Kardeşlik İftarı’ndan Medyaya Yansıyanlar

25 Responses

  1. büşra dedi ki:

    cnn’deki ablamız, “diyanet’in “lüks iftarlardan uzak durun!” uyarısının ardından, ilk protesto haftasonu gerçekleşti. ” diye başlıyor habere 🙂
    diyanet’ten tebrik de aldınız mı kardeşler. bütün haberler birbirinden ilginç, en iyisi bu ama,diyanet çeşitli konularda haber salsın sonra kafamızı kullanıp protestodan protestoya koşalım…

  2. DİLBER dedi ki:

    bu eyleme katılan duyarlı arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz ve bu eylemden bizim haklarımız için destek vermeye gelen tüm arkadaşlara cok teşşekür ediyor ve desteklerinin devamını bekliyoruz
    ben bir rose tekstil işcisiyim 3yıl düzensiz maaş aldıgımız halde birgün bizi 2aylık maaş ve tazminatlarımızın üzerine yatacaklarını hiç zannetmezdik kendi evimizdi patronlarımızdan daha cok biz mücadele ettik ve onlar fareydi gemiyi terkketti ve kaçtılar biz sesimizi duyuramazsak cocuklarımız bu düzende dahada kaybolacak ve herzaman haksızlıga ugrayacaklar.evet işyerlleri zarar edebilir kapanabilir ama çalışanlarının haklarını verıp gıtmelı kira veren var kredi ödeyen var her geçen gün zamlar geliyor işcilere bahanelerle zam verilmiyor.sürekli kanunlar cıkıyor üstelik bir gecede çıkabiliyor ama hiç işciyi fakiri koruyon yasa çıkmıyor.zengin daha zengin ortadurumdakiler fakirleşiyor fakirler ise açlıga mahkum oluyor bizim eylemlerimizde levent köşebaşı lüks lokanta önünde her cumartesi pazar saat 1930 2130 arası buluşuyoruz tüm arkadaşlardan destek bekliyoruz

    • saim dedi ki:

      bu pazar leventteydik. çok güzel bir iftar oldu. hem iftar vardı, hem de hakkı muhafaza etmek vardı. birde birbirinden güzel insanlar. inşallah önümüzdeki haftasonu da orada olacağım. haberdar olan tüm dostları bekleriz. hem haber verelim hem de haber etmeye çalışalım.

      Allah rose tekstil işçilerinin yar ve yardımcısı olsun.

  3. kadir dedi ki:

    bu riyakarlık değil mi, neden medyada çıkmış mı çıkmamış mı diye haber yapıyorsunuz. bir daha gelmeyeceğim. samimiyetiniz bu kadarmış

    • Emre dedi ki:

      önce şu yazıyı oku bak medya demişin madem:

      http://www.emekveadalet.org/medyanin-gormek-istedigi-bizim-duymak-istedigimiz/

      bir de email adresinin gerçek halini yazsan daha iyi olmaz mı? Yazışarak anlaşırdık.

    • mustafa emin dedi ki:

      kadircim samimiyet testine girmeden evvel insan bir bakar. herkesin, herşeyin “görünürlüğü” üzerinden prim yaptığı bir zamanda biz görünmemeye talipken senin bu atarın neye anlam veremedik. biz etkinliğin yansımalarını, katılma imkanı olmayan, uzaktan seyreden arkadaşlarımız için derliyoruz. hem de çok güvenilir bir kıstas olmasa da ne derece anlaşıldığımıza bakmak da iyi bir özeleştiri mekanizması sayılabilir. celallenmeye mahal yok yani. emrenin linkini verdiği yazı zaten senin (gibi) eleştirilere bianen yazıldı.

    • Ali dedi ki:

      Bu tür haberlere her oluşum kendi sitesinde yer verir. İlle de kendisi medyada göründü, televizyona çıktı, meşhur oldu, diye değil. Duyulması gerektiğini düşündüğü bir sesin çarpık da olsa daha geniş kesimlerce duyulmasına istinaden böyle yapar. Ki geçen seneki iftarların da “medyaya yansıyanlar” haberleri yapılmıştı, siteyi azıcık kurcalayıp görebilirsiniz. Emek Adalet için yeni bir şey değil yani bu “riyakarlık”.

      Bence Emek ve Adalet’in meselesi, direnişteki işçi abla ve abilerin, evsizlerin, göçmenlerin sesinin duyulması. Programdan anlaşılan bu en azından.

      Anladığım kadarıyla Fatih-Saraçhane’deki “Kardeşlik İftarları 2: İşçilerle Buluşma İftarı”ndan haberiniz olmadı. Gelseydiniz, Emek ve Adalet Platformu’nun kimi nereye çıkarmaya çalıştığını anlar, ortada bir riyakarlık ya da şöhret hırsı olmadığını fark ederdiniz. Orada sadece işçiler ve yakınlarını iş kazalarında kaybedenler öne çıkarıldı, o da dertlerini anlatmaları, paylaşmaları için.

      Bence Tophane’deki “Kardeşlik İftarları 3: Evsizlerle Buluşma İftarı”na gelin, riyakarlık-samimiyet konusunu orada biraz daha düşünün.

  4. furkangazze dedi ki:

    burayı okuyan bütün müslümanlara şunu söylemek isterim: bu iftara katılan kişiler, oruç tutmayanları değil oruç tutanları eleştiriyorlar ! hali vakti yerinde olan ibadetini yerine getiren müslümanları eleştireceğinize ibadetin i sini bile bilmeyenleri eleştirin önce. ayrıca sosyalist partisi genel başkanı olan kişi ergenekon terör örgütünün bir kolu olan devrimci karargah isimli örgütün yöneticisi olmaktan tutuklanmıştı. bu her şeyi açıklıyor…

    site yöneticisine not: hiçbir hakaret ve saldırı içermeyen üstteki mesajım sadece görüşlerimi yansıtmaktadır. şimdi göreceğiz siz sadece işinize gelen mesajları mı yayınlıyorsunuz yoksa herkese aynı standardı mı uyguluyorsunuz?

  5. Ali dedi ki:

    Kolayca “her şeyi açıkla”madan önce sitede azıcık dolaşıp Emek ve Adalet Platformu’nun ilke ve faaliyetlerini incelemek daha hakperest bir tavır olur. Ulusalcı ve Ergenekoncu eleştirisi geçen sene de yapılmıştı. Salt “abdestli kapitalizm” eleştirisi yapmak, ulusalcı kanadın işi. Anladığım kadarıyla Emek ve Adalet Platformu, Müslüman halkın, TÜSİAD-MÜSİAD ayırt etmeden daha genel olarak kapitalizm belasından çektiklerine odaklanıyor. Oruç tutanlardan ziyade; işçisinin hakkını gasp edenleri, evsize hakkını vermeyenleri, göçmeni çaresiz bırakanları eleştiriyor. Ulusalcılarla Emek ve Adalet Platformu arasındaki farkı anlamak o kadar zor değil aslında. Biraz izan, biraz insaf yeter.

    Unutmayın Sultan II. Abdülhamid’i eleştiren, Mehmet Akif ve Said Nursi gibi İslamcılar da vardı. Bugün AKP iktidarı çok iyi işler yapıyor olabilir. Yine de bazı işler düzgün gitmiyor olabilir. Düzgün gitmeyen işleri gündeme getiren, bunların düzelmesine çalışan herkesi “ulusalcı” ve “Ergenekoncu” diye yaftalayarak bir yere varamazsınız. Biri kıdem tazminatını neredeyse yok eden yasa tasarısını onaylamadı diye, kamu kurumlarının “asli iş”lerinin hukuksuz bir şekilde taşerona devredilmesini eleştirdi diye, evsizlerin yok sayılmasına ve kanuna göre kamunun görevi olan “evsizler evleri”nin açılmamasına karşı çıktı diye, Türkiye’nin bir göçmen politikası olmamasına dikkat çekti diye “ulusalcı” ya da “Ergenekoncu” olmaz. Bazı farkları görünmez kılmak kolayınıza gidiyor, işinize geliyor olabilir ama bu her şeyden önce hakperest bir tavır değil.

