Esenyurt’ta İş Cinayeti – Milyon Dolarlık AVM’ler, 50 liralık Hayatlar
Esenyurt ve Beylikdüzü’nü bilen bilir. Sıkışan İstanbul merkezinin rant getiren toprakları, inşaat sektörüyle atılım yapmak isteyen burjuva-devlet ortaklığının 2000 sonrası mekanı… AVM, stadyum, residans, otel derken delik deşik olan bir toplum. Parasız pulsuzlar için yapılan iki göz TOKİ’ler ile saray yavrusu, altın klozetli otel ve residanslar bir arada.
Milyon dolarlık otel ve AVM inşaatlarında 50 lira yevmiyeyle çalışan işçilerin en yoğun oldukları bölgelerden biri Esenyurt. Dün gece Esenyurt’ta, Alman şirketleri ECE ve Deutsche Bank ile Finans Bank ve İş GYO‘nun ortak olduğu, inşaat işleri de Kayı Holding‘e ait olan dev Marmara Park AVM inşaatında çadırda kalan 11 işçi çıkan yangında hayatlarını kaybettiler. Milyon dolarlık AVM inşaatında çalışan Ordu, Sivas ve Van’dan gelen “50 liralık” işçiler, naylon çadırlarda 5 derece soğukla baş etmeye çalışırlarken çıkan yangında öldüler.
İşçilerin giderleri için titizlikle yapılan maliyet hesapları, patronlar için kısa günün karı. O AVM’deki tek bir dükkanın yapım maliyeti bile kim bilir kaç işçi barakası çıkartırdı tek başına. Lamı cimi yok, yapılan cinayettir.
Adana Kozan’da ölen işçilerin çalıştığı barajın Sabancı Holding’e ait olduğun anılmaması gibi, büyük medyada inşaatın kimin olduğuna dair bir iz yok, dolayısıyla yukarıda belirtelim dedik.
Aziz Çelik’ten cinayetlere dair bazı istatistikler:
“…24 Şubat’ta Adana Kozan’da baraj inşaatısırasında baraj kapağının patlaması sonucu ölen 10 işçiden bazılarının cesedi henüz bulunamamışken…
Geçen yıl 3 Şubat’ta Ankara Ostim Organize Sanayi Bölgesi’nde 20 işçi iş cinayetine kurban gitmişti.11 Şubat 2011’de Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde kömür sahasında toprak kayması sonucu 10 işçi yaşamını yitirmişti. 31 Ocak 2008’de İstanbul Davutpaşa’dakaçak bir işyerinde meydana gelen patlama sonucu 23 işçinin ölümü ile Tuzla tersanelerinde üst üste yaşanan ve sonu gelmeyen işçi ölümleri hafızalardan silinmedi…1945 yılında çıkarılan İş Kazaları, Meslek Hastalıkları ve Analık Sigortaları Kanunu’ndan bu yana ülkemizdeiş kazası ve meslek hastalığı sonucunda ölen ve sakat kalan işçilerin kaydı tutuluyor. 1946’dan 2010 yılına kadar “iş kazaları” sonucu ölen işçilerin sayısı tam 59.300’e ulaşmış durumda. (2011 verileri henüz yayınlanmadı.)Her yıla 9226 ölü işçi! Son 10 yılda toplam 10.723 işçi, her yıl ortalama 1072 işçi ölmüş.”
Ekşi Sözlükte olay olduktan hemen sonra girilen bir entry durumu özetliyor:
“11 Mart 2012 Esenyurt Yangını:
kaldığım evin karşı sokağında meydana gelen yangın.
düşündüm biraz. ben bu evde ne yapıyorum? ben izmir’ den kalkıp neden buraya geldim? geldim çünkü inşaat sektöründe çalışıyorum. şirket burdan iş aldı, biz de düştük yola geldik buraya. şirket evinden yazıyorum bunu.
bizim çalışanlarımızda suntadan (sunta evet bildiğin sunta) koğuşlarda uyuyolar şu an. çadırda kaldıkları da oldu. benim de 3-4 ay kadar konteynerde yaşadığım oldu. elektrik kesilince otuz-kırk santim kar kaplanınca şantiye, o konteynerde donmak üzere olduğum da oldu.
düşündüm biraz. bu akşam cayır cayır yanan insanlardan biri samsunlu mustafa da olabilirdi, konyalı orhan da olabilirdi, belki ben de olabilirdim.
üç paraya çalış, evini barkını bırak yetmiş tane memleket gez, yemediğin küfür işitmediğin hakaret kalmasın, hakettiğin parayı günlerce-haftalarca ödemesinler, işten çıkarıp tazminat vermemek için seni istifaya zorlasınlar, şu havanın soğuğunda çadırda uyumaya zorlasınlar..
düşündüm biraz, …………….. böyle ülkenin insan hakkının da emekçiliğinin de solunun da sağının da.
baktım camdan, bi sürü mavi-kırmızı sirenli araba gelmiş yanaşmış karşı sokağa. çektim perdeyi. bi sigara içtim. lanet ettim. allah hepinizi o çok sevdiğiniz paranın içinde boğsun inşallah. kefeniniz bile paradan olsun. belki doyar gözünüz o zaman.
düşündüm biraz, yine doymaz be sizin gözünüz.”