Conectys İşçileri Sömürü Koşullarını Anlatıyor

Conectys, video platformlarına içerik denetimi ve moderatörlük hizmeti veren uluslararası bir şirket. 2018 yılında Türkiye’de de faaliyet göstermeye başladı. Türkiye’deki şirket bünyesinde yaklaşık 650 kişi çalışıyor. Conectys Türkiye’nin en önemli müşterisi Tiktok. Çalışanlar, Tiktok video platformundaki videoları izleyerek ihlalleri işaretliyor ve video akışını modere ediyorlar. 7 farklı ülkede hizmet veren bu şirketin karları, yoğun emek sömürüsüne ve hak ihlallerine dayanıyor. Conectys Türkiye, 2021’de mobbing ve kötü çalışma koşullarıyla gündeme gelmişti.1 Geçtiğimiz Mart ayında ise Disk’e bağlı Sosyal İş sendikası işyeri önünde eylem yaparak çalışanlara örgütlenme çağrısı yapmıştı.2 Son olarak geçtiğimiz hafta Sosyal-İş’e üye olduğu için işten atılan bir işçi eylem düzenledi ve Conectys’teki çalışma koşullarını bir kez daha teşhir etti.3

Biz de Emek ve Adalet Platformu olarak, Conectys Türkiye şirketinde çalışan iki işçiyle çalışma koşullarını, maruz kaldıkları baskıları ve hak ihlallerini konuştuk. 


Mehmet4, bir süredir bu şirkette moderatör olarak çalışıyor. Günlük belli sayıda Tiktok videosunu izleyerek videolardaki ihlalleri politikalara uygun olarak işaretlemesi gerekiyor. Tüm çalışanlardan yüksek performans ve kalite beklenirken, maaşlar bir o kadar düşük.

Mehmet, son aylarda en büyük şikayetlerinin düşük ücretler ve zamların ücretlerine doğrudan yansıtılmaması olduğunu söylüyor. Şirketin zamları yıl ortasında geriye dönük olarak yansıtması, bu zam oranlarının enflasyon karşısında erimesi anlamına geliyor. Öte yandan, geriye dönük ödenen zamlar sigorta primlerine de yansıtılmıyor:

“Bizim en çok şikayetçi olduğumuz konu bir maaşların düşüklüğü; ikincisi maaşların yükseltilmesinde absürt bir sistem uygulanması. Ocakta biliyorsunuz bir asgari ücret zammı oluyor, o zamma istinaden bu sektörde de bir zamma gidiliyor. Ama bizim zammımız Ocak’ta, Şubat’ta geçerli olmuyor. Biz genellikle Şubat’tan yılın ortasına kadar Haziran’a kadar, asgari ücretle çalışıyoruz, ondan sonra geriye dönük olarak zamlar yansıtılıyor. Ben hiçbir şirkette böyle bir sistem görmedim. Ve bu (yaptıkları zam) artık gün be gün daha çok eriyor.”

Ayrıca, Mehmet sürekli olarak performans ve kalite açısından baskıya maruz kaldıklarından bahsediyor:

“Bizim günde makul sayıda video almamız gerekiyor bakmak için. Doğru şekilde etiketlememiz gerekiyor. Bu da kaliteyi etkiliyor. Bazı videolarda her şey çok açık olmuyor. Örneğin bir pornografik görüntü varsa bu açıktır. Ama bazen yoruma açık videolar oluyor. Bu kalitenin sınırları zaman zaman muğlak oluyor. Biz haftada 2000 video aldık diyelim, bu videolardan rastgele örnekler seçiliyor, bu örnekler rastgele seçildiği için de kalite büyük oranda tesadüfe bağlı oluyor. Kalite değerlendirmesinde sorunumuz bu. Hem kaliteden hem de performans yönünden sürekli bir tehdit edilme durumu da var.”

Uzun süredir evden çalışan Conectys çalışanları, sık sık ofise çağrılmakla tehdit ediliyor. Ofise çağırma tehdidi adeta bir cezalandırma yöntemi olarak kullanılıyor:

“En küçük performans düşüklüğünde artık ofisi bir cezalandırma yöntemi olarak kullanmaya başladılar. ‘Şunları şunları yaparsan ofise çağırırız’ demeye başladılar.”

Mehmet, Conectys şirketini ‘kurumsal görünümlü bir bakkal’ olarak tanımlıyor, çünkü çalışma koşulları ve video politikaları yöneticilerin anlık kararlarına bağlı olarak sürekli değişiyor. Onlardan beklenen performansın da sürekli olarak artırıldığından ve bu performans düşüklüğünden dolayı çalışanlardan savunma istediğinden bahsediyor Mehmet:

“Ne yapsak yetmiyor ama, ne yapsak daha fazlasını istiyorlar. Bir gün diyorlar ki kaliteniz düşmüş, bir gün diyorlar ki az çalışıyorsunuz daha fazla video alabilirsiniz… Çok fazla kural değiştiriliyor. Kalitede yüksek olmamız da zorlaşıyor bu şekilde. Alınan iş sayısı da bir kriter. Onu da sürekli üste çekiyorlar. Yapmadığınızda bütün birimlerde savunmalarınızı isteyebiliyorlar.”

Bu koşulların yanı sıra, Conectys’da yoğun bir işçi sirkülasyonu olduğunu öğreniyoruz. Conectys çalışanı Selim şu şekilde anlatıyor: 

“Uzun süredir çalışanlar da var ama genel olarak işten çıkarılanlar oluyor, işten çıkanlar oluyor ve onların yerine hep yeni kişiler alınıyor. Bu şirket resmen böyle yürüyor yani.”

Yöneticilerin yapılan işi çok deneyim gerektiren bir iş olarak görmediklerini ve bu yüzden sık sık yeni işçi alımına başvurduklarını anlatıyor Mehmet. Bu sirkülasyon da örgütlenmenin önünde önemli bir engel oluşturuyor:

“Sirkülasyonun çok olması ve örgütlenmenin olmaması bu şirket için en büyük avantaj. 2-3 yıl deneyim gerektiren bir iş değil, yeni işçi alırız ne olacak gözüyle bakıyorlar. Uluslararası bir şirketin ucuz işçi kaynağı haline geldik. Ve dediğim gibi kazanmayan bir şirket değil, yeni projeler de alıyor…”

Ayrıca Selim, yöneticilerin işçilere yönelik tavırlarından bahsediyor bize. Her sorunda moderatör olarak çalışanların suçlanmaktan, yöneticilerin sorumluluk üstlenmemesinden, bir rahatsızlıklarını dile getirdiklerinde istifa edin denmesinden bunalmış durumdalar. 

“Zorlandığımızda da beğenmiyorsanız istifa edin diyorlar. Kesinlikle ılımlı davranmıyorlar, sürekli bir baskı var ensemizde… Her şeyin tek suçlusu moderatör oluyor günün sonunda. Yöneticiler hiç sorumluluk üstlenmiyor. Bir suçlu varsa kesinlikle moderatördür. Operasyonel süreçlere müdahale edemediğimiz halde onlar yine de suçlu olmuyor, biz suçlu oluyoruz.”

Yöneticilerin çalışanlara yönelik üsttenci tavırlarını da şu şekilde anlatıyorlar:

“Operasyon yöneticileri çok lakayt davranıyorlar. Kendilerinin ofise geldiklerini ve bizim de gelmemiz gerektiğini söylüyorlar. Sanki aynı koşullarda, aynı maaşları alarak, aynı yan haklara sahip olarak çalışıyormuşuz gibi bize üstten üstten konuşup duruyorlar.”

“Sorunlara sanki empatiyle yaklaşıyormuş gibi yapıp sonra şirketin savunmasına geçiyorlar. Karşınızda sizi dinleyen biri yok. Karşınızda nasıl şirketi savunsam, nasıl şirketin yaptıklarını meşrulaştırsam diye düşünen yöneticiler var.”

Tiktok’un taşeronu Conectys şirketi karına kar katarken, çalışanların payına zamların bir türlü yansıtılmadığı enflasyon karşısında eriyen asgari ücret seviyesinde maaşlar ve sürekli artan performans baskıları düşüyor. İstanbul şartlarında bu maaşlarla yaşamanın imkansızlaştığı bu günlerde, Conectys çalışanları borç içinde geçinmeye çalışıyor. Bu çalışma koşullarına karşı örgütlenmeye çalıştıklarında ise işten atma saldırısıyla karşılaşıyorlar. Geçtiğimiz günlerde Sosyal-İş sendikasında örgütlendiği için bir işçinin işten atıldığına değinmiştik.

Conectys işçileri ancak kendi öz örgütlülüklerini sağlayarak bu sömürü koşullarını ve baskıları geriletebilirler. Evden çalışmanın yoğun olduğu böyle bir işte alternatif örgütlenme yollarının da ortaya çıkması gerekiyor. 8 ay boyunca zamların yansıtılmadığı ve buna karşılık her gün performans baskısının olduğu bir şirkette, işçiler örgütlenmenin de kazanmanın da bir yolunu bulacak. Conectys işçileri birlikte mücadele ederek kazanacak.


[1]https://patronlarinensesindeyiz.org/2021/01/26/tiktok-iceriklerini-takip-eden-conectys-emekcisi-calisma-kosullarini-anlatti-mobbing-is-yuku-geleceksizlik/

[2]https://www.ilerihaber.org/icerik/sosyal-isten-conectys-onunde-eylem-152272

[3]https://twitter.com/istsosyalis/status/1694413459885035929?s=20

[4] İşçilerin talebiyle gerçek isimleri değiştirilmiştir.

 

1 Response

  1. Conetysden zorla kurtulan biri dedi ki:

    Conectys de sadece Tiktok icin calışanalar sömürülmüyor, almanca ve hollandaca olaraka calışam takımlar var almanya, Hollanda/Belcika.müşteri hizmetleri, berbat yönetim maaşlar yerlerde bonus verecegiz diyorlar öyle bir şey yok, baştakiler hepsi yabancı,Macar, Romanyali ve acayip mobink var. Yani iş başvurusu yaptıysanız yol yakın iken dönün girince cıkmak isteyince hayati zindana ceviriyorlar ve hakkini vermemekle tehditler savuruyorlar.Kac Kurtar kendini…başka yerler 25/30 bin tl arasi maaş verirken bunlar 25bin Brut veriyorlar sene sonu cerez parası resmen. Isimsiz yayinlamirsa sevinirim

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir