Author: Emek ve Adalet Platformu
Her dudakta aynı rezil şikayet: yaşanmaz bu memlekette! Neden? Efendilerimizi rahatsız eden bu toz bulutu, bu lağım kokusu, bu insan ve makine uğultusu mu? Hayır, onlar Türkiye’nin insanından şikayetçi. İnsanından, yani kendilerinden. Aynaya tahammülleri...
Kıt’aları ipek bir kumaş gibi keser biçerdik. Kelleler damlardı kılıcımızdan. Bir biz vardık cihanda, bir de küffar… Zafer sabahlarını kovalayan bozgun akşamları. İhtiyar dev, mazideki ihtişamından utanır oldu. Sonra utanç, unutkanlığa bıraktı yerini, “Ben...
Karanlıkta kavga olmaz. İdeolojiler, uçurumları aydınlatan hırsız fenerleri. İstemesek de onlara muhtacız. Kaosu kosmos yapan insan zekası, tecrübelerini ideolojilerde sergilemiş. İdeolojiye düşmanlık, tek izm’e teslimiyettir: obskürantizme. İdeolojiler siyaset dünyasının haritaları. Haritasız denize açılınır mı?...
İki asır önce basılan bir ikonoloji* kitabında, kadın olarak tasvir edilmiş demokrasi; alnında asma yapraklarından bir taç, sırtında kaba saba giysiler; bir elinde nar, ötekinde yılan. Her çağ kendi rüyalarını, kendi emellerini söyletmiş kelimeye;...
Sakson köleleri boyunlarında bir tasma taşırlarmış: efendilerinin adı yazılırmış bu tasmaya. Aydınlarımız da onlara benziyor; her biri bir şeyhin müridi. Marx’ın ayırıcı vasfı: içtimai hakikatlerin ezeli ve cihanşümul olmadığını anlamış ve anlatmış olmak. Kapital...
Montesquieu, Doğu despotizminden söz eder. Düşünmez ki despotizmin alası, perestişkarı olduğu İngiltere’de ve tebaasi bulunduğu Fransa’dadır. Ne beyzadelerin dillere destan zulümlerini, ne isim hanesi açık tevkif emirnamelerini hatırlat Bu şaşkın toprak ağasının hakkımızdaki türrehatı...
Kanun, eski Yunandan beri “büyük sineklerin yırtıp geçtiği, küçüklerin takılıp kaldığı bir örümcek ağı” Avrupalı için. Machiavelli, insanlığı ikiye ayırır: tarihi yapanlar, tarihin malzemesi. Çobanla sürü, Katili göklere çıkarır, Sade, ayak takımının peşin hükümlerinden...
“Mukaddime” bulutları dağıtan bir rüzgar. “Scienza Nuova’”’ teolojinin sisleri arkasında çakan bir şimşek. İbn Haldun akıl, Vico* seziş. ikisi de zirvededir. Tunuslu filozof bir kartal gibi yükselir bulutlara. İtalyan zirveye tırnakları ile tırmanır. Hakikati...
Said’in müridi, bir havariler ormanı. Yekpare ve kesif, Ağaçlar kaynaşmış birbirleriyle. Ve bağrından adsız bir uğultu yükseliyor… Bir fırtına rüzgarına benzeyen Nur risalelerinin zaman zaman boğuk, zaman zaman heybetli yankısı. Said, dağbaşında va’z eden...
Kemal Tahir hakkında, Cemil Meriç Bu Ülke’de yazmış. “Gerçek kendisini zor teslim eder, çünkü canlıdır, değişkendir. Canlı ve değişken olduğu için de bir kere teslim alınınca sürgit elimizde kalmaz. Bu sebeple gerçekle girişilecek savaşın sonu yoktur....