlamdaki hukuksuzluk ve kuraldışı üretim konusunda kamuoyu bilgilendirilecektir. Gerek sanal iletişim ağı ve gerekse ürün satış noktaları, sendikamızın bu hukuksuzluğu tanıtım alanıdır. Tüm ülke ve dünya kamuoyu Hugo Boss’un marifetlerini bir bir öğrenecektir.
Kendisini yasaların da üstünde gören, en temel işçi hak ve özgürlüklerini pervasızca çiğneyen Hugo Boss işverenini, yaptığı yanlıştan bir an önce geri dönmeye, üyelerimizin sendikal haklarına saygılı olmaya davet ediyoruz.
Ülkemize demokratikleşme ve özgürlükler konusunda yapmamız gereken ev ödevlerini sürekli dikte eden Avrupa Birliği ‘nin en güçlü ekonomisi olan Almanya’da yerleşik bir şirketin çalışma hayatına dönük insanların, en temel hakkı olan örgütlenme çalışmaları karşısında göstermiş olduğu hukuksuzluğa agresif ve çifte standartlı tavrını kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.
Teksif Sendikası İzmir İl Temsilciliği/ Faruk Aksoy
emekveadalet.org