Zam istedikleri, sendikalaştıkları için işten çıkarılan ve bu haksız, adaletsiz tutuma karşı direnişe başlayan, yaklaşık 100 gündür Ankara’da fabrika önünde destek bekleyen Togo Ayakkabı direnişçi işçilerinden haber var.
Daha önce Hür-Beyan’ın kıymetli ziyareti vesilesiyle sizlere bir alıntı yazıyla duyurmuştuk. Haksız yere göz altına alınmalarından ve işçileri yıldırmaya yönelik kesilen para cezalarından da böylece haberdar olmuştuk.
Hatta bir arkadaşımız hissettiklerini paylaşmıştı ve buna da sitemizde yer vermiştik.
Şimdiki gelişme ise bizi organizasyonunda kolektif emeğin bir parçası olduğumuz Kardeşlik İftarları’nın ruhuna uygun düştüğünü gördüğümüz için sevindirdi. Ne yazık ki halen direnmek zorundalar ve olumlu bir haber yok patron katından, bu üzücü doğal olarak.
“Dünya nimetlerini parselleyenlere inat yeryüzü sofrasını açmaya geldik” şiarıyla düzenlediğimiz iftarların benzeri bir iftar haberi var. Yemek organizasyonunu Ramazan sebebiyle iftara denk getirenlerin ve oruçta eşitlendiğimiz gibi hayatın her anında toplumsal adalet ve eşitlik peşinde olanların işçilere destek haberleri ve izlenimleri bunlar.
İşçileriyle iftar yapıp sonrasında “Şu anda Boğaz’da olmak vardı.” diye söyleşi veren patronların iftar haberi değil bu. Yıl boyu “barbekü partilerini”, pikniklerini, yemek davetlerini, tatil organizasyonlarını, bayi toplantılarını sadece yöneticilerine düzenleyip, Ramazan’da iftar çadırında verilen bir “hayır yemeği” organizasyonu da değil. İftar çadırlarında yemek verenlere “Allah kabul etsin” derken umuyoruz ki işçilerin hakkı üzerinden verilen yemekler değillerdir onlar. Bunu da hatırımızdan çıkarmayalım. İşçilerine Ramazan’da oruç tutuyorlar diye, diğer aylarda verdiği yemek parasını kesen bir muhafazakar patron haberini henüz aldım bu satırları yazarken.
Diyanet İşleri Başkanı’nın lüks iftar sofralarından uzak durun çağrısı bu konudaki toplumsal duyarlılık ve tepkinin de güçlenmesi sebebiyle ortadayken “Zengin kimselerin asgari ücretlilerle aynı sofraya oturmasını bekleyemeyiz” deyip neredeyse fetva veren İstanbul müftüsünün de etki alanında olmayanların haberi. Zira müftü israfı masaya gelip yenmeyen, geri gönderilip dökülen yemekler olarak anlıyor. Birisi çıkıp 10 tabak-çeşit yese ve bunlar artmasa bitse bunu israf görmüyor. Zaten açıkça lüks iftarlara karşı bir duruşu olmadığını da söylüyor. Kendisini tebrik ediyor! ve selamlarımızı iletiyoruz. İsraf kavramının içinin ihtiyaç ile, emek ile, hak ile, adalet ile dolduğu günlerin özlemini çektiğimizi de belirtelim. “Zenginin iftarı pahalı olabilir” diyen birinin İstanbul müftüsü olduğuna inanamayabilirsiniz, bu kadar da olur mu? Link verelim.
Bu vesileyle Hey Tekstil işçilerinin direnişinde fabrikanın içinde olsun, Roseteks işçilerinin yürüyüş ve iftarlarında patronların restaurantlarının yanında olsun, Kardeşlik İftarları’nda kameralarıyla olsun bizleri bir an yalnız bırakmayan! polislere de Togo işçilerinin artık haksız yere göz altına alınmaması ve para cezalarının son bulması için insani vicdanlarının ve ahlaklarının gereğini yapmaları gerektiğini hatırlatıyoruz.
Halil İbrahim Sofrası şarkısının Barış Manço tarafından yazılan o mükemmel sözlerine yer vermeden sadece nakaratla, bahsi geçen Halil İbrahim’in putları deviren Hz. İbrahim olduğunu hatırlarına getirmeden, muhtemelen telifinin yani parasının ödenip kola reklamlarında karşımıza çıktığı bir ayda Halil İbrahim Sofrası’nın ruhuna uygun yeryüzü sofralarını paylaşmaktan duyduğumuz memnuniyetlerle okuyun haberleri lütfen.
Togo işçilerinin direnişlerini selamlıyoruz. Ziyaret edip işçilere destek verilmesi çağrımızı yineliyoruz. Bu anlamlı ziyareti gerçekleştirenlere teşekkür ediyoruz.
İstanbul’da Cumartesi-Pazar günleri Roseteks işçileri de aynı daveti yapıyorlar ve bizleri desteğe bekliyorlar.
İnternet üzerinden bizlere ulaşıp Ankara’da kardeşlik İftarları düzenlememizi isteyen arkadaşlarımıza da bir teklifimiz var. Togo işçileri Ramazan sebebiyle sabah 12’de başlattıkları günlük direnişlerine iftar saatine kadar devam ediyorlar. Ramazan’ın sonu gelse de sizleri ister organizasyonlar yaparak topluluk halinde, isterseniz bireysel desteğe çağırıyoruz ve herkese açık iftar davetlerine aracılık ediyoruz. Hatta infaklarınızı, fitre ve zekatlarınızı İstanbul’da Hey Tekstil, Roseteks işçilerine; evsizler evine ve yolda kalmışlara, göçmenere – Ankara’da Togo işçilerine iletebileceğinizi de haber metinleri bize hatırlattı, biz de size hatırlatalım. İftar için evinizde veya dışarıda yiyeceğinizi fabrika önüne götürerek o akşam işçilerle paylaşmanızı ve bizim de selamlarımızı götürmenizi rica ederiz.
İstanbul’dan Ankara Togo’ya, Direnişe Bin Selam!
Bu yazıya ilham olan haberleri okuyalım şimdi de:
TOGO İŞÇİLERİ İLE İFTAR YEMEĞİ BULUŞMASI
03.08.2012 Cuma günü Ortakça Yaşam Dostları Dayanışma amacıyla sendikaya üye oldukları ve haklarını istediği için işten atılan 95 gündür direnen TOGO işçileriyle dayanışma için İFTAR yemeğinde bir araya geldiler. 15 kişilik bir grupla dolmuştan inen grup ”Togo İşçileri Yalnız Değildir” sloganı ile işçilerin de slogana eşlik etmesiyle buluştular.
Yemek öncesi Deri-İş Sendikası temsilcisinin işçilerin sendikalı olmasıyle birlikte geçen sürede nasıl bir gelişmegösterdiklerini, mücadelede hem öğrenip hemde öğrettiklerini, Ankara’da ve Türkiye’de bu direnişin sadece TOGO patronlarını dize getirmeyeceğini diğer yerler için de örnek olacağını, 35 İşçinin hiç firevermeden önemli bir Dayanışma gerçekleştirerek mücadeleye devam ettiklerini belirtti. Yaser GÜNDAY da Ortakça Yaşam dostları adına ziyaretimizi ve gecikmeden dolayı özürle direnişlerini selamladı.
TOGO’da işçilerin sendikalı olma sürecinde ve gelişen mücadelede önderlik eden Özgür YILAN isimli İşçinin süreci anlatan konuşması ve heyecanı dikkat çekiyordu.
“95 gün içerisinde kamuoyundan önemli destekler alıyoruz ama maalesef örgütlü yapılar ve sendikalardan destek alamıyoruz” dedi.
“Çalışan 55 kişi 800 ile 900 arasında maaş alıyorduk, zam istediğimizde sürekli oyalanıyorduk. 35-40 Lira arasında zam yaptılar. Yetmediğini söyledik, birkaç gün sonra tazminatımızı istedik, arayış içerisine girdik. Deri İş sendikası ile ilişkiye geçtik. TOGO’yu örgütledim, çoğunluğu sağladık. Musa SELVİ vasıtasıyla 2 Nisan’da Noter huzurunda sendikaya üye olduk. 27 Nisan’a kadar üyeliğimizi gizli tuttuk. 11 Kişi patron yanlısı davranarak işibirlikçilik yaptı. Yılanın başı Özgür YILAN diye şikayet etmişler. Çalışma Bakanlığından patron araştırma yapmış. Çalıştığımız süre içerisinde Bakanlarla aralarının iyi olduğunu biliyoruz. Avukatlar ve bakanlık mensuplarıyla toplantılar yaptılar.
“Muhasebeci iş hakkımın feshedildiğini ve haklarımın ödeneceğini bana bildirdi. O gün 9 kişiyi çıkardılar.Sendikalı işçinin kalmadığını ve sendikanın işinin bitirildiği propogandası yaptılar. Giriş kapısının önüne atıldığımızda çıkmamak da direndik utangaç bir şekilde slogan atmaya başladık. Yukardan arkadaşlar sloganla destek verdiler. Patron yukarıdan tehditler savuruyordu. Patronun kendi akrabası Evren Kurban’da atılanların arasında oda bizi basite aldılar ama biz bu direnişden önemli tecrübeler edindik. Emekçinin güvencesi kendi kolları ve sınıf kardeşliği temelinde dayanışma ve direnmesi olduğunu gördük. 35 kişi fire vermedik ve bu imza namusumuzdur dedik. Bizi her şekle sokmuşlar ve her dediklerini yaptırarak köleleştirmişlerdi. Biz kölelik zincirini kırdık. Bu mücadeleye inanıyoruz. Bu mücadele bizim mücadelemiz olmaktan çıkmıştır bizim başarımız Ankara’da ve Türkiye’de bizi izleyen diğer emekçilerinde başarısı, kazancı olacaktır.
“İftar vakti geldiğinde yemekler yendi, çaylar servis edildi, çay muhabbetinde TOGO işçileri ile dayanışma içerisinde olan sınıf dostları dayanışma içerisinde olacaklarını, ziyaretlerinin daha da sıklaşacağını, kamuoyunu duyarlı hale getirmede hertürlü destek sözü verirken 228 Gün TÜBİTAK’da tek başına direnen Aynur ÇAMALAN direniş sürecini anlatırken kendisine önemli destekler sunulduğunu hukuki süreçten olumlu sonuç aldığını, işbaşı yaptırılmadığını ama AİHM ile hukuki sürecin devam ettiğini belirtti. Ayrıca sizlerin beraberliğinizin devam etmesi, mücadele azminiz, Deri İş gibi bir sendikanızın olması büyük bir kazanımdır dedi. İnanaıyorum direnişiniz zaferle taçlanacaktır. Yine ziyaretçi dostlardan Yaser GÜNDAY sendikal alandaki çalışmalar ve sendikaların içinde bulunduğu durumu ve tecrübelerini aktararak, süreciniz daha da çoğalarak tekip edeceğiz taahhüdünde bulundu.”
Değişik kurumlarda çalışan arkadaşlar kendi bulundukları iş kollarındaki deneyim ve yaşadıklarını, TOGO işçileri kendilerine destek veren kişiler ve ilginç olayları anlatırken, nasıl da inançlı ve kararlı olduklarının ruh halini yansıtıyorlardı. Karamsarlığa düşmeden bu mücadeleden başarılı çıkacaklarına onlar inanıyorlar bu sürecin onların lehine sonuçlanması bizlerin onlara desteği ile daha da kolaylaşıp, hız kazanacaktır.
Ben de oradan izlenimleri ve onların içinde bulunduğu durumu sizlere aktarırken duyduğum iç huzuru, iyi birşey yapmanın sevinci ve onuruyla kendi üslubum ve yansıttığım görüntülerle paylaşıyorum.
Sevgi ve güvenle selamlar.
Haber: Metin UZUNÖZ (Ortakça Yaşam Dostları adına, İHD MYK Üyesi)
TOGO İşçileri İle Dayanışma Yemeği
Ankara’dan işsiz bir işçi
Deri-İş’te örgütlenip sendikalaştıkları için işten çıkarılan ve üç ayı aşkın süredir direnişte olan TOGO işçileriyle sınıf dayanışmasını yükseltmek için UİD-DER olarak TOGO işçileri ile birlikte bir akşam yemeği organize ettik.
Ramazan ayı olması nedeniyle yemek saati iftar saatine göre ayarlandı. Üretimin durduğu TOGO fabrikası önünde direnişte olan işçilerin yanına vardığımızda iftar saatine henüz vardı. Hazırlıklara başlanıldı hemen, sofralar kuruldu, yemekler dağıtıldı ve iftar saatinin gelmesi ile işçi ağabeylerle birlikte neşeli sohbetler eşliğinde yemekler yenildi. Sonra da tatlılar eşliğinde çaylarımızı yudumladık. Eksik etmediğimiz samimi, güzel sohbetlerle birlikte tükenen çay ve tatlılardan sonra, tükenmek bilmeyen neşeyi, coşkuyu, dayanışmayı ve kaynaşmayı artırmak için UİD-DER’li işçilerin ve direnişçi TOGO işçilerinin tümünün katılımı ile oyunlar oynadık, şarkılar söyledik, halaylar çektik. Saatler ilerledi, dağılma vakti geldi.
Ayrıldıktan sonra aklımdan geçenleri şöyle izah etmek istiyorum kardeşler: Önce, o gün hazırlanan ve afiyetle yenilen yemeklerin çoğu uzun ve yorucu mesailerinden çıkmış, dinlenmeyi aklından bile geçirmeyen biz işçiler tarafından hazırlandı. Patronlar için saatlerce çalışıp da hayatı var eden ellerimiz, bu kez sınıf kardeşlerimiz ile dayanışmayı yükseltmek adına çalıştı. Kimimiz bu yorgunlukla gitti o alana. Direnişçi işçilerin ve UİD-DER’li işçilerin bir araya gelmesiyle büyüyen coşku, neşe ve heyecan hepimize yorgunluğumuzu unutturdu. Sınıf dayanışmasının güzel bir örneğinin sergilendiği o anlarda atılan bir sloganla mektubuma son veriyorum: TOGO İşçisi Yalnız Değildir!
Ramazan ayında Togo direnişi
Ramazan ayında direnişçi işçilerin büyük çoğunluğunun oruç tutması sebebiyle iki grup halinde birer gün arayla direnişlerini sürdüren Togo işçileri direnişlerini 12’de başlatıp akşam iftarlarını beraber açtıktan sonra evlerine dağılma kararı almışlardır. İftarların beraber açarak işçiler patrona birlik ve dayanışmalarını göstermekte ve kamuoyunun da desteğini arttırmaktadırlar. Fitre ve zekatlarını direnişe veren, işçilerin iftar yemeklerini karşılayan onlarca vatandaş ve kitle örgütü ilk baştaki önyargılı tutumlarını da aşarak Togo işçilerinin haklı mücadelesinin daha geniş kesimlerce sahiplenildiğinin göstergesi olmaktadır.
Togo işçileri ayrıca sendikaları ve kitle örgütlerini ziyaret ederek maddi-manevi destek istemekte ve Dikmen ve Mamak’ta yapılan halk konserlerine ve etkinliklerine katılarak geniş kitlelere seslenmekte, bildiri dağıtıp mücadelelerini anlatmaktadırlar.
Direniş alanına yönelik ziyaretler de sürmektedir. 30 Temmuz-4 Ağustos tarihleri arasında HDK ve UİD-DER işçileri ziyaret etmiştir. 2 Ağustos’ta Dersim festivalinden dönen YDG’liler toplu şekilde işçileri ziyaret etmişler ve işçilerin iftarlarını paylaşmışlardır. 3 Ağustos’ta ise DDSB’liler kitlesel olarak işçileri ziyaret etmiş ve hem iftar yemeği vermiş hem de maddi destek sunmuşlardır. Ziyaretlerde işçilerle mücadeleleri üzerine sohbetler edilmiş, neler yapılabileceği üzerinde durulmuştur.
Togo işçilerinin sendikalı oldukları ilk günden bu yana yanlarında olan, katkı sunan ve işçilerin sahiplenişi sayesinde direnişin bir parçası olan DDSB olarak Togo işçilerinin zafer kazanması için tüm çabamızı göstereceğiz.
Bir DDSB’li
TOGO İşçilerini Ziyaret Ettik
Hacettepe Üniversitesi’nden bir işçi
Ankara Eskişehir Yolu üzerindeki TOGO Ayakkabı Fabrikası işçileri, işyeri önünde direnişlerini sürdürüyorlar. İşçiler, Ramazan dolayısıyla ayrı günlerde iki grup halinde geliyor direniş alanına. UİD-DER’li işçiler olarak bizler de her zamanki gibi direniş alanında işçileri ziyaret ediyor ve onları yalnız bırakmıyoruz.
Direnişlerinin 93. gününde ziyaret ettiğimiz TOGO işçileriyle hep birlikte bir akşam yemeği yedik. Her birimiz pişirdiği yemeklerle TOGO işçilerinin yanında yerimizi aldık. Oruç tutan işçiler için iftar saatini bekledik, yemeğimizi yedik ve ardından çaylarımızı içip sohbet ettik. Oyunlar oynayarak güzel bir akşam geçirdik. Söylediğimiz direniş türküleri ve çektiğimiz halaylarla hep birlikte coşkulandık. Sohbetlerimiz sırasında UİD-DER’in gerçekleştirdiği faaliyetlerden bir kez daha söz ettik ve “işçiler isterse her şeyi yapabilir” dedik. TOGO işçileri de bu güzel akşam için bizlere teşekkür ettiler. Direniş alanının temizlenmesinin ardından hep birlikte alanı terk ettik.
TOGO işçileriyle birlikte kurduğumuz sofrada bir kez daha gördük ki, mücadele eden işçi her zaman güçlüdür ve asla yalnız değildir. Sınıf dostları olarak her zaman TOGO işçilerinin yanında olacağız. Çünkü biliyoruz ki sınıf dayanışması sağlanmadan grev ve direnişlerin başarıya ulaşması mümkün değildir.
TOGO İşçisi Yalnız Değildir!
Yaşasın Sınıf Dayanışması!
3 Ağustos 2012