Eminönü’nde eylemdeydik: Güvenceli, insanca çalışma koşulları istiyoruz!
Bu öğlen Çapa Tıp Fakültesi’nde işçi dostlarımızla birlikte Eminönü’nde eylemdeydik. Yıllardır yıl sonunda yaptığımız kadrolu çalışma piyangosu eylemini yapmak için yine Eminönü’nde Nimet Abla piyango gişesi önünde buluştuk.
OHAL kağıt üzerinde bitse de basit ve medeni bir basın açıklamasına bile valilikçe izin verilmediğine bizzat şahit olmuş olduk. Polise onlarca dakika dil döktükten sonra açıklamayı yapabildik. O da kısa kesmek koşuluyla…
Basın açıklamasını (ismiyle hiç müsemma olmayan) “Toplum Yararına Program” kapsamında, köleden hallice koşullarda çalışan bir işçi arkadaşımız okudu. Kamu taşeronu işçilerin sözde kadroya geçirilirken yaşadıkları sorunlara ve taşeronluğu aratan Toplum Yararına Program çalışma sistemine itirazlarımızı yükselttik.
Çünkü biliyoruz ki: Hakkını alanlar, hakkını arayanlardır!
Basın açıklaması tam metni:
Umut fakirin ekmeği!
Bizler kamu kurumlarında kadroya alınan işçileriz. Bizler seçim vaadiyle, KHK ile kadroya alındık. Her şey çok güzel anlatıldı. Çalışırken tüm gerçeklerle yüzleştik. Birçok arkadaşımız güvenlik soruşturması sebep gösterilerek kadroya alınmadı. Birçok kişi işsiz kaldı. Hukuk işlemez hale geldi. Haklı hakkını alamazken, haksız haklı hale geldi.
- Açtığımız alacak davalarından vazgeçirildik. Maddi alacağımızı, hakkımızı kaybettiğimiz gibi bir de dava masraflarını ödedik.
- Toplu iş sözleşmesi imzalayamıyoruz. Her gün yeni bir baskı ve hak ihlaliyle çalışmaya devam ediyoruz.
- Ekonomik krizde asgari ücret zammından yararlanamıyor, yüzde 4 zamma mahkûm bırakılıyoruz. Yani açlıkla terbiye ediliyoruz.
- Mecburen ikinci, üçüncü ek işlere gidiyoruz.
- Kurum yetkilileri işçileri keyfi şekilde işten çıkarabiliyor, kazanılmış mahkeme kararlarını uygulamıyorlar. Bu yanlışları yapanlar iyi yerlere getirilirken, itiraz edip halkın ve devletin malını koruyanları sürüm sürüm süründürüyorlar.
- Soruşturmalar sebebiyle ve emekli oldukları için işten çıkarılanlar sebebiyle oluşan iş açığını kapatmak için dört kişilik çalışıyoruz. Şimdi bu açığı kapatmak için taşeron sisteminden daha kötüsünü işçi kardeşlerimize reva gördüler. İŞKUR aracılığıyla Topluma Yararına Program (TYP) kapsamında işçi alıp açığını kapatmaya çalışıyorlar.
Ben de TYP adı altında kamu kurumlarında çalışan işçilerden biriyim.
Bizler asgari ücret alıyoruz. Yol ücretini de kendi cebimizden ödüyoruz. 1 ila 5 ay 28 gün arası sürelerde çalıştırılıyoruz. İstedikleri zaman bizi işten atıyorlar. Yıllık izin gibi kıdem tazminatı gibi iş kanunundan kaynaklı hakları alamıyoruz. İşe iade davası açamıyoruz.
Çalışma bakanlığından şunu talep ediyoruz: Bizleri iş güvencesi olan kadrolu ve sendikalı bir çalışma sistemiyle çalıştırsın. Emekli olan arkadaşlarımızın maaşları çok düşük geçinemiyorlar. Memur arkadaşlarımız ise keyfi ihraçlar yaşadılar. Binlerce memur işsiz kaldı. 3600 ek gösterge talep edip bugün emekli olurlarsa aç açık kalmak istemiyorlar.
Tüm çalışanlar için ekonomik koşulların düzeltilmesini, baskı ve mobingin kaldırılmasını, hukukun işletilmesini ve kadrolu güvenceli çalışma talep ediyoruz.
Herkese teşekkür ediyoruz.