Dayanışmayla, 1 Mayıs’a!
Taşeron işçilik muammasının getirdiği güvencesizlik hali, her seçim sonrası gündeme gelen özel istihdam büroları, yoksulluk sınırına yaklaşmayan asgari ücret ve artan işsizlik oranları hak mücadelesi vermenin zorluğunu ortaya koyuyor.
Sendikalaştıkları, sendika değiştirdikleri için işten çıkarılan, cuntanın hediyesi milli güvenlik gerekçeli grev ertelemeleri ile grev haklarına tecavüz edilen işçilerin kavgası sürüyor. Emekçinin emeğinin karşılığını alabilmesi bir yana, Anayasal haklarını kullanmasına dahi izin verilmeyen, mücadelenin iyiden iyiye marjinalize edildiği bir düzen tesis edildi.
Yürek karartan bir seneyi geride bıraktık. Peşi sıra gelen büyük çaplı iş cinayetleri haberleri, medyanın aradığı sayıya ulaşmadığı için gazetelerde adına rastlanmayanlar ile birleşti; 2014 yılında en az 1886 emekçi patronların kâr hırsı ve kamu görevlilerinin sorumsuzluğu yüzünden hayatını kaybetti.
İşçiler hayatlarını idame ettirmek için çalışmak zorunda olmalarının diyetini canları ile ödüyorlar. Büyük Türkiye hayalleri emekçilerin sönen ocakları üzerine inşa ediliyor. Soma’da, Ermenek’te, Torunlar’da ve daha bir çok yerde yaşananları İstanbul Tıp Fakültesi’nde taşeron işçi olarak çalışırken iş cinayetinde hayatını kaybeden rahmetli Zafer Açıkgözoğlu şöyle özetliyor: “Biliyorum arkamdan iki gün ağlayıp üçüncü gün unutacaksınız.”
İnsanı umutsuzluğa sürükleyen; zulme direnmenin, haksızlığa karşı çıkmanın yadırgandığı, muktedirlerce önümüze koyulanı reddetmenin itibarsızlaştırıldığı zor zamanlardan geçiyoruz. Bütün bunlara rağmen umutsuzluğa kapılmadık, kapılmayacağız.
İstanbul Tıp Fakültesi’ndeki örnek taşeron işçi örgütlenmesi mücadelelerinde başarıya ulaşan Taş-İş-Der’li dostlarımızın,
Mazlumlar ayağa kalkmadan, zalimlerin diz çökmeyeceğini biliyoruz!
Dayanışmanın nelere kadir olduğunun bilinciyle, 1 Mayıs’ta saat 10’da Aksaray Meydanı’nda olacağız.