30 Mart Taşeron Seçimi Kampanyası
Belediyeler napar?
Kabaca; gazı, suyu dağıtır, çöp toplar, sokakların kirini pasını temizler, halk sağlığı ile ilgilenir, yangınları söndürür, esnafı denetler, park, bahçe, kaldırım vs. yapar.
Kısaca içinde yaşadığımız şehrin daha yaşanılır olması için elinden geleni yapmakla yükümlüdür. İşi odur yani. Adaylar da seçmenlere bu tip işleri en iyi kendilerinin yapacağını söyleyerek oy isterler.
Buraya kadar bildiğimiz şeyler. Hizmet aşkı ile birbirini boğazlama noktasına varan delege aday adayları, adaylığı kapmak için yapılan lobicilikler falan da meselenin sosu, magazini. Bu siyasetin alanı ve haliyle bizi aşıyor. Ancak bizi ilgilendiren başka şeyler oluyor.
Belediye Kanunun da şöyle bir madde var:
Madde 67– Belediyede belediye meclisinin, belediyeye bağlı kuruluşlarda yetkili organın kararı ile park, bahçe, sera, refüj, kaldırım ve havuz bakımı ve tamiri; araç kiralama, kontrollük, temizlik, güvenlik ve yemek hizmetleri; makine-teçhizat bakım ve onarım işleri; bilgisayar sistem ve santralleri ile elektronik bilgi erişim hizmetleri; sağlıkla ilgili destek hizmetleri; fuar, panayır ve sergi hizmetleri; baraj, arıtma ve katı atık tesislerine ilişkin hizmetler; kanal bakım ve temizleme, alt yapı ve asfalt yapım ve onarımı, trafik sinyalizasyon ve aydınlatma bakımı, sayaç okuma ve sayaç sökme-takma işleri ile ilgili hizmetler; toplu ulaşım ve taşıma hizmetleri; sosyal tesislerin işletilmesi ile ilgili işler, süresi ilk mahallî idareler genel seçimlerini izleyen altıncı ayın sonunu geçmemek üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebilir.
Anlaşılacağı üzere bu düzenleme ile belediyelerin bildiğimiz sorumlulukları teker teker sıralanmış ve bütün bu işlerin “ihale yoluyla üçüncü şahıslara” gördürülebilir olmasına imkan sağlanmış oluyor.
Bu değişiklikle birlikte kafamızda ister istemez bazı sorular oluştu. Mesela;
1-) Eğer bütün bunları belediye başka kişilere yaptıracaksa kendisi ne yapacak?
2-) Bu işleri başka şirketler yapacaksa neden belediye başkanını seçmek gibi bir zahmete giriyoruz?
3-) Meselenin güvencesiz çalıştırılma ve taşeronlar üzerinden rant devşirmeye kapı aralaması gibi boyutlarına hiç girmeden; neden taşeronlar bu kadar merkezi konuma gelirken onları seçme hakkından mahrumuz?
4-) Şu haliyle bizim başımıza konulacak olan taşeronu seçecek olan adamları seçmekten başka bir anlam taşımayan bir seçimse eğer biz niye bu kadar geriliyoruz?
Daha insanın aklına birçok soru gelebilir elbette ancak bu soruları çözmeye hiç bulaşmadan bir önerimiz olacak. Madem işler böyle yürüyor biz de diyoruz ki şirketler ihale şartnamelerini yayınlasın biz de bize hizmet edecek şirketi kendimiz seçelim. Adayların derdi bizi neden gersin.
Herkesi açacağımız taşeron seçimi oy pusulasını ve afişini yaygınlaştırmaya davet ediyoruz.
Facebook etkinlik sayfası: https://www.facebook.com/
MFÖ’nün Belediye Nereye diye bir şarkısı vardı onu hatırlattı 🙂