Biz, daha adaletli bir toplumun inşası için sokağa kulak vermemiz ve dayanışmayı sokaktan başlatmamız gerektiğine inanıyoruz. Bu yüzden sokağın gündemini tartışmanın, dertleşmenin ve beraberce çözüm yolları aramanın en ideal mekanının da herkesi eşitleyen sokak...
Yerel seçimlerde halkın iradesiyle seçilen Diyarbekir, Mardin ve Van belediye başkanları İçişleri Bakanlığı tarafından görevlerinden alınıp, yerlerine kayyım atandı. Daha önce benzerini yine Kürt illerinde gördüğümüz, kısa bir süre önce İstanbul’da da tecrübe ettiğimiz...
Dünya ahiretin tarlasıdır, bayramlar mahşerin provası. Farklı farklı yaratılmış olmak imtihanın şartıdır, eşitsizlikleri gidermeye çalışmak erdemin yolu. Eşitlik mefhumu haksızlık hissinin temelidir; mahşer, haksızlıkların hesabının sorulması gerekliliği bilinci. Kıyamet yalnızca bir takım haksızlıkların hesabının...
Zenginin karşısında yoksul, patronun karşısında işçi olmaktan ötürü yaralarımız var. Erkeğin karşısında kadın olmaktan, Batı’nın karşısında Türk, Türk’ün karşısında Kürt, Sünni’nin karşısına Alevi olmaktan… Aramızdaki farklardan, gücü yetenin gücü yettiğine ettiği haksızlıklardan ötürü yaralarımız...
301 madenciye göz göre göre mezar olan Soma Kömür İşletmeleri’nin patronu Can Gürkan’ın serbest bırakılması ve madencilik ruhsatının geri verilmesi yetmez mi? Biz emekçiler her gün bedel öder, en ufak bir hatamızda en sert...
16 yıldır yapılan 8 Mart gece yürüyüşüne bu yıl polis şiddetiyle engel olunmak istendi. Ama engel olamadılar! Tüm yıldırma, baskı ve şiddete rağmen kadınların coşkun isyanı ile bu yıl da gece yürüyüşümüzü yaptık. Belki...
Kadınları eşitsiz bir konumla çeperleyen, dini, eğitimi, çalışma şartlarını, sokakları, aileyi, öznelliği ve hayatın her alanını kolluklarıyla kuşatan ataerkiye karşı, çeperi yarmak, baştan inşa etmek, dayanışmak için direnç ve sebatla “kadınlar hep birlikte güçlü”...
Korkuyoruz zira korktuğumuz kadar insanız.Her an terörist olabilir, işimizi kaybedebilir, sevdiklerimizden ve özgürlüğümüzden koparılabilir, konuşmamaya ya da konuşmaya mecbur bırakılabiliriz.Korkarız çünkü bir tarafımız hep yalnızdır. İktidar yalnızlığımıza seslenir. Bize geleceğin karanlık olduğunu fısıldarken buluruz...
Yedi yıl önceydi, Gezi direnişi henüz gerçekleşmemişti ama biz Gezi’deydik. Lüks otellerde tertiplenen şaşaalı iftarları protesto etmek için yeryüzü sofralarına çağırmıştık. Orucun bölüşümcü ve eşitleyen ruhuna uygun olarak herkese açık, yerde bir iftar sofrası...
Ülkemiz karar alıcıların ansızın aldıkları kararlarla yönetilmeye devam ederken, yine böyle ani bir kararla gündemimize sokulan 24 Haziran tarihli baskın/erken seçim sürecine girmiş bulunuyoruz. İktidar sahiplerine karşı toplumun bir bütün olarak güçlendirilmesini önceleyen insanlar...
