Çapa’da Her Cuma Günü Emeğin Saflarına Davet Var
Uzun yıllardır Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde taşeron zulmüne karşı Taş-iş-der çatısı altında mücadele veren işçiler birer birer işten atılıyor, sürgüne yollanıyor.
Cemal Bilgin de yıllardır Çapa’da emek veren ve emeğinin hakkını savunan bir işçi. Sadece kendi emeğini değil çalışma arkadaşlarının hep yanında durduğu için başına bu güne kadar bir çok şey geldi. Ülkenin yaşadığı son dönemdeki kırılgan, karanlık süreç tabi ki emek mücadelesini de vurdu. İşverenler hukukun rafa kaldırıldığı bu dönemi iyi değerlendirerek Cemal Bilgini işten atarken bir çok insanı da başka yerlere sürgüne yolladılar. Bir kaç istisna dışında Türkiye’nin her yerinde bu oyun tuttu ve toplumun diğer kesimleri gibi işçiler de baskı altına alındı. Ama Çapa istisna yerlerden birisi. Katılımcı sayısına, hava şartlarına ve oluşan baskıya aldırış etmeden her Cuma olduğu gibi bu cuma da Çapa’nın önünde direniş safları kuruldu.
Hak, Hukuk, Adalet demeye devam edeceğiz
Cemal Bilgin işten atılma sürecini anlattıktan sonra sözlerini şöyle sürdürdü,
“Bizler Taşeron işçilerin kadrolu ve güvenceli çalışması için mücadele verdik. İşimize son verdiler ama biz Hak, Hukuk, Adalet demeye devam edeceğiz. İnsanlara bozulmuş et verildi bu hastanede. Hiç kimse sesini çıkarmadı. Bir tane savcı, hakim burada ne oluyor diye merak etmedi ama burada 10 kişi toplanıp hakkını arayınca gözleri kulakları burada oluyor. Bizi işten atan yöneticilerimiz, hakkımızı yiyen yöneticilerimiz şimdi cuma namazına gidiyorlar. Alınları secdeye gittiğinde bize yaptıkları haksızlığı hatırlayacaklar bundan eminim. Sen burda işçinin Hakkı’nı ye, çal, çırp sonra da namaza git. Herhalde kendilerini affettirmek için gidiyorlar.”
Güvenlikçilere de sürgün
Cemal Bilgin sözlerine şöyle devam etti:
Şimdi güvenlikçi arkadaşlarımıza, daha düne kadar -biz hakkımızı savunurken- bize cop sallayan arkadaşlarımıza da şimdi rotasyon geldi. Onları da sürgün ediyorlar. Ben soruyorum, sizin hakkınızı şimdi kim savunacak?
Arkadaşlar zulüm hepinizin kapısını çalacak, kapınızı çalmadan önce gelin beraber mücadele edelim. Buraya gelin, buraya gelmeyen kaybeder.”
Nasıl hesap vereceksiniz?
Bilgin’den sonra mikrofonu Çapa işçi mücadelesinin diğer bir öncüsü ve bu günlerde Cerrahpaşa hastanesine sürgün edilen İsmet Çeçe aldı. 20 yıldır Çapa’nın her bölümünde çalıştığını belirten Çeçe devamında şu ifadelere yer verdi.
“Çapa’da çalıştığım süreçte hiçbir hocadan, hastadan, hasta yakınından kendimle ilgli bir şikayet işitmezken bir anda rotasyona maruz kaldım. Burdan yöneticilerimize seslenmek istiyorum. Şu anda cuma namazına gittiler. Soruyorum, bu kadar kul hakkı yedikten sonra nasıl hesap vereceksiniz? Ben hakkımı helal etmiyorum. Öbür dünyada iki elim yaknızda olacak.”
Yapılan açıklamalardan sonra 10 dk oturma eylemi yapıldı ve bir sonraki cuma günü saat 12.00’da tekrar bir araya gelmek üzere grup dağıldı.