Author: Emek ve Adalet Platformu
3 sene önce “Otel Önü İftarları” olarak tanıtılan etkinliğin çağrıcılarından olmuştuk. Geçtiğimiz sene ise “Kardeşlik İftarları” vesilesiyle işçiler, evsizler ve göçmenlerle ortak sofrada buluştuk. Bu Ramazan’da ise geçen haftaki Emek İftarı ile beraber bu...
TOKAD geçen yıl olduğu gibi bu sene de güvencesiz çalışan, kimi zaman görmezden gelinen göçebe mevsimlik tarım işçilerinin sofrasına misafir olmuş. Toplumsal dayanışmanın öneminin giderek arttığı şu günlerde böyle ziyaretlere daha çok ihtiyacımız var....
Ramazan’ın bereketi ve dirilticiliği ile mazlumların yanındayız. Ümmet üzerindeki baskı ve zulümlerin, gayri meşru ve hukuk dışı yönetimlerin son bulması adına, hakları ellerinden alınan kardeşlerimizle dayanışmayı güçlendiriyoruz. 1 Ağustos Perşembe günü Mısır Konsolosluğu’nun önünde, Bebek Parkı’nda...
Barış iftarımızı eda ettik çok şükür. Dört bir yandan gelen dostlarımızla orucumuzu açtık, mele hocamızın duasına amin dedik ve savaşın ızdırabını tecrübe etmiş ailelerin seslerine kulak verdik. Bu vesileyle barışa olan inancımız arttı, birbirimize...
16 Temmuz günü İstanbul Düşünce Evi’nde Cihan Tuğal ile yaptığımız söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz: Konuyu baştan Türkiye’den kurmayacağım. Bu protestoların son 4-5 son iki senedir daha şiddetli şekilde dünyada yayılmasının arkasında ne hangi nedenler var...
Dicle’nin kıyısında kurda kaptırılan koyunun derdine düşenlerin, yaptığı yanlışları kılıçla düzelttirenlerin tarihinden gelip, evine ekmek götüremeyenlerin kahrından intihar ettiği ve bizlerin de sırtımızı döndüğümüz günleri yaşamak gerçekten kahredici, Necip Fazıl “Destan” şiirinde şöyle diyordu: ...
Tamir, tedavi, reform, iyileş(tir)mek… Asrın idrakinde kendisine işlevsel bir alan bulmakta bir hayli zorlanan kelimelerimiz… Yapmaktan çok bozmanın, tedavidense tek seferlik “kullan-at” tutum, davranış ve ilişkilerin, tamiri değil de her seferinden yeniden edinmeyi, baştan...
27 Temmuz Cumartesi, Saraçhane Parkı, Şehzadebaşı Camii yanı “…ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık.” (49 / HUCURÂT – 13) Bu topraklarda son otuz yıldır yaşanan acılardan sonra nihayet barışın mümkün...
Toplumumuz, kültürümüz ve kurumlarımız ortak geçmişimize, Osmanlı Devletine dayanıyor. Çok değil bundan 100 yıl önce ülkemizde bugünkü anlamda son derece az sayıda işçi vardı. İnsanların büyük çoğunluğu köylerde kendilerine ait toprakları işleyerek geçimini sağlıyordu....