Category: Not düştüklerimiz
Türkiye’de siyasetçiler nutuk söylerken, demeç verirken ülkemiz için zaman zaman büyük, büyüyen sıfatlarını kullanmaktadır. Malûm, 2023 yılında Türkiye’yi dünyada en “büyük” on ekonomiden biri yapmayı hedef olarak telaffuz edenler var. Bu ifadelerde büyüklük ile...
Bu çalışma Ö. Lütfi Barkan’ın Vakıflar Dergisine 1942 yılında yapmış olduğu bir makaledir ve Anadolu’nun İslamlaştırılması ve Türkleştirilmesi ile ilgili döneminde yazılmış en önemli makalelerden biridir. Bu makalenin yazılış amacını şöyle anlatıyor: Ortada koskoca...
Türkiye Cumhuriyeti bir reddediş ve geçmişin kötülüğü kurgusu üzerinde kuruldu. Başımıza gelen her şey bizden öncekilerin yanlışlar nedeniyleydi. Siyaseten kerteriz noksanlığının yarattığı boşlukta, Türk varlığının korunması refleksiyle birleşerek, faciaya dönüşen zayıf siyaset nedeniyle kaybedilen...
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı Osmanlıca tartışmaları ile ilgili -daha sağlıklı ve sakin bir tartışmanın olabilmesi için- bazı kitaplar önerdi. Attila İlhan’ın Hangi Batı’sı, Cemil Meriç-Bu Ülke, Şevket Süreyya Aydemir-Suyu Arayan Adam ve Peyami...
TÜRK DİNİ DÜŞÜNCESİNİN TEŞEKKÜL DEVRİ Fatih Şeker Kitabın değerlendirmesini yaparken ilk kalemde aklıma gelenler; 1-) Günümüzden döneme bakışla ilgili yazılan ve çizilenlerin üzerinden genel bir bakışta bulunuyor, 2-) Türk düşüncesinin teşekkül ettiğin devrin dünya...
”Sabırsız, mevcut ana odaklanan bir toplumda, hangi özelliğimizin kalıcı değer taşıdığına nasıl karar verebiliriz? Kısa vadeye kilitlenmiş bir ekonomide nasıl uzun vadeli hedeflere sahip olabiliriz? Her an parçalanan veya sürekli olarak yeniden şekillendirilen kurumlarda,...
Sanayileşmenin ve ‘gelişmekte olan’ ülkelerdeki çarpık sanayileşmenin birey, toplum ve doğa üzerinde oluşturduğu tahribatlar her geçen gün ülkelerin siyasi gündemlerinde daha fazla yer işgal etmektedir. Türkiye’deki çarpık sanayileşmenin bir sonucu olarak görülebilecek iş kazaları...
Sayın Murat Ülker, Evvela nazik cevabınız için teşekkür ederim. Beklediğim bir şey değildi, ilginç oldu. Cevabınıza cevaben ben de bir şeyler yazayım. “Çok mal haramsız, çok laf yalansız olmaz” dinimizin genel kaideleriyle çok örtüştüğünü...
Murat Ülker’in bir suçu yok. O doğuştan bir burjuva. Burjuvazi böyledir. Eli mahkum. Bu kadar kötü bir dünyada bu kadar “büyümüş” olmanın bir bedeli olmalı. Murat bey o bedeli ödemiş gibi görünüyor. Burjuvazi cilaya...
Meğer Mustafa Kutlu uzun ve güzel bir uykuya dalmış ne zamandır, aynı hikayeleri gibi. Bir çok büyüğümüz, yaşlı akrabalarımız gibi uykuda sayıklıyormuş da bazen, arada Yeni Şafak’tan okuduklarımız onlarmış. Allah’tan Turgut Cansever’i anmamış bu...