Adaleti Savunmak, Emeği Savunmak
OHAL adı altında bütün toplumsal dinamikler bir bir sindirilmeye çalışılıyor. Kürt siyasilerin hukuksuzca tutuklanması, her türlü muhalefetin en sert bir biçimde susturulmaya çalışılması, haber alma ve bilgi edinme özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar derken sıranın emek mücadelesine gelmesi tesadüf değil. Diyarbakır Belediyesi eş başkanlarının hukuksuzca gözaltına alınmasına karşı yayınlandığımız bildiride söylediğimiz gibi “ülkemizde emeğin ve ezilenlerin gündemi, yaşanan savaştan bağımsız ve bağlantısız değildir.” Bugün, 7 Eylül 2014 tarihinde Torun Center inşaatında iş cinayetine kurban giden 10 işçi için yapılan protesto gösterisine destek veren HDP’li Kürkçü ve CHP’li Tanal hakkında hapis cezası istemiyle iddianame hazırlanıyor. Üzerinden iki yıl geçmiş olmasına rağmen bugünün hoyrat hukuksuzluk koşullarından faydalanılarak, işçinin hakkını savunan, emek mücadelesi yürüten herkese bir mesaj verilmek isteniyor. Yıllardır emek mücadelesine mütevazi katkımızı sunmaya çalışan bizler biliyoruz ki, adalet mücadelesi emek mücadelesinden ayrı düşünülemez. Demokratik siyasetin imkanlarının her geçen gün daraltılmasına karşı, alanlarda olmaya ve haklarımızı talep etmeye devam edeceğiz.
Ertuğrul Kürkçü ve Mahmut Tanal Hakkında 2 Yıl Sonra İddianame
HDP Milletvekili Kürkcü ve CHP Milletvekili Tanal hakkında, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etme” ve “görevi yaptırmamak için direnme” suçlarından yedişer yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ve CHP Milletvekili Mahmut Tanal hakkında “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” ve “Görevi yaptırmamak için direnme” suçlarından ayrı ayrı 2 yıl 2 aydan yedişer yıla kadar hapis cezasına mahkum edilmeleri istedi.
Başsavcılığın hazırladığı iddianamede, 26. dönem milletvekilleri Mahmut Tanal ve Ertuğrul Kürkçü’nün Şişli’de 10 kişinin hayatını kaybettiği asansör kazasının meydana geldiği şantiyenin önündeki protesto gösterisinde suç işlediklerini iddia etti.
İddianameye göre “ihbarcı” Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü de “ihbarcı” sıfatıyla yer aldı.
İddianamede, 6 Eylül 2014’te Şişli’de inşaatı devam eden ve Torunlar Firması’na ait şantiyede asansörün düşmesi sonucu 10 kişinin hayatını kaybetmesi olayına ilişkin yapılan protestolara iki milletvekilin yaklaşık 2 bin kişiden oluşan grupla Büyükdere Caddesi’ni Mecidiyeköy’e doğru araç trafiğine kapattıkları öne sürülüyor.
İddialar arasında katılımcıların “Kaza değil bu cinayet”, “İşçilerin kaderi patronlara yazılsın”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “İş emek özgürlük” şeklinde çeşitli sloganlar attığı ve dövizler taşıdığı belirtiliyor. Basın açıklamasının ardından başsavcılık “marjinal” olarak adlandırdığı bir gurubun “çevreye zarar verdiği”, “taş, şişe attığını” öne sürüyor.
İddianameye göre TOMA bunun üzerine “müdahale” etmiş.
“Tanal, TOMA’nın üzerine çıktı”
Başsavcılık Mahmut Tanal’ın TOMA’nın üzerine çıktığını belirtiyor. Ertuğrul Kürkçü’nün ise sendika temsilcileriyle “güç kullanarak kolluk güçlerinin görevini yapmasına engel olduğunu” iddia ediyor.
Anadolu Ajansı Eylül 2014’deki olayın tutanağının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi üzerine soruşturma başlatıldığını bildirdi.
Haberde Milletvekilleri hakkında hazırlanan fezlekenin de Adalet Bakanlığına gönderildiği kaydedilen iddianamede, 8 Haziran 2016’da milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin Anayasa’da değişiklik yapılmasını öngören kanunun Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi üzerine fezlekenin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına iade edildiği anlatıldı.
Tanal ifade verdi; Kürkçü dilekçe verdi
İddianamede, şüpheli Mahmut Tanal’ın savcıya verdiği ifadede, hakkındaki iddiaları kabul etmeyerek, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettiği belirtildi.
Ertuğrul Kürkçü’nün de ifadesinin alınması amacıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına talimat yazıldığı aktarılan iddianamede, Kürkçü’nün savcılığa sunduğu dilekçede, milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) üyesi olduğu için yasama sorumsuzluğu ve dokunulmazlığı bulunduğunu, AKPM üyeliği sona erene kadar ifadeye çağrılma dahil hiç bir işlem yapılamayacağını, soruşturmanın üyeliğinin sona erene kadar ertelenmesini gerektiğini görüşünü ilettiği kaydedildi.
Ne olmuştu?
7 Eylül 2014 tarihinde Mecidiyeköy’de Ali Sami Yen arsasındaki Torun Center inşaatında işçileri taşıyan asansör 32. Kattan aşağı düştü, 10 işçi yaşamını yitirdi.
Yaşamını yitiren işçilerin isimleri şöyle: Tahir Kara, Hıdır Ali Genç, İsmail Sarıtaş, Bilal Bal, Cengiz Tatoğlu, Murat Usta, Menderes Meşe, Vahdet Biçer, Ferdi Kara, Cengiz Bilgi.
Aynı gün olayı protesto etmek isteyen işçi sendikalarının eylemine izin verilmemişti. Bunun üzerine milletvekilleri Kürkçü ve Tanal, basın açıklamasının yapılaması için polis yetkilileriyle görüşmüştü.
Mahmut Tanal TOMA’nın basın açıklaması yapmak isteyenlerin üzerine hareketlenmesi üzerine aracın üzerine çıkmış ve durdurmuştu. Yaptığı açıklamada “TOMA, zaten vatandaşın üzerine saldırıyor. Bu TOMA hukuk dışı. Hukuk dışına engel olmak için vatandaşa kalkan olduk. Burada insanlar basın açıklaması yapıyor. Dağılan insanlara su, biber gazı sıkıyorlar. Böyle bir hukuk olmaz, olsun. Adaletleri batsın. Onun için burada, bu TOMA’nın halkın üzerine sus sıkmaması için barikat kurduk” demişti.
İddianame 41 gün sonra hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Erdal Bağcı’nın hazırladığı iddianamede, asansör firması ve iş güvenliği uzmanlarının bulunduğu dördü tutuklu 25 şüphelinin “Taksirle 10 kişinin ölümüne sebebiyet vermek” suçundan 2,5 yıldan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
25 sanıktan 12’si Torunlar GYO, beşi Geda Majör Asansör firması, sekizi NCA İş ve İş Güvenliği firmasında görevli.
Proje Müdürü Murat Aytimur, Geda Major Asansör Firması teknik sorumlusu Önder Türksoy, asansör teknikerleri Adem Akyıldız ve Turgay Dalkılıç tutuklu yargılanmaya başlandı. Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde davanın 3. Duruşması 20 Şubat 2015’de görüldü ve tutuklu sanıkların hepsi serbest bırakıldı.
27 Ekim 206’daki duruşmada 103 sayfalık bilirkişi raporu mahkemeye ulaştı. Raporda kazaya sebep olan kişi ya da kişilerin kesin olarak tespit edilemediğinden asli kusurlu kişinin tespit edilemediği belirtildi. (HK)
Kaynak: https://bianet.org/bianet/siyaset/180514-ertugrul-kurkcu-ve-mahmut-tanal-hakkinda-2-yil-sonra-iddianame