Eren Eroğlu’nun ilk davası görüldü: “Eksiksiz, bütün sorumlular yargılanmalı!”
31 Ekim 2013’te Esenyurt’ta bulunan “Özel Doğa Hastanesi”‘nde tabela takarken hayatını kaybeden Eren Eroğlu(17) ile ilgili ilk duruşma geçtiğimiz gün İstanbul Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Eroğlu’nun ailesi ve yakınları bütün sorumluların yargılanması için başlattıkları adalet mücadelesini sürdürüyor. Mahkemenin ardından adliye önünde gerçekleşen basın açıklamasına Eren Eroğlu’nun ailesi, akrabaları, arkadaşları ve diğer iş cinayetlerinde hayatlarını kaybedenlerin aileleri ile gönüllüler katıldı. Bildiriyi Arka Sıradakiler dizi setinde 1 Mayıs 2012’de hayatını kaybeden Selin Erdem’in ablası Sema Erdem okudu. Eren Eroğlu’nun annesi Nezahat Eroğlu, babası Erdinç Eroğlu ve kardeşi Kübra Evrim Eroğlu söz aldıktan sonra Erbay Yucak duruşmanın içeriği ve davanın seyri hakkında bilgi verdi. Basın açıklaması metni ve videosunu sizlerle paylaşıyoruz:
Basın Kuruluşlarına ve Kamuoyuna!..
Öncelikle iş cinayetleri ve katliamlarında hayatını kaybeden kardeşlerimize rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
Bütün iş cinayetleri işverenin kazanç hırsı nedeniyle hızlı ve güvenliksiz çalışmaya zorlaması, denetim sorumluluğu olanların ihmalleriyle oluşmakta. En son kamuoyuna bütün ayrıntısıyla saçılan Torunlar GYO da 10 işçinin hayatını kaybettiği iş cinayetine, mevzu işçi olunca hayat ne kadar kıymetsiz görülmekte.
31 Ekim 2013 tarihinde, Esenyurt/ Özel Doğa Hastanesinin tabela takma işini yaparken Eren Eroğlu iş cinayetinde hayatını kaybetti. 1. Duruşması bugün Bakırköy 3. Ağır Ceza mahkemesinde görüldü.
Olayın olduğu günden bu yana, “Eksiksiz, bütün sorumlular yargılanmalı!” isteğimiz doğrultusunda adalet arayışımızı sürdürdük.
Yüksek gerilim hattı geçen bir arsada, Yönetmelikte belirtilen kesinlikle girilmeyecek alanı ihlal eden bina inşaatına ruhsat verdiği ve kullanıma izin verdiği için Esenyurt Belediyesi yetkilileri. 5 metrelik alanı tapuya şerh ettirmediği için TEİAS yetkilileri, bu ihlale rağmen binaya Hastane Binası Ruhsatı verdiği için İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri ve gerekli önlemleri ve eğitimleri aldırmadan binaya çıkaran İşveren şirketleri TDS reklam ve Özel Doğa Hastanesi yetkilileri sorumludur.
İste böyle olmasın diye. 5 kişinin davada sanık olarak yargılanması, bizler için yeterli ve tatmin edici değildir. Her fırsatta söyledik, yine söylüyoruz. “Eksiksiz, bütün sorumlular yargılanmalı!”.
Biz Adalet Arayan İşçi Aileleri; başka canların yanmamasını, başka annelerin ve babaların ağlamamasını istiyoruz. Bir araya gelerek, bu memleketin geleceği için, işçi sağlığı ve iş güvenliği için, sağlıklı ve güvenli koşulları için, kanundışı çalışma koşullarını sona erdirmek için davalarımızın takipçisi olmaya devam ediyoruz. Eroğlu ailesiyle birlikte diyoruz ki;
Her gün 5 ila 8 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği topraklarda, bir süre sonra unutulacak. İş cinayetleri katliam boyutunda yaşanırken nasıl hayat devam eder, nasıl unutulur hayatını kaybeden işçiler? Kaybettiklerinin acısıyla yanan yürekler, nasıl ve hangi güçle kaybettikleri için adalet aramak zorunda kalır? Adalet mücadelesi nasıl ailelerinin ve onları destekleyen bir avuç yakınının omuzlarına yüklenir? Neden işçiler bu kadar sahipsiz? Çalışırken de, hayatlarını kaybettiklerinde de… İş cinayetleri siyasetçilerin tape kavgalarında bir işe yarasaydı, sahip çıkanı, gözyaşı dökeni, müsebbiplerine lanet okuyanı çok olurdu değil mi?
İş cinayetinde hayatını kaybedenler, çoluk çocuğu, ana babası, bacısı kardaşı ve komşuları, az sayıda vefakâr dostu dışında birkaç günden fazla kimsenin ne gündeminde kalır, ne aklında. Adalet istekleriyle ne barolar, ne Çalışma Bakanlığı, ne de sendikalar ilgilenir. Bakmayın siz Soma’da estirdikleri rüzgâra… gördünüz, Soma’da konuşulan adalet ve bütün sorumluların yargılanması değil, sadece para…
Yasal tazminata haklarımız bile, her iş cinayetinden sonra adalet arayışımızdan vazgeçmemiz için bize karşı koz olarak kullanılmakta… Nerdeyse, para mı vicdan mı noktasına getirilerek.
Kaygılarımız ortada. Ve buradan bilirkişilik yapan uzmanlara. Savcılara ve Hakimlere
iş cinayetinin meydana geldiği olaylarda, uzmanlığınızı “bütün sorumluların sorumluluklarını ortaya koymak” üzere seferber edin. Oranı ne olursa olsun sorumlu olan herkesin “ihmalinin olup olmadığını” ortaya koyun. Yasal mevzuat ortada. Adaletin yerini bulmasına mani olan değil, yardımcı olan tutumun sahibi olun.
Vicdanınıza, yasal mevzuata, ülkemizde 5 ila 8 işçi kardeşimizin iş cinayetlerinde her gün hayatını kaybediyor olmasına duyarlı olun. Bu acıların bir daha yaşanmaması için kimin ne sorumluluğu varsa etkin biçimde yargılanmasını sağlayın. Adaletli ve cesaretli olun. Bizleri bir de sizler yaralamayın. Sizlerin göstermediği özen, biz canı yanmış ailelere adaletsizlik ve yargı sürecinin uzaması, iş cinayetlerinin devam etmesi, denetim ve önlem görevi olanlar nezdinde ise “ihmalde cesaretlendiricilik” olarak geri dönmekte.
3 yıldır haykırıyoruz: “İş kazası değil, bu bir Cinayet!” 3 yıldır haykırıyoruz: “Sorumlular yargılansın. Adalet istiyoruz!”, “Eren’i unutmadık, unutturmayacağız!”
Buradan, tekraren iş cinayetlerinde hayatlarını kaybedenlere rahmet, ailelerine direnç ve sabır diliyoruz.
- Her ayın ilk Pazar günü saat 13.00’te İstanbul Galatasaray meydanında tutmaya başladığımız VİCDAN ve ADALET Nöbeti’ne devam ediyoruz.
- 28 Nisan’ın başka ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenler İçin ANMA ve YAS Günü ilan edilmesi talebimizi yineliyoruz.
Biliyoruz ki, sesimiz güçlendikçe duyulur, görülür olacağız. Biliyoruz ki, suskunlaşmış vicdanlara sesimiz güçlendikçe ulaşacağız. Biliyoruz ki, adalet isteğimiz sen de yanımızda olduğun ölçüde güçlenecek. Bizler, aileler olarak bir araya gelip sürdürdüğümüz adalet mücadelesinde, bizlerle dayanışma gösteren bütün kişi ve kurumlara teşekkür ediyoruz. Gözünüz, kulağınız, varlığınız, vicdanınız bizimle olsun.
Saygılarımızla
Adalet Arayan İşçi Aileleri
unutma@iscinavetleriniunutma.org
facebook.com/VicdanVeAdaletNobeti
twitter.com/iscinavetleri
vicdanveadaletnobeti.wordpress.com