1 Mayıs 2016
Bu yıl da 1 Mayıs’ta işçilerle, emekçilerle beraber alanlardaydık. Türkiye’de devreye sokulan savaş konsepti ile beraber insanlarda oluşan korku, gerilim ve -en önemlisi de- mücadele alanındaki umutsuzluğu bir nebze azaltmanın da bir aracıydı aslında 2016 1 Mayıs’ı.
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da en önemli gündemlerimizden biri “çağdaş kölelik sistemi” olarak gördüğümüz taşeron sistemi ve bu sistem yerine getirilmeye çalışılan fakat ondan eksik bir yanı kalmayan Özel Sözleşmeli Personel(ÖSP) sistemi oldu.
Bizler Emek ve Adalet Platformu olarak, yıl içerisinde sürekli irtibatta olduğumuz beraber mücadele ettiğimiz işçilerin olduğu yerde olmaya çalıştık. Diğer 1 Mayıslarda olduğu gibi bu sene de 1 Mayısın asıl öznesini gözardı etmemeye çalıştık.
Ağırlıklı olarak Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde örgütlü olan Taşeron İşçiler derneği(Taşiş-der) ile beraber Çapa Hastanesinin önünde bir araya gelerek güne başladık. Marşlarımız ve sloganlarımız ile yola çıkarak Marmara Forum’un önünde bir çok emek mücadelesi veren ekip gibi, bizler de kortejimizi oluşturarak Bakırköy Halk Pazarı Meydanı’na doğru yürüyüşümüzü gerçekleştirdik.
1 Mayıs alanında halaylarımız,pankartlarımız ve sloganlarımız ile alandaki renklerden bir renk olduk.
Beraber hareket ettiğimiz taşeron işçiler “Taşeron demek, kölelik demektir” sloganıyla taşeron sistemin haksızlığnı ve hukuksuzluğunu haykırırken; “Hükümet yasanı al başına çal!” sloganı ile de neo-taşeronluk olan ÖSP sistemine de öfkelerini dile getirdiler.
1 Mayıslar yıl boyunca verdiğimiz mücadelelerin toplamının sergilendiği bir alandır. Bunun bilincinde olarak sonraki 1 Mayıs’a ve 1 Mayıslara ulaşıncaya dek emeğin, işçinin, hakkın tarafında olmaya devam edeceğiz.