Şişecam İşçileri 20 Haziranda Greve Gidiyor
“Grev bizim için amaç değil araçtır” diyen Mersin Kristal-iş Sendikası mensubu cam işçileri greve gitmeye hazırlanıyor. Toplu sözleşme görüşmelerinde hakları verilmeyen muhtelif fabrikalardan 5800 işçi mücadele kararı aldı. Çoğu Şişecam çalışanı olan işçilere Mersin Paşabahçe, Anadolu Cam ve Trakya Cam Sanayi A.Ş.’den çok sayıda işçi de destek verecek. Milliyet Gazetesinin haber yaptığı bu dayanışma örneğini sizlerle paylaşıyoruz.
Cam İşçisi 20 Haziran’da Greve Çıkmaya Hazırlanıyor
Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde taleplerine karşılık bulamayan cam işçisi, 20 Haziran’da greve çıkmaya hazırlanıyor. Kristal-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı Ahmet Ergev, grev kararının, yaklaşık bin 350’si Mersin’deki 3 fabrikadan 5 bin 800 cam işçisini kapsadığını belirterek, “Grev bizim için amaç değil, araçtır. İşverenden taleplerimiz doğrultusunda adım atmasını bekliyoruz” dedi.
Kristal-İş Sendikası ile Cam İşverenleri Sendikası arasında Şişecam’a bağlı işyerleri için sürdürülen 24. dönem cam grup toplu iş sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine grev kararı alındı. Grev uygulaması 20 Haziran 2014 Cuma günü başlayacak. Grev kararı, Türkiye genelinde Şişecam’a bağlı 6 şirketin 10 işyerinde çalışan 5 bin 800 cam işçisini kapsarken, Mersin’deki Paşabahçe Cam Sanayi A.Ş., Anadolu Cam Sanayi A.Ş. ve Trakya Cam Sanayi A.Ş.’de çalışan yaklaşık bin 350 işçi de grev kararına uyacak.
Kristal-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı Ahmet Ergev, Cam İşverenleri Sendikası ile sürdürülen görüşmelerde yaşanan uyuşmazlık maddeleri ve talepleriyle ilgili İHA muhabirine açıklama yaptı. Görüşmelerde, ücret maddeleri ile sosyal maddelerin bir kısmının kaldığını, yakacak, giyim ve bayram paralarının şu anda beklediğini ifade eden Ergev, özellikle ücret konusunda işverenle çok uzak noktalarda olduklarını söyledi. Ergev, “Şu anda biz, 2 lira 50 kuruşla başlayan teklifimizi 2 lira 10 kuruşa düşürdük. Fakat işverenin teklifi 68 kuruş. Tabi onlar çıkmadığı için biz de belli noktalarda taleplerimizde düşmeye gitmiyoruz. İşverenin öncelikle kendi taleplerini revize etmesi gerekiyor” diye konuştu.
“DÜŞÜK ÜCRET POLİTİKASINDAN ENDİŞELİYİZ”
Ayrıca, son 6-7 yıl içerisinde işe girmiş işçilerin ücretlerinin düzeltilmesi yönünde bir talepleri olduğunu bildiren Ergev, “Çok düşük ücretli arkadaşımız var cam sanayilerinde çalışan. Bu talebimiz de işveren tarafından henüz daha kabul görmedi. Bu da bizi endişelendiriyor. Çünkü bu ücret politikası genel ortalamayı da düşürüyor. Cam sanayi, 2000’li yılların ortalarına kadarki süreçte Türkiye’nin ortadirek denen kısmını muhafaza eden bir yerdi, fakat şu anda neredeyse alt gelir grubuna düşmek üzere. Şu anda bizim fabrikalarımızda 900 lira maaşla çalışan arkadaşlarımız var. Tavan ücret ise en kıdemli işçide bin 800 lira seviyesinde. Toplamda 5 bin 800 işçinin 3 binine iyileştirme istiyoruz. Bunların saat ücreti ortalamaları 9,5 liranın altında. Yani bin 400-bin 500 liranın altında maaş alan 3 bin kişi var. Bunların maaşlarını kademeli olarak iyileştirme talebimiz var. Bu talep haklı bir talep. Bir başka talebimiz de kademeli işe giriş ücretinin, en azından devlet kurumlarında işbaşı yapan kadrolu işçilerin işe giriş ücretindeki seviyeye çıkarılmasını istiyoruz. Tabi dünya 3.’lüğüne oynadığını iddia eden, 6 aylık net kârını geçen yıla göre ‘yüzde 200 arttırdık’ diye övünerek bahseden bir kurumun bu büyümede ve bu kârlılıkta çok büyük emeği olan, 60 derece ortam sıcaklığında çalışan işçisinin de hakkını vermesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
Şişecam’ın, son birkaç yıldır şehir merkezlerindeki fabrikalarını organize sanayi bölgelerine taşıdığını da anımsatan Ergev, “Bizim taleplerimizden biri de kapanan ya da taşınan fabrikalardaki makineler nereye gidiyorsa oradaki işçi arkadaşlarımızın da kendi özlük haklarıyla gidip işlerine devam etmeleri. Bizim ‘fabrikayı kapattırmayız gibi bir kaprisimiz’ yok. Tabii ki burada stratejik ya da ekonomik olarak ömrünü tamamlamışsa ya da arsası 3 tane yapacak paraya bedelse biz bunların hiçbirine yok demiyoruz ama ‘taşıyorsan işçisiyle beraber taşı, insanların ekmeğiyle oynama’ diyoruz” ifadelerini kullandı.
Bu talepler doğrultusunda yarın İstanbul’da İş Bankası Kemerburgaz Tesisleri’nde bir görüşme daha yapacaklarını ve kendisinin de bu toplantıya katılacağını aktaran Ergev, şöyle devam etti:
“Umarım işveren sağlıklı bir adım atar. İşverenin sağlıklı adımlar atması neticesinde 20 Haziran’da aldığımız grev kararını uygulamayacağız. Grev bizim hiçbir zaman amacımız olmamıştır. Grev bizim için araçtır. Biz, işverenin kârının yüzde 50’sine falan talip değiliz, bizim böyle bir iddiamız da yok. Toplam kârının yüzde 10’unu işçiye dağıtsa zaten sorun çözülür. Bu bağlamda adımlarını bekliyoruz. Olmazsa cam işçisi 20 Haziran’da greve çıkacak. Görüşmelerimiz ayın 20’sine kadar da sürer. Anlaşma sağlanmasını umuyoruz. Sonuca ilişkin şimdiden bir şey söylemek doğru olmaz ama yarınki görüşme bizim önümüze biraz daha ışık tutar. 68 kuruştan yukarıya çıkabilirse, işveren adım atacağını gösterirse sanırım grev olmadan da bu iş çözülür. 68 derece ortam sıcaklığında çalışan bir işçinin alın terinin karşılığı 68 kuruş teklif etmesi bile bize göre abesle iştigalden öte bir şey değildir. Bu bağlamda işverenin adım atmasını bekliyoruz. Adım atarsa sendikamız da sanırım ona ayak uydurur.”
Cam işçisinin şu anda greve de mücadeleye de hazır olduğunun altını çizen Ergev, sözlerini şöyle tamamladı: “Grevden kaçmak, grevden korkmak gibi bir durumumuz da yok. Cam işçisi sürekli masada toplu iş sözleşmesini bitiriyordu ama artık taleplerimizin karşılığının bulunmasının zamanı geldi. İşveren, yine masada bu iş biter beklentisi içindeyse cam işçisinin sabrını sınamaması gerekiyor.”
http://www.milliyet.com.tr/cam-iscisi-20-haziran-da-greve-cikmaya-mersin-yerelhaber-229963/