Türkiye’nin Göçmenleri ve Göç Politikaları
Müştereklerimiz Atölyeleri’nde Türkiye, Uluslararası Göç ve Hak Savunuculuğu başlıklı atölyenin ilk dersinde Dr. Ayşen Üstübici “Türkiye’nin Göçmenleri ve Göç Politikaları”nı anlattı.
Kalkınma temelinde göç fenomenine ilişkin temel bakışları anlatarak başlayan Üstübici, Türkiye’nin göç tarihini özetledi. Ulus devletin oluşumu dönemindeki göçmen politikaları, süreçte yaşanan temel nüfus değişiklikleri, 1960’lar sonrası dışa göçle birlikte değişen göç politikaları ele alındı. Avrupa’ya giden işçilerin bir kalkınma yolu olarak görülmesi ve Türk ekonomisine etkileri masaya yatırıldı. Dış göçte 80 sonrası değişen tablo örneklerle ele alındı.
Diasporaya yönelik politikalar konusu bağlamında çifte vatandaşlık, bedelli askerlik, mavi kart, oy kullanma ve TÜBİTAK Yurda Dönüş Araştırma Bursu ile teşvik edilen tersine beyin göçü uygulamaları konuşuldu.
1980’ler sonrası göçlerde daha önceki dönemlere göre ne gibi değişiklikler olduğu; transit ülke olarak Türkiye’nin göçmenler için avantajlı ülke olması işlendi. Daha sonraki süreçte Avrupa Birliği etkisiyle göçe ilişkin mevzuatta yaşanan değişiklikler, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu, özellikle Suriyeli göçmenlere ilişkin olarak sürdürülen hukuki politikalar ele alındı.
Türkiye’de düzensiz olarak bulunan ve Türkiye’yi transit ülke olarak kullanan göçmenlerin durumu; Türkiye’deki göçmenlere yönelik olarak nasıl bir politika izlenmesi gerektiği ve halihazırda yapılan çalışmalardaki temel eksiklikler ele alındı.
Dersten bazı pasajlar şöyle:
“Transit ülke transit göçmenlerin rahat üzerinden geçtiği değil tam tersine göçmenleri geçirmeyen ülke için kullanılan bir tanım olmaya başladı.”
“Suriyeli sığınmacılar gelişi ve YUKK’un kabul edilmesi arasında bir nedensellikten söz edemeyiz. Kanunun çıkarılması zaten planlanıyordu. Aslında Avrupa Birliği’ne adaptasyon sürecinde gelen bir kanun oldu.”
“2000’lerin başında Türkiye’nin coğrafi çekinceyi kaldırırsam tampon ülkeye dönüşürüm korkusu var. Kaldırmaması Türkiye açısından realistik bir karar fakat fiili olarak etik bir sorun. Birçok insan şartlı mülteci olmasına rağmen 3. ülkelere asla yerleştirilmeyecekler.
“Türkiye’de giriş ve çıkışta, şehir içinde yakalananların içinde Suriyelilerin sayısı çok fazla değil. Pakistan’dan ve Afganistan’dan çok fazla sayı var. Türkiye Afganlar ve Pakistanlılar için Türkiye transit ülke transit konumunda. Rakamları statü verilenler daha çok kalma eğiliminde, asla statü alamayacaklar ise gitme eğiliminde şeklinde okuyabiliriz. “