    • furkangazze dedi ki:

      şimdi türkiye’de bir zengin var diyelim. bu kişi, ateist ve aynı zamanda fakir insanlara çok kötü davranıyor, içki, fuhuş, dolandırıcılık ve her türlü pisliği yapıyor. zaten ateist olduğu için bunları yapmasına bir engel yok kanunlar izin verdiği ölçüde.

      bir de müslüman bir zengin var. fakir insanlara çok kötü davranmıyor ama aşırı iyi de davranmıyor. kendi parasıyla güzel bir hayat sürüyor. ama ibadetini de yapıyor, zekatını veriyor, orucunu namazını aksatmıyor. ailesine, vatanına düşkün normal bir insan.

      işte bu iftara katılanlar ilk zengine hiçbir şey demiyorlar ama ikinci zengini eleştiriyorlar. ilk zengine niye birşey demiyorlar? çünkü adam zaten ateist, iftarla oruçla işi yok ki… sen ikinci zengini protesto etmiş oluyorsun sadece. bilmem anlatabildim mi? oyuna gelmeyelim. bu ülkede işçinin hakkını çalan patronlara bakarsanız hiçbirinin hanefi veya şafi müslüman olmadığını görürsünüz.

    • furkangazze dedi ki:

      biz ergenekoncu demedik kimseye.

      ergenekon terör örgütünün bir kolu olduğu kesinleşmiş bulunan devrimci karargah isimli yasadışı marksist-leninist-ateist ve pkk nın taşeronu olan silahlı terör örgütü “devrimci karargah” ın yönetici olmak suçundan tutuklanarak cezaevine girmiş sdp genel başkanı olan kişi bu iftarda ne arıyordu? diye soruyoruz.

      burada yanlış olan hangisi? devrimci karargah marksist leninist değil mi?

      pkk tarafından eğitilmiş bir örgüt değil mi?

      yasadışı terör örgütü değil mi?

      ergenekon ile ilişkisi yok mu?

      sdp başkanı bu örgütten hapse girmedi mi?

      hangisi yanlış? madem hak tan bahsediyorsun cevap ver hangisi yanlış. ama göçmenler, fakirler diye edebiyat yapmayalım. biz burada sosyo-ekonomik bir meseleyi değil, devrimci karargah örgütünün siyasi ideolojik yapısını ve karanlık ilişkilerini tartışıyoruz.

      • emre dedi ki:

        Rıdvan Turan ile ilgili bir savunumuz olamaz, her ne kadar söylediklerin kanıtlanamadığı için kendisi salıverilmiş olsa da. Medyanın manipülasyon yeteneğini de hesaba katarsak, bu tartışmanın sonu yok. Dolayısıyla kendisi ile ilgili herhangi bir iddiayı ne biz, ne de sen kanıtlayamazsın. Bunu geçelim.

        Aynı iftara Yeşilay genel başkanı Muharrem Balcı da katıldı, bir konuşma yaptı. Mazlum-Der İstanbul il başkanı Cüneyt Sarıyaşar da konuşma yaptı. Mehmet Bekaroğlu abimiz iftarda yanımızdaydı, çoluk çocuk. Faruk Ünsal abi İstanbul’da olsaydı muhtemelen o da katılacaktı, geçen sene de o bir konuşma yapmıştı. Ümit Aktaş konuşma yaptı. Yani bunlar çıkıp konuşma yapanlar. Öylesine geilp oturanlar da değil. Bilmem anlatabiliyor muyum?

        Sofra da herkese açıktır. Sen de gelsen, oturup yiyebilirsin adabınla. Gelenlere kimlik sormuyoruz. 6-7 kişi de geldi Rıdvan Turan ile beraber iftara. Açık yani. Kaptın mı?

        Ergenekon’dan önce, Roboski ile ilgili hiç bir açıklama yapmayan AKP var önünde. Sence neden hiç bir açıklama yapamadı? Özür bile dilemedi. Benim bildiğim AKP, ilk çıktığı zamanda olsaydı, bunun hesabını soracak düzeyde bir çıkış yapabilirdi. Neden yapmadı?

        Ergenekonu uzakta arama. AKP/ergenekon ikiliği paradigması kalkmıştır. Geçmiş olsun.

        • furkangazze dedi ki:

          marksist-leninist-ateist kişinin ergenekon ile ilişkisini hukuki olarak kanıtlayamayacağımı söylemişsin. doğrudur. ancak şunu unutma ki; şu an hiçkimse ne içerideki generalleri, ne add cileri, ne balyozcuları ne diğerlerinin ergenekon ile bağlantısını kanıtlayamaz. çünkü yargıtay tarafından cezası onanana dek herkes masumdur. ayrıca rıdvan turan beraat etmemiştir. tahliye olmuştur. bahsettiğim suçlamaya ilişkin kuvvetli şüpheler nedeniyle yargılanmaya devam ediyor. o zaman türkiyede ergenekon diye birşey yoktur çünkü hiçbirisi kanıtlanamaz mı diyelim?

          ayrıca, diyorsun ki “isteyen gelir, o da şu da gelmiştir” vs. peki niye bu şahsın kocaman bir fotoğrafını sitene koyuyorsun, niye sdp isimli marksist-leninist-ateist bir partinin açıklamasını sitene koyuyorsun? cevap verirken sanki sizin bilginiz yokmuş da iftarı görmüş gelmiş gibi bir hava estirmene rağmen yaptığınız haber bu şahsın gelişine büyük önem verdiğinizi gösteriyor. niye dürüst olup bu şahıs ve bu şahsın partisi ile daimi bir irtibat içinde olduğunuz gerçeğini açıklamıyorsun?

          türkiye sınırları içinde roboski isminde bir yer yok. bu pkk nın bir bölgeye verdiği isim sadece. sen pkk nın kavramları ile mi düşünüyorsun? biz insanları türk,kürt diye ayırmayız. ama gördüğüm kadarıyla sen ayırıyorsun. biz insanları kalbi temiz, imanı sağlam olanlar ve olmayanlar diye ayırırız. zaten ak parti nin kürt kökenli müslümanların yoğun yaşadığı yerlerden aldığı %55 oy insanlarımızın gerçekleri gördüğünü gösterdi. tabiidir ki laik, alevi, ateist ve zerdüşt kürtler de var ve onlar da eskiden chp yi destekliyorlardı bugün ise bdp yi…

          ak parti nin ismini akp olarak yazman senin zihniyetin hakkında intiba oluşturmaya yeter. türkiyede kimler ak partiye akp diyorlar?

          buradan benim ak parti yi çok savunduğum anlaşılmasın. ben de ak partinin pek çok şeyini yanlış buluyorum. ama ben ak partiyi komünistler, pkkcılar ve laikler gibi değil müslüman gibi eleştiririm. ak partinin hristiyan ve yahudilere verdiği tavizleri, turizm denen ahlaksız icraatları, filistinli kardeşlerimize yeterince yardım etmemesini, amerika ile sıkı fıkı olmasını, her kademede tessettürü serbest bırakmamasını eleştiririm. ben ak parti yi sizin gibi müslüman olduğu için değil tam müslüman olmadığı için eleştiririm. işte aramızdaki en büyük fark bu.

          son olarak şunu söyleyeyim; türkiyede müslüman, samimi müslüman olan kürt kökenli insanların başına hiçbir şey gelmez. ama terör yapan, kavmiyetçilik yapan laik,sekülar, yani bir bakıma kürt chpciliği yapanların başı belaya girer. kanıtı her yerde… müslüman kürtler asla hiçbir gösteri yapmamıştır. kavmiyetçi istekleri yoktur.

          ak parti = ergenekon demişsin. insaf. buna aklı başında olan herkes güler.

          • Orkun dedi ki:

            allasen insanları kalbi temiz olanlar-olmayanar diye nasıl ayırıyorsun hele bir anlat da biz de önümüzü net görelim. la havle yaa..

          • Ali dedi ki:

            furkan kardeşim, siteye yazdığınız farklı yorumlarda rastladığım şu cümlelerinize dikkatinizi çekmek istiyorum.

            “bu ülkede işçinin hakkını çalan patronlara bakarsanız hiçbirinin hanefi veya şafi müslüman olmadığını görürsünüz.”
            “türkiyede müslüman, samimi müslüman olan kürt kökenli insanların başına hiçbir şey gelmez.”
            “ak parti’nin ismini akp olarak yazman senin zihniyetin hakkında intiba oluşturmaya yeter.”
            “[emek ve adalet platformu] ak parti’yi müslüman olduğu için eleştiriyor.”
            “[emek ve adalet platformu] [rıdvan turan] ve [sosyalist demokrasi partisi] ile daimi bir irtibat içinde[dir].”

            bu cümleler sizi cahil, kolaycı, dahası müfteri konumuna düşürüyor. lütfen yazarken biraz daha dikkatli olun.

            • furkangazze dedi ki:

              hiçbir sıkıntı yok. ben iddia ediyorum :

              1) türkiyedeki soyguncu,hortumcu,düzenbaz patronların %80 i ehlisünnet değildir. geri kalanlar zaten eski solculardır, ateisttirler veya yahudi ve masondurlar. isim isim saymaya gerek kalırsa çıkaralım türkiyedeki en zengin 100 kişi listesini ben size tek tek soyağaçlarını çıkarayım.

              2) marksist-leninist-anarşist-feminist-ateist bir örgüt olan pkk nın ve onun destekçilerinin müslüman olmasını mı bekliyorsunuz ? tabi ki müslüman olmayan kürtler isyan ettikleri için ölüyorlar. bu sıfatlar benim yakıştırmam değil. pkk, marksist-leninist-ateist-feminist-anarşist olduğunu gururla söyleyen bir örgüt. apo kürtler zerdüşt olmalı ben de peygamberim diyordu. hem de kendi kitabında. resulullah efendimize haşa ağza alınmayacak hakaretler ediyordu kendi kitabında. inanmayan varsa ben kendi yasadışı kitap ve dergilerinden o kısımları göstereyim.

              3) ak parti nin ismi, hem siyasal partiler kanunu gereğince hem kendi tüzüklerinde ak parti olarak kısaltılmıştır. türkiye’de chp,bdp ve ergenekoncu olduğu bilinen insanların dışında herkes ona ak parti der. diğerleri bilinçli olarak akp der. birkaç sene evvel böyle bir konu olmuştu. chp ye cahape demek ne kadar saçma ve kasıtlı ise ak partiye akp demek de o kadar kasıtlıdır.

              4) sen ak partili siyasetçi ve işadamlarını ibadetlerini yaparken ibadetlerini ifa etme biçimi üzerinden acımasızca eleştirir isen ben tabi onu derim. ak partiyi niye suriye deki kardeşlerimize tam destek vermiyorsun, niye israil ile bütün ekonomik ilişkileri koparmıyorsun, niye başörtülü ve çarşaflı kardeşlerimiz hakim polis milletvekili olamıyor gibi şeyler ile eleştir başımın üstünde yerin var.

              5) bu şahsın ergenekoncu olduğu yönünde çok kuvvetli şüpheler var. hüküm kesinleşmediği için öyledir diyemeyiz. ayrıca kendisi açıkça komünist, yani din düşmanı bir partinin başkanı. bu partinin gençlik militanlarının molotoflu eylemler yaptığına ilişkin görüntüleri samanyolu tv haberlerinde açıkça görebilirsin. bu kişinin büyük bir fotoğrafı asılmış ve sdp isimli odağın yazısı yayınlanmış. ayrıca başka bir sayfada bu şahıs ile bir röportaj tertiplenip yayınlanmış. çok özel bir ilgi alaka gösterilmiş. müslümanların molotflu, kürtçü, ateist bir kişi ile ne alakası olabilir? hem illa bir komünist arıyorsan müslümanlara saygı duyup haddini bilen komünistler de var. onlarla görüş. niye çok şüpheli ve tehlikeli bu yapı ile görüşüyorsun? altında ne var? bu karanlık bir durumdur.

              hepsi belgeli, hepsi ispatlı, hepsi kendi ağızlarıyla bunu söylüyorlar. şimdi kim müfteri ?

          • saim dedi ki:

            ak partinin ismine duyarlısın da roboskiden deyince neden tüylerin diken diken oluyor. roboskiye uludere ismini kemalistler verdi. oraya yüzlerce yıldır roboski deniyor zaten. sen ergenekoncularla aynı bilinç altına sahipsin. roboski köylüleri korucu olmalarına rağmen öldürüldüler. sen hiç birşeyi doğru ve yanlış olarak ayıramazsın. bu bilinçaltında doğrunun D si bile gezinmez. sen git idris naimin yanına, biz de kendi işimize bakalım.

            • saim dedi ki:

              rıdvan turanla bir bağlantımız yok. ama rıdvan turanı senin gibilere defalarca yeğlerim. yazısını baktım yapmaya çalıştığımız şeyi senden daha iyi anlamış. niyetini bilemem, onu sen de bilemezsin. yazdıklarına imzamı da koyarım. KCK ve devrimci karargah davaları çuval davalar. öyle olmasaydı hüseyin gülerce, büşra ersanlı’dan özür dilemezdi. ya da davutoğlu büşra hanımın tererüst olduğunu düşünmüyorum demezdi. sdp (o tarihte ödp içerisinde kemalist kliğe muhalefet ettiklerini biliyorum) 28 şubatta müslümanların yanında durmuş kişilerin kurduğu bir partidir. müslüman vefalı olmasını bilendir. yoksa hepimiz hüseyin gülerce gibi özür dilemek zorunda kalırız.

      • Emre dedi ki:

        fakir-göçmen edebiyatı yok. somut işler var. uzaktan yorumla olmaz ki bunlar. edebiyat senin yaptığına denir. bana ne devrimci karargahtan ergenekondan. sosyo-ekonomik mesele tabi ki meselemiz göçmenler ve yoksullar deyince. sen lafı öbür tarafa çekiyorsun, başka argüman yok elinde. “bir de burdan zarf atalım, yemleyelim” durumları. belki tutar.

  6. mustafa emin dedi ki:

    sapla saman karışmış furkangazze arkadaş. ama insan önce adını sanını mertçe ortaya koymalı. koymalı ki biz de bilelim kiminle muhatabız. türkiyede pkklı olmayan kürtler de ölüyor. hem de sayıları epey çokça. ceylan önkolu, uğur kaymazı, şerzan kurtu hatırlatırım sana. insaf etmeli, izan etmeli. akpartiye kendilerinin tüzükte belrittiği gibi yaklaşma zorunluluğumuz yok. türkçenin basit kuralları, gündelik dil alışkanları öyle tüzük numaralarıyla reklam sloganına çevrilemez. böyle dememek siyasal bir tercihtir, ama akpartili olmayan her siyasal tercih ergenekonculuk değildir. dün müslümanların elinden keleş çıktı, bomba bulundu diye kumpaslar yapılıp insanlar DGMlerde sürünüyordu, bugün aynısı başkalarının başına geliyor. memleket ileriye gidiyor olabilir ama iyiye gitmiyor. bir sürü masum insan o seyrettiğin televizyon haberleriyle, gastelerle hedefe konulup cezaevlerine tıkılıyor. 28 şubat da böyle medya haberleriyle yapılmıştı hatırlatırım. 11 eylülden sonra “terör” diye sayıklayanlardan ders almamışız. almamamışız belli ki, darbecileri, kemalistleri, ensemize binenleri yargılarken kendimiz de onların hükmetme, gadretme biçimlerine tav olmuş sağa sola ithamlar diziyoruz. müslümanlığından, tuttuğun yoldan çok eminsin furkangazze. bu kibre alamettir. kibirlenme, zira senden büyük Allah var. kendi yolunu başkalarına dayatmadan, senden değiller diye onlara saldırmazdan evvel düşün, zira Kitab’ımız akıl sahiplerine indirilmiş mübarek bir sözdür.

  7. mehmet talha dedi ki:

    Kardeşlik İftarları, yöntemi sahici olduğu ölçüde karşılık bulan Otelönü iftarlarından devşirilen, yine sahici bir söz oldu bana kalırsa. Demek ki iyi bir eylemlilik, bir kardeşlik söylemi için de açıcı olabiliyor.

  8. mehmet talha dedi ki:

    Kardeşilik iftarları sayesinde, kurulmaya gayret edilen hukuk, aynı zamanda bir vaat. Artık her sene, içimizden bir ses, bu kış evsizler için ne yaptın diye sormalı.

  9. bedri dedi ki:

    Meselenin medyaya yansıması dışında artık belediyelerin sokak iftarlarına başlamasına vesi olunması bile gerçekten güzel bir kazanı. kim gelmiş gitmiş çok öyle önemli değil aslında.

  10. mustafa emin dedi ki:

    kardeşlik iftarları türkiyede sosyal adaleti gündemine alan tüm siyasal hareketler için, yeni bir siyasal söz ve ajanda vaadi. islami hareketin alışıldık eylem repertuarına, ufuk açıcı bir katkı, sekter ve tepeden inmeci değil aksine organik ve sıradan bir siyasalın inşası için güçlü bir adım, zorunlu göçle Kürdistan’dan batıdaki metropollere akın etmiş kürtleri, iç savaşlardan kaçarak türkiyeye sığınmış Afrikalı mültecileri, kimsesiz sokaklarda yaşayan evsizlere, haklarını aradıkları için yok yere işten atılan emekçileri aynı sofra etrafında buluşturan, lokmaları bölüştüren, adilce paylaşmaya davet eden bir çağrı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir