Adalet Arayan Mahalleler Gezi Parkı’na Yürüdü
İstanbul’da “kentsel dönüşüm ve ‘riskli alan’ tehdidi altındaki” mahalleler “Adalet Arayan Mahalleler” ortak adı altında dün (9 Haziran 2013 Pazar) 13.00’te Beyoğlu Tünel Meydanı’nda bir araya gelerek Taksim Gezi Parkı’na yürüdü.
Dönüşüme karşı omuz omuza
“Mahalleme, Parkıma, Evime, Komşuma Dokunma” pankartı ve “İstanbul Dönüşüm Gerçeği Haritası” arkasında yürüyen mahalleler, “TOKİ’nin Yasası Sermayenin Kasası”, “Mahalleler Bizimdir Bizim Kalacak”, “Dönüşüme Karşı Omuz Omuza”, “AVM’ler Sizin Ağaçlar Bizim” sloganlarını attı. 500’ü aşkın katılımcı arasında çocuk, genç, yaşlı, her yaştan insanın olması dikkat çekti.
Mahalleler Gezi Parkı’na ulaştıklarında tüm İstanbul’da kentsel dönüşüme konu olan noktaların işaretli olduğu “İstanbul Dönüşüm Gerçeği Haritası”nı Taksim Dayanışması’na ait serbest kürsü önüne koydu. Mahallelerden konuşmacılar haritanın önünde söz alarak kentsel dönüşüm süreçlerinde yaşadıklarını ve mahallelerinde sürdürdükleri adalet mücadelesini paylaştı.
“Mahallelerimizi rantçı emellere teslim etmeyeceğiz”
“10 günü aşkın zamandır Gezi Parkı için yaşanan sahiplenmeyi mahallesini, evini ve komşuluğunu savunan insanlar olarak anladıklarını” belirten mahalleler, “Adı ister ‘dönüşüm’, ister ‘riskli alan’ olsun yaşadığımız mahalleleri rantçı emellere teslim etmeyeceğiz,” dedi ve birlikte mücadele etmeye devam edeceklerini belirtti.
İlk konuşmayı Taksim Dayanışması adına Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman yaptı. Mahallelerin burada bulunmasından duyduğu memnuniyeti belirten Kahraman, “Ben size ‘hoşgeldiniz’ demiyorum, misafir değilsiniz, bu parkın sahibi siz ve bütün İstanbul’dur,” sözleri ile mahalleleri selamladı.
Söz Adalet Arayan Mahalleler’de: “Haklarımızı biliyoruz”
Fatih Sultan Mehmet Mahallesi adına yapılan konuşmada, “Mahallemiz riskli alan ilan edildi. Hiçbir bilimsel ve teknik araştırma yapılmadı. Kamu kurumlarının bugüne kadar deprem merkezli yaptığı analiz çalışmalarında gerek zemin gerekse yapı stoku bakımından 3. derece deprem bölgesi gözükmesine rağmen bu karar alındı. Bu kararların ne anlama geldiğini biliyoruz,” denilerek alınan kararların “uydurma gerekçelere” dayandırıldığı belirtildi. “Haklarımızı biliyoruz. Bize rağmen bir şey yapılamaz. Çözüm bizde,” sözlerini dile getirdiler.
Derbent Mahallesi adına yapılan konuşmada, Fatih Sultan Mehmet Mahallesi ile benzer bir sürecin yaşandığı, kendi mahallelerinin de riskli alan ilan edildiği anlatıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Fransa’nın Cannes şehrinde tanıtılan mahallelerine dair projenin “aslında gerçek niyetleri ortaya koyduğu” aktarıldı. Daha önce mahallede yaşayanların rızası olmadan hiçbir şey yapılmayacağının söylenmiş olmasına rağmen, mahalleliye hiçbir şey anlatılmadan harekete geçildiğini anlatarak, “mahalleyi pazarlamaya çıkaran zihniyeti kınadıklarını” belirttiler.
Pınar Mahallesi adına yapılan konuşmada, “mahallelerin birlik halinde Gezi Parkı’nı sahiplenmesinden duyulan onur” paylaşıldı; “bütün İstanbul’da yaşayanlara ait alanların savunulmasında gösterilen direnci selamladıklarını” söylediler.
Reşitpaşa Mahallesi temsilcileri konuşmalarında, “mahallelerinin hukuki güvenceye kavuşturulması için kendi çözümlerini ortaya koyduklarını”, “rantçı da, işgalci de olmadıklarını” belirterek “mahallelerin demokratik örgütlülüklerine kulak verilmesi gerektiğini” dile getirdi.
Okmeydanı Mahallesi temsilcileri konuşmalarında, Okmeydanı’nda 4 mahalleye dönük sürdürülen projelerin “kendilerini yok sayan, ‘tarihi sit alanı’ adı altında çevrilen dolaplar olduğunu” bildiklerini dile getirdi. “Haklarını sonuna kadar savunacaklarını” belirttiler.
Sultangazi Cumhuriyet Mahallesi adına yapılan konuşmada, diğer mahallelerin konuşmalarına atıfta bulunularak, yerleşim alanlarının tapulu ve iskân ruhsatlı olmasına rağmen, “hiçbir bilimsel ve teknik analiz çalışması yapılmadan” riskli alan ilan edildiği anlatıldı. “Kararın hemen yanı başlarındaki bir rant projesi nedeniyle alındığının bilincinde olduklarını” belirttiler. “Ayrım yapmadan bütün yerleşimcilerle mücadele dirayetlerini korumaya devam edeceklerini” dile getirdiler.
Hacıhüsrev İstiklal Mahallesi’nin konuşmacıları, mahallelerinin 150 yılı aşkın bir geçmişi olduğunu anlatarak söze başladı. “Mahallenin suç yatağı gibi gösterilerek tasfiye edilmeye çalışıldığı” belirtilerek “tasfiye edilmeye çalışılan mahallelerinde yaşayan vatandaşların çaresizliğine dayanılarak alım-satım piyasası oluşturulduğu” aktarıldı; “buna karşı bir araya gelerek her türlü haklarını sonuna kadar kullanacaklarını” ifade ettiler.
Küçükçekmece Kanarya Mahallesi adına yapılan konuşmada, mahallelerinde “Taşocakları” olarak bilinen mevkiinin riskli alan ilan edildiği anlatıldı. “Mahallelerinin yanındaki rant projelerine alan açmak için tasfiye edilmeye çalışıldıklarını” ve “buna karşı hak mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini” ifade ettiler.
Gaziosmanpaşa Pazariçi Mahallesi adına yapılan konuşmada, mahallelerinin eski bir yerleşim alanı olduğu, zemininin kayalık olduğu anlatıldı. Mahallelerinin riskli alan ilan edilerek “kendilerinin güvencesiz kılınmaya çalışıldığını” ve kararın gerekçelerinin “rant amaçlı olduğunu” ve “mahallelinin can güvenliğini düşünmek için olmadığını” ifade ettiler. Bu durumu “asla kabul etmeyeceklerini” ifade ettiler.
Küçükçekmece Ayazma kentsel dönüşüm mağdurları adına yapılan konuşmada, bundan 4 yıl önce kentsel dönüşüme maruz kaldıkları ve daha sonraki süreçte birçok zorluklar çektiklerini anlattı. “Daireye karşılık daire”nin çözüm olmadığını belirttiler. Kendi başlarına gelenlerin diğer mahallelerin de başına gelmemesi için “şimdiden uyanık olmaları” çağrısında bulunuldu.
Kazım Karabekir Paşa Mahallesi adına yapılan konuşmada, “yıllardır emeği ile geçinen insanlar olarak bin bir emek, cefa, alın teriyle kurulmuş hayatlarının tahrip edilmek istendiği” dile getirildi. “Kentsel dönüşümün bu anlama geldiğini bildiklerini” ve “buna karşı hep birlikte dayanışma içinde mücadele edeceklerini” belirttiler.
Ataşehir Yenişehir Mahallesi adına yapılan konuşmada, tapulu iskân ruhsatlı, planlı bir yerleşim alanında yaşıyor olmalarına rağmen, “sırf rant projeleri nedeniyle kendilerine yaşatılan dayatmalarla ucuz hayallerle aldatılamayacaklarını” ifade ettiler.
Ferahevler, Kocataş, Karayolları, Poligon, Gazi, Bağcılar Merkez mahallelerinden temsilciler de katılımcı diğer tüm mahallelileri selamlayarak birlikte bu adalet mücadelesinin içinde olduklarını belirtti.
Yapılan konuşmalar sonrasında mahalleler yanlarında getirdikleri tavuk, sucuk ve pilavı Gezi Parkı sakinlerine kurdukları masadan dağıttılar. Ardından “Mahalleme, Parkıma, Evime, Komşuma Dokunma” pankartı ve “İstanbul Dönüşüm Gerçeği Haritası”nı parka asarak eylemlerini sonlandırdılar.