2021’DE SİTEMİZDE OLUP BİTENLER

OCAK

2020 senesinin sonları, 2021 senesinin başında, sitemizde 2020 senesindeki neşriyatımıza, eylemliliklerimize ve etkileşimlerimize dair özeti “2020’de Sitemizde Olup Bitenler” isimli bir faaliyet raporu ile okuyucularımızla paylaştık.

Yılın ilk “İşçilerin Sesi” programımızı Dr. Burak Gürel ile gerçekleştirdik. Hindistan’da 2020 Kasım ayında başlayan ve 250 milyondan fazla kişinin desteklediği çiftçi grevini ve neoliberal tarım politikalarını konuştuk.

Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum rektör olarak atanması sonucunda arkadaşımız Hüseyin Arif Sarıyaşar “Kayyumculuk” yazısıyla hem AKP’nin yönetim krizinin sonucu olan kayyum atama siyasetini deşifre etti hem de Boğaziçi’nin tüm bileşenlerine demokratik bir zeminin inşası için çağrıda bulundu.

Cem Somel hocamızla Kasım-Aralık aylarında gerçekleştirdiğimiz “Bir İşçi Partisinin Ekonomi Programı Nasıl Olmalı?” başlıklı atölyenin notlarını ilginize sunduk. 

İlk oturumda dış ticaret ve büyümenin işçi refahıyla ilişkisinin üzerinde duruldu; ikinci oturumda ülkeler arasındaki döviz hareketliliği ele alındı; üçüncü oturumda vergi adaletsizliği ve işçilerin hak arama gücü mercek altına alındı; dördüncü oturumda işçi partisinin farklı gelir türlerine nasıl yaklaşılması gerektiği konuşuldu;

Taşeronda Toplu Sözleşme başlığıyla 2021 yılının ikinci İşçilerin Sesi yayınını gerçekleştirdik. Farklı illerden taşeron işçilerle toplu sözleşme süreçlerini ve yaşadıkları sorunları konuştuk.

Arkadaşımız Bilge Tekin, Ozan Çağlar ve Deniz Zeybek’in hazırladığı ve küratörlüğünü Ezgi Bakçay’ın yaptığı “TikTok’un Emek Sineması” sergisi hakkında bir haber-yorum yazısı kaleme aldı.

İşçilerin Sesi yayınımızda Kadın Emeğinin Farklı Hallerini konuştuk.

Arkadaşımız Kamil Kani Aygördü’nün, Boğaziçi’ndeki tutuklamalara karşı “Müslüman Olmam Neyi Gerektirir” başlıklı yazısını yayınladık.

Arkadaşımız Esra Akdere’nin Boğaziçi direnişi sürecini kendi penceresinden ve oldukça geniş perspektiften kaleme aldığı “Boğaziçi Direnişi; Kaderi Tek Kişinin Dudaklarından Halkın Ellerine Yükseltme Çabası” başlıklı yazısını yayınladık.

Ocak ayının sonunda Boğaziçi’ndeki tutuklamalara dair kaleme aldığımız bildirimizi yayınladık.

ŞUBAT

Şubat ayının başında gündemde yine Boğaziçi olayları vardı. Bir Boğaziçi öğrencisi arkadaşımızın hem öğrencilere yapılan saldırılara ve tutuklamalara değindiği hem de dayanışma çağrısını paylaştığı yazısı sitemizde yerini aldı.

İKEP ile beraber düzenlediğimiz İşçilerin Sesi programının otuz üçüncüsünde Kocaeli Baldur Süspansiyon Fabrikası işçilerinden İbrahim Türkmen ile metal işçilerinin direnişlerini konuştuk.

“Bir İşçi Partisinin Ekonomi Programı Nasıl Olmalı?” başlıklı atölyemizin beşinci ve son oturumunun notları sitemizde yer aldı.

İşçilerin Sesi programının otuz dördüncü “Pandemide Hizmet, Migros  ve Kafe-Bar Çalışanları” başlıklı oturumunda Şeyma Nur Kılıçlı ve Lizge Biter’i konuk ettik.

1 Şubat 2021’de Myanmar’da gerçekleşen darbeye karşı Myanmar öğrenci hareketlerinin yayınladığı bildiriyi Türkçe’ye kazandırarak sitemizde yayınladık.

İslam Özkan’ın Zeki Kılıçaslan’la gerçekleştirdiği Duvar’da yayınlanan röportajını iktibas ettik. İKEP’te emek mücadelesini sürdüren Kılıçaslan bu röportajda Türkiye’deki Sünni Müslüman Türk ve Kürt kitlenin demokratik dönüşümünün öneminin altını çizdi.

Boğaziçi Üniversitesi’nden arkadaşımız Hüseyin Arif’in T24’e verdiği röportajı iktibas ettik.

Şubat ayının sonunda Müştereklerimiz Atölyelerinin 2021 bahar dönemi duyurusu sitemizde yerini aldı.

MART

Mart ayına başlarken Bedri Soylu’nun “toplumun ezilenleri olarak bu toplumda maruz kaldığımız eşitsizlikleri ortadan kaldırmak için toplumu teşekkül ettiren değerlerden kopmadan bir söylem ve pratik geliştirebileceğimizi” söylediği “Müslüman-Sol Bir Siyaset İçin Kayıp Anahtar Nerede?” yazısını İşçinin Kendi Partisi sitesinden iktibas ettik.

Arkadaşımız Nisa Nur Kurt’un “Devraldığımız Şeyler” başlıklı yazısı da Misafir Yazılar bölümümüzde yerini aldı.

8 Mart’a yaklaşırken, Emek ve Adalet Kadın Grubumuzun kaleme aldığı “Yaptıkları bütün ‘makbul’ tanımlamaların ötesinde, düşündüklerinden daha fazla, daha güçlü ve daha öfkeli bir şekilde, kula kulluğa ve ataerkiye karşı şiarıyla 8 Mart’ta alanlardayız!” dediğimiz “8 MART’A; MÜCADELEYİ BÜYÜTMEYE!” başlıklı çağrı metnimizi yayımladık. Yürüyüş sonrasında Pınar Erol’un kaleme aldığı “8 Mart’ta Bir Birlikte Mücadele Deneyimi” başlığıyla Kadın İşçi sitesinde yayımlanan 8 Mart değerlendirme yazısını iktibas ettik.

Arkadaşlarımız Yavuz Soysal’ın sorduğu ve Bedri Soylu’nun cevapladığı İslam-Sol tartışmasının serencamı üzerine yaptıkları “İslam-Sol Tartışmalarının Serencamı ve Temaslarına Dair Bir Söyleşi” başlıklı röportajı yayımladık.

Mart ayının sonlarına gelirken Cihan Tuğal’ın Evrensel’de yayımlanmış ve “sınırlara rağmen Paris Komünü, emekçilerin nasıl kendi kaderlerini belirleyebileceklerine dair derslerle dolu” dediğiParis Komünü’nün Dersleri” isimli yazısını iktibas ettik.

NİSAN

Nisan ayının başında Emir Faruk Sevim, ev sahiplerine taraflarını seçmeleri için yalnızca kendi evlerinin sahibi olmaya ve bir kiracıyı yaşadığı meskenin sahibi etme saadetine erişmeleri çağrısında bulundu. Senenin sonuna doğru yaşadığımız kira ve konut krizine güzel bir önsemede bulunan yazı sitemizde yerini aldı.

Pandemi yasakları arttıkça sermaye büyümüş ve sözde önlemler iktidarın elinde işçi kıyımı için fırsata dönüşmüştü. Biz de hem pandemi döneminde hayatını yitiren 861 işçinin gıyabi cenaze namazını kılmak hem de Kod-29’la işten çıkarılan onbinlerce işçinin hakkını savunmak için “Virüs Değil Düzeniniz Öldürüyor” diyerek bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Eylemin çağrı metnini sitemizde yayımladık.

MAYIS

Yasaklanan 1 Mayıs arefesinde, 29 Nisan 2021 günü Üsküdar Mihrimah Sultan Camii’nde gerçekleştirdiğimiz ve polisin hukuksuz saldırısı sonucu 12 arkadaşımızın gözaltına alındığı gıyabi cenaze namazının basın açıklaması ve dua metni sitemizde yer aldı.

Gıyabi cenaze namazı ve basın açıklamamızın ardından Ali Bal’ın kaleme aldığı “Kasas Suresinden Hareketle İslam ve Emek” başlıklı yazıyı yayınladık. Yazarın “Zulme ve sömürünün her çeşidine karşı Emek ve Adalet Platformu’nun cami avlusunda emeği savunmak üzere okuduğu dua metnini bu açıdan önemsiyor, bu bağlamda Kurtuluş Teolojisi, Sol İlahiyat ve İştiraki gibi hareketleri gelecek için umut vaad eden hareketler olarak selamlıyorum.” dediği metin misafir yazılar kategorisinin önem arz eden yazılarından oldu.

Okurlarımızdan Gülsüm Kaynar’ın kadınların aktif mücadeledeki konumunu ele aldığı yazısını sitemizde yayınladık.

Hatice İ. Erdem’in “Çoğunluğun Ötekisi: Sınıf Altı ve Gönülsüz Göçmenler” başlıklı yazısına yer verdik.

HAZİRAN

17 Haziran’da Denizli’de HDP binasına yapılan faşist saldırı sonucunda Deniz Poyraz’ı kaybetmiştik. Bedri Soylu’nun Deniz’in katillerinden kurtulmamız için o katilleri üreten sistemden kurtulmamız gerektiğini hatırlattığı “Yiğit İken Ölenlere” başlıklı yazısını sitemizde yayımladık.

TEMMUZ

 

Temmuz ayının başında Emek ve Adalet Kadın Grubunun kaleme aldığı “İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz!” başlıklı bildirimizi yayınladık. İstanbul Sözleşmesine yönelik saldırılara ve feshedilme kararına karşı 1 Temmuz’da tüneldeyiz diyerek çağrıda bulunduk.

 

AĞUSTOS

Temmuz-Ağustos aylarında Türkiye’nin kıyı bölgelerinde başlayan yangınlar gündemimize oturdu. Hepimize dayanışma içinde olmanın önemini yeniden hatırlatan bu yangınlar birçok insanı evsiz bırakırken ormanlarda yaşayan birçok canlının da canına mal oldu. İktidarın müdahale krizine karşı “Bu yangını ancak halkların müşterek devrimci iradesi söndürebilir!” dediğimiz bildirimiz sitemizde yerini aldı.

Neoliberal politikalar ve tüm dünyada etkisini gösteren Covid-19 salgınıyla birlikte değişen/dönüşen günlük pratiklerimizi ve mülk edinme anlayışımızı yeniden düşünmeye sevk eden “Mülkiyetçi Bireycilik ve Ölümlü Dünya” başlıklı yazıyı Yurtseverce’den sitemize iktbas ettik. Alperen Gençosmanoğlu’nun “Karşılıklı olarak birbirimize bağımlı olduğumuzu, kırılganlığımızı ve acziyetimizi görünmez hale getiren, bakım emeğini değersizleştiren mülkiyetçi bireyciliğimiz ve tekno-kapitalizm ile hesaplaşarak, bakım odaklı, birbirimizi gözeten ve yeryüzü ile insan yaşamını hep birlikte gözettiğimiz, toplumsal ilişkileri kurmalıyız.” diyerek yeni bir çıkış sunduğu yazısını okuyucularımızın ilgisine sunduk.

İşçi direnişlerinden haberdar olmak ve mücadeleyi büyütmek için yayımladığımız “Bu Hafta Emek Bülteninde Neler Oldu?” başlıklı derlemelerimizin ilk ikisini (I,  II)Ağustos ayında yayımladık.

Tekgıda-İş Sendikası’na üye oldukları ve Toplu Sözleşme talepleri gerekçesiyle Kod-29 kullanılarak işten çıkarılan kadın işçiler 4 aydır hakları için direniyorlar ve fabrikadaki arkadaşlarının da direnişe katılmaları için mücadele ediyorlardı. Zeynep Uçar, Indomie direnişçilerinin ilk grev gününde gerçekleştirdiğimiz grev ziyaretindeki gözlemlerini “Indomie Adkoturk İşçileri Grevde: İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek” başlığını verdiği metin ile okuyucularımıza sundu.

EYLÜL 

Arkadaşımız Bedri Soylu, siyasi alanda neden büyük aktörlerin fitnesine karşı tetikte olmak gerektiğini tartıştığı, emek dostu geçinenlerin sermayenin çıkarını her zaman en önce gözettiklerini hatırlattığı “Sintina” başlıklı yazıyı sitemiz için kaleme aldı.“Sintinaya atılmadan, piyonlaşmadan, kimsenin ekmeğine yağ sürmeden, ahlakçı ve prensipli bir tutumu kuşanarak büyük ve rüzgâr yaratma kabiliyeti olan aktörlerle boy ölçüşebilir miyiz?” sorusunu sorduğu metin, Eylül ayında sitemizde yayımlanan ilk metin oldu.

Eylül ayında belediyeler ve valilik tarafından depoları basılan ve gözaltına alınan geri dönüşüm işçileri “Yoksullarla değil yoksullukla savaşın!” diyerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Geri dönüşüm işçilerinin, depo baskınlarına ve göçmen işçilerin gözaltına alınmasına karşı 4 Eylül Cumartesi günü gerçekleştirdiği basın açıklamasının detaylarını arkadaşımız Muhammed Gazali Kılınç aktardı.

Afgan göçmenlerle dayanışmak ve durumu raporlamak için Tarlabaşı Dayanışma ve Epic Migrations ekipleriyle Van’a giden arkadaşlarımız Mevlüde Ecem ve Hüseyin Arif sahadaki gözlemlerini sitemiz için kaleme aldı. Bölge halkının tutumunun, yerel STK’ların göç dalgasına yaklaşımının ve medyadaki haberlerin gerçekliğinin şeffaf bir şekilde değerlendirildiği yazı sitemizde yerini aldı.

İşten çıkarılan Şişli Belediyesi işçilerinin uzun süren direnişlerini ve maruz kaldıkları baskıları kendilerinden dinlediğimiz söyleşi Burak Kalpaklıoğlu arkadaşımız tarafından gerçekleştirildi. Çadır kurmaları engellenen belediye işçilerinin sendikalı oldukları için yaşadıkları sorunlar ve dava süreçleri işçiler tarafından değerlendirildi.

24 Eylül Cuma günü, büyük İşçi-Emekçi Mitingine çağrı yapmak için çok sayıda işçi, emekçi, sendika, emek örgütü ve siyasi parti bir araya gelmişti. Biz de Emek ve Adalet Platformu olarak  “Emeğimiz için, ekmeğimiz için, özgürlüğümüz için, geleceğimiz için 24 Ekim Pazar günü Kartal Meydanındayız” diyerek tüm emek dostlarına çağrıda bulunduk.

Ağustos ayında başladığımız “Emek Gündeminde Neler Oldu?” başlıklı serimizi haftalık olarak yayımlamaya Eylül ayında da devam ettik (I, II,  III)

EKİM

Esat Arslan, “Müslüman Solcunun Genç Adam Olarak Portresi”ni, bu topraklarda anlatılmasına alışık olmadığımız ama müstesna olmaktan çıkmış hikayesini yazdı. Otobiyografik bir anlatımla bugünün Türkiye’sine dair kapsamlı bir değerlendirme olan 4 kısımlık “Tanrı’nın Şövalyesi Olmak” başlıklı yazı dizisini (I, II, III, IV) sitemizde ilginize sunduk.

24 Eylül’de çağrısı, 24 Ekim’de kendisi gerçekleşen İşçi Emekçi Mitingine yönelik, Bedri Soylu’nun İşçinin Kendi Partisi sitesine yazdığı “İşçilerin Cüretkarlığı” başlıklı çağrı metnini iktibas ettik.

Emek ve Adalet Platformu olarak, “Kula Kulluğa ve Sömürüye Karşı” pankartımızın arkasında yürüdüğümüz ve bileşenlerinden olduğumuz Birleşik İşçi Zemini korteji içerisinde “Kula Kulluğa Karşı İtirazı Örgütle!” ve “Sermayenin Değil, Rabbimizin Kuluyuz!” sloganlarımızla İşçi Emekçi Mitingine katılmıştık. Arkadaşlarımızın mitinge dair gözlem ve yorumlarını içeren “İşçi Emekçi Mitingini Gerçekleştirdik: Kurtuluş Yok Tek Başına!” başlıklı haber metnimiz de sitemizde yerini aldı.

KASIM

Yasaklanan 1 Mayıs arefesinde Üsküdar’da “Salgın değil, düzeniniz öldürüyor!” çağrısıyla bir araya geldiğimiz gıyabi cenaze namazı ve basın açıklamasına polis saldırmış ve arkadaşlarımız gözaltına alınmıştı. Açılan davanın ilk celsede beraatle sonuçlanan ilk duruşmasına yaptığımız çağrının metnini sitemizde yayımladık.

Kasım ayı ile birlikte bağımsız, çoğulcu bir emek siyasetinin imkanlarını ve gerekliliğini tartışan yazılara sitede yoğunluklu şekilde yer verdik. Zeki Kılıçaslan’ın kaleme aldığı Demirtaş’ın sosyalistlere çağrısı üzerine yaptığı değerlendirmeyi sitemize iktibas ettik (Demirtaş’ın Çağrısı ve Gündemdeki Seçenek).

Bedri Soylu ise 8 tez üzerinden “Birleşik, Çoğulcu, Demokratik Emek Siyaseti”nin gerekliliğini yazdı. Kadrican Mendi’nin Karabudun Mescidi için yazdığı Birleşik İşçi Zemini Forumu’na katkısını da iktibas ettik.

Arkadaşımız Ömer Bilal Karakaya’nın Kızıl Bayrak’ta yayımlanan İşçi Emekçi Mitingi değerlendirmesine sitede yer verdik. 

Ertuğrul Zengin sitemiz için “İdeolojiler Geri Gelmeli” diyerek, İslamcılık dahil bir “siyasa”nın sürdürülmesinin gerekliliğini vurgulayan bir yazı kaleme aldı. 

Bedri Soylu “Meselemiz Kapitalizmle, Hiçbir Şekline Müşteri Değiliz” başlıklı yazısıyla kapitalizmlerden birini seçmeye mahkum olmadığımızı dile getirdi. 

EAP Kadın Grubu 25 Kasım’da sokaklara “Hayatlarımız İçin, Birbirimiz İçin” diyerek bir çağrı yayınladı. 

Bilge Tekin sitemiz için “İki Şafak Arasında” filmini değerlendirdi.

Öte yandan sınıf mücadelesi gündemini bir arada görebilmek için derlediğimiz emek gündemine bu ayda da yer verdik ( I, II, III, IV).

ARALIK

Bu ay da  emek gündemini yakinen takip edebilmek, emek mücadelesinde neler oluyor okuyucularımızla da paylaşabilmek, zihnimizi emek gündemiyle diri tutabilmek ve mücadeleyi büyütmek için sürdürmekte olduğumuz “Bu Hafta Emek Gündeminde Neler Oldu?” başlıklı haftalık bültenimize sitemizde yer verdik.

Aralık ayı bizim için ayrıca kıymetli bir aydı. Mücadele azmimizi büyütmek, korku duvarlarını aşmak, umudumuzu bir diğerimizin umuduyla bereketlendirmek için Ankara’daki yoldaşlarımızla, dostlarımızla buluştuk, tanış olduk. Gitmeden önce Emek ve Adalet’i takip eden dostlarımızı “Kula Kulluğa ve Sömürüye Karşı Dayanışma Çağrısı: Ankara Tanışma Toplantısı“ başlıklı metinimizle hasbihale davet ettik. 

Aralık ayının 12’si yaklaşırken arkadaşımız Hüseyin Arif Sarıyaşar, Barınamıyoruz Hareketi’nin başlangıcını, bugününü özetlediği; itirazı sürdürmenin ne demek olduğundan bahsettiği, “düzeni biz kurmadık ve razı değiliz” dediği metni ile hepimizi bütçe tartışmaları öncesinde Barınamıyoruz Hareketi’nin Ankara çağrısına davet etmişti. #GençlerleYürü’meye davet eden çağrı metni “Cüreti Örgütleyeceğiz Başka Çare Yok” başlığıyla sitemizde yerini aldı.

2021 yılını bitirirken, dalga dalga yükselen ırkçılığın karşısında, “Emek ve Adalet Platformu olarak Türkiye’de yaşayan göçmenlere yönelik ırkçı pratiklerin sona erdirilmesi ve önlenmesi, ucuz emek olarak kullanılmalarının engellenmesi ve siyasal ve ekonomik güvenceye kavuşmalarının sağlanması yani yurttaşlık haklarının tastamam teslim edilmesi yönünde bir göçmen dayanışması inşa etme girişimi”ni başlattığımızı duyurduk. Bu konuda emek vermek isteyen dost ve yoldaşlarımıza; göçmenlerin özneliğini, kendi hak arama mücadelelerinde önderliğini tanıyarak,  bir dayanışma ağında örgütlenmek isteyen herkese, “BU DÜNYA HEPİMİZE YETER!” başlıklı bildirimizle açık çağrıda bulunduk.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir