Ekoloji Örgütleri Kamucu Belediyecilik ve Stratejik Planlara Katılım Toplantısı Gerçekleştirdi
Ekoloji, gıda ve su hakkı konularında çalışan çeşitli kurumlar kamucu bir yerel yönetim anlayışı için belediyelerin stratejik plan çalışmaları arefesinde buluştu.
Türkiye’nin dört bir yanında dayanışma ekonomilerini geliştirmeye çalışan, ekoloji ve çevre mücadelesi veren çevreler ile bazı yerel yönetimlerden gelen temsilciler Ekoloji Kolektifi Derneği, Ekoloji Birliği ve Ankara Barosu’nun çağırıcılığında Ankara’da bir araya geldiler. “Kamucu Yerel Yönetimler için Belediyeleri Ekolojik Haklar Temelinde Programlandırma ve Stratejik Plan Hazırlama” başlığında düzenlenen forum ve çalıştayda, geçtiğimiz yerel seçimlerden sonra belediyelerin altı ay içinde yapmaları zorunlu olan ve yasal açıdan bağlayıcı stratejik planlara nasıl müdahil olunabileceği tartışıldı.
İlk gün toplantı çağırıcılarının selamlaması ve konunun genel hatlarını çizen sunumlarıyla başladı. Toplantının açılışını Ekoloji Birliği eş sözcüsü, Edremit kent konseyi üyesi ve Kazdağları gönüllüsü Süheyla Doğan yaptı. Kazdağları’ndaki mücadeleden ayağının tozuyla gelen Süheyla Doğan, yerelde kapatılması için mücadele ettikleri bir sürü madenden biri olan Demirtepe madeninin taze iptal kararını müjdeledi ve toplantı katılımcılarını 5 Ağustos’ta gerçekleşen Su ve Vicdan Nöbeti’ne çağırarak toplantıya umut dolu bir başlangıç yaptı. Ardından hukukçu ve öğretim üyesi Ilgın Özkaya Türkiye’deki hakim belediyeciliğin kökenlerinden hareket ederek, neo-liberal belediyeciliğin oluşumu ve kamucu ve ekolojik bir belediyeciliğin nasıl tesis edilebileceğine dair yerel yönetimin sınırları üzerinden bir sunum gerçekleştirdi. Ardından, çağırıcılardan Barış Akademisyeni ve gıda mühendisi Bülent Şık iklim krizi bağlamında yerel yönetimlerin gıda ve suya dair politikalarını tartışan bir sunum yaptı. Özlem Işıl bu bağlamda meselenin öznesi olabilecek, dayanışma ekonomilerini geliştirmeye çalışan örgütlenmeleri anlatan bir konuşma yaptı. Ekoloji Kolektifi Derneği kurucularından avukat Fevzi Özlüer stratejik planlamayı yerel yönetimlere müdahale açısından bir olanak olarak tanımlayıp toplantının çerçevesine işaret eden bir sunum yaptı. Özgün Akduran ise bütün bu bağlamda yerel yönetimlerde katılımcı bütçenin oluşturabileceği olanaklardan bahsetti. Toplantının öğleden sonraki bölümünde ise Türkiye’nin dört bir yanında ekoloji ve çevre mücadelesi veren kurumlardan gelen temsilcilerin kendilerini tanıttıkları ve mücadelelerini anlatarak fikirlerini paylaştıkları bir forum gerçekleşti.
Toplantının ikinci gününde katılımcılar dört farklı çalıştayda bir araya geldiler. Bir moderatör ve bir raportör eşliğinde oluşturulan atölye masaları su hakkı, kent hakkı, gıda hakkı ve iklim üzerinden, doğrudan stratejik planlara eklenebilecek ve önerilebilecek netlikte raporlar ve öneriler çıkarttılar. Atölyelerin ardından ikinci bir forum düzenlenerek çalıştaylarda oluşturulan rapor ve öneriler bir araya getirilerek tekrar tartışıldı ve derlendi. Katılımcılar oluşan raporları ve önerileri yaygınlaştırarak kendi yerel yönetimleriyle paylaşmak üzere ayrıldılar